İSTANBUL (CİHAN)- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'de bir Kürt sorunu vardır. 40 bin ölüm bundan dolayıdır. Tahminlere göre sorunun ekonomik maliyeti 300 milyar dolardı. Diğer tahminlere göre de burada dolaylı kayıplar da var 500 milyar dolardı." dedi.

Şimşek, sorunun aşılması halinde milli gelirin her sene yüzde 1 daha artacağını vurguladı.

Mehmet Şimşek, 10. Türk-Arap Ekonomi Forumu'na konuk oldu. Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sheikh Ahmed Bin Jassim Al Thani ile Irak Sanayi ve Mineral Bakanı Naseer Al-Esawi'nin de katıldığı forumda Şimşek, ilk olarak toplumun barışının, bir aradalığının önemine değindi. Şimşek, Türkiye'nin bu anlamda önemli adımlar attığını anlattı ve şunları dile getirdi:

"Örneğin ben, etnik olarak Kürt kökenliyim. Bu ülkenin Maliye Bakanıyım. 6-7 yaşına kadar Türkçe bilmiyordum. Ailem de Türkçe tek kelime bilmiyordu. Böyle ir ortam vardı. Senelerce ülke kendi kendini inkar etmişti. Etnik ayrılıkları inkâr etmişti. Ama biz son 10 senede ise reformlar yaptık, ayrı etnik grupların bulunmasının bir tehdit olmadığını, zenginlik olduğunu idrak ettik. En iyi şekilde ileri gitmenin yolu temel hak ve özgürlükleri arttırmak, hoşgörülü toplumlar yaratmak olduğunu kavradık. Türkiye'de bir Kürt sorunu vardır. 40 bin ölüm bundandır. Tahminlere göre sorunun ekonomik maliyeti 300 milyar dolardı. Diğer tahminlere göre de burada dolaylı kayıplar da var 500 milyar dolardı. Biz bundan böyle milyarlarca dolar kaybetmekten yana değiliz. Biz bu parayı eğitime, altyapıya, kalkınmaya, Ar-Ge'ye kanalize etmekten yanayız."

Şimşek, Kürt sorununun aşılma ihtimalinin kuvvetli olduğunu belirtti. İlaveten "Etnik ya da dini gruplar ile ilgili sorunları bu şekilde aldığımız, daha hoşgörülü toplum yaratığımız takdirde Türkiye pek çok ülkeye ilham olacaktır." ifadelerini kullandı.

Şimşek, sorunun bitiminin, silahların susmasının ekonomiye yararının olacağına; buna uyumlu milli gelirin her sene yüzde 1 daha artacağına işaret etti.

"VİZELER KOLAYLAŞMALI"

Arap Ligi'nden, Libya ve Kuveyt'ten ekonomi aktörlerinin bulunduğu forumda petrol fiyatlarının yüzde 50 oranında gerilediğini bildiren Şimşek, durumun ihracatçı ülkelerin aleyhine, ithalatçı ülkelerin lehine olduğuna; Türkiye ve Arap ülkelerine yeni olanaklar tanıdığına temas etti. Bu ortamda Arap ülkelerine ticaretin artışı için kredi imkânlarının eğitim, Ar-Ge ve ulaşımın önemle ele alınmasını önerdi.

Karşılıklı ticaret ve yatırım için manilerin minimuma indirilmesini talep eden Maliye Bakanı, "Hiç değilse ticaret erbabı için vize kolaylaştırılmalı, vize alımı kolaylaştırılmalı. Bunun yanında Türkiye'den Katar ve Bahreyn'e demiryolu yapılmalı. Karayolu inşaatı da çok önemli. Burada el ele vermek şarttır." dedi.

Türkiye ile Arap ülkelerinin ticari bağlarının pek güçlü olmadığından yakınan Mehmet Şimşek, şöyle devam etti:

"Bölgeden gelen ithalat ve ihracatımızın ufak bir bölümüdür. Bizim bölgeye ihracatımız çok değildir. Bu büyük imkânlara işaret ediyor. Ama olumlu bir şey var, bu ülkeler ile Türkiye'nin irtibatı arttı. Yüzde 26 ihracat Türkiye'den bu ülkelere yönlendi, daha evvel oran yüzde 12 idi. Biz ticaretin iki yönlü olmasından yanayız. Hükümetler burada ön açıcı olmalı, yatırım iklimi daha iyi olmalıdır."

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ni (AB) önemli bir hedef olarak gördüğünü vurgulayan Şimşek, "Biz birliğe katılımı önemli görüyoruz. Katılım için belirlenen 33 başlığın 30'unda ilerleme elde ettik. Daha hedefi yakalayamadık ama AB'ye girmese de Türkiye'nin Avrupa'nın Norveç ve İsveç haline gelmesini planlıyoruz." açıklamalarını yaptı.

"VERGİ TOPLAMADA YÜZDE 100'E GELEMEDİK, GÖLGE EKONOMİSİ DEVAM EDİYOR"

Şimşek, ayrıca Türkiye'nin vergi toplamada yüzde 100'e gelemediği; ülkede kayıt dışılığın, gölge ekonominin devam ettiği itirafında bulundu. Buna karşılık enflasyonun gerilediğini, milli gelirin arttığını, AB'ye yakn rakamlara geldiğini ilan etti.

Türk-Arap Ekonomi Forumu'nn panel bölümünde de Şimşek, kur artışını ve Merkez Bankası ile ilgili tartışmaları yorumladı.

Doların artışının BRICS ülkeleri için kötü olduğunu savunan Şimşek, şunları kaydetti:

"Burada 80'lerin ortalarını, 90'ları andıran bir durumla karşı karşıyayız. Esasında Türkiye iyi durumda ama bu kötü bir haber.

Tabii şu bilinmeli ülkemizde Merkez Bankası bağımsızdır, ekonomik rasyonellere göre karar alır. Kurumun belli kararları vardır, bu kararlara açık olunmalı. Nihayetinde Türkiye açık bir ekonomidir, kurallara riayet etme durumundadır. Makro ekonomik açık ekonomi kurallarına uyma durumundadır."

"İsviçre'de kara para operasyonuna ülkede paraları bulunan Türklerin tepkisi ne oldu?" sorusuna Mehmet Şimşek, şu cevabı verdi:

"90'larda makro ekonomik ve siyasi istikrarsızlık vardı. Bu nedenle Türklerin büyük bölümü paralarını ülke dışında saklıyordu. Ama son senelerde bu parala geri döndü Türkiye'ye.
Türklerin 130 milyar doları var, ülke dışında. Bu, büyük bir miktar. Ama geçenlerde bir kanunu TBMM'den geçirdik. Dedik ki 'sermayeyi arttırırsanız bunun bir bölümünü verginizden ineceğiz' şeklinde bir karar. Bu, bütün Türklerin paralarını ülkeye getirmelerini mümkün kılacak. Ben, İsviçre'de vuku bulan olayların sonucunu bilemem ama Türkiye'den kaçan sermaye geri dönüyor."

HİSARCIKLIOĞLU: ARAP ÜLKELERİ İLE TİCARETMİZ DENİZDE BİR DAMLA SU

Forumda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Türkiye'nin Arap ülkeleri ile ekonomik bağlarının pek de güçlü olmadığından şikayet etti.

Hisarcıklıoğlu, "2014'te Türkiye'nin Arap ülkeleri ile karşılıklı ticareti 45 milyar dolar oldu. Bölgeyi, doğal yapıyı temel aldığımızda bu rakamlar denizde bir damla su. Arap ülkeleri 870 milyar dolar ithalat yapıyor ama bunun 34 milyar dolarını biz karşılıyoruz. 240 milyar dolar ithalat yapıyoruz ama Arap ülkelerinden aldığımız mal 10 milyar dolar. Bunun da büyük bölümü enerjiden geliyor. Toplam ticaretimizin yüzde 7'sini bir birimize yapıyoruz. Hâlbuki Avrupa ülkeleri ticaretinin yüzde 45'i bir biri ile yapıyor." diye dert yandı.


Hisarcıklıoğlu, vizelerin yatırım ve ticareti arttıracağını sözlerine ekledi.
CİHAN