Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan siyasette, yargıda bazı isimlere yakın olduğu basında yer alan Ayhan Bora Kaplan ile ilgili savcılığa gönderilen dosyanın “Temizlenmiş dosya” olduğu, yani “Gayri resmi ifadelerin” Emniyet'te tutulduğu, yeri geldiğinde ortaya çıkarılacağı söyleniyor.

 

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, kamuoyunun tartıştığı Kaplan dosyasıyla ilgili Ayhan Sefer Üstün ile görüştü. Üstün, AKP'de Genel Başkan Yardımcılığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı ve önemli meclis araştırma komisyonlarında  görev yapmış bir isim. Ayhan Bora Kaplan ile ilgili dosyayı ve bu kişinin geçmişini biliyor. Uzun dönem avukatlık da yapan Ayhan Sefer Üstün, bu dosyayı da okudu. Sözcü'deki yazı şu şekilde: 

“Ayhan Bora Kaplan ile ilgili dosyayı baştan aşağı okudum. Bu kişinin geçmişini de biliyorum. Bu dosya, ‘Temizlenmiş bir dosyadır.' Bir ceza dosyası alınıyor bazen bakana, bazen başka bir yere götürülüyor. ‘Şu şu ifadeleri' ya da adamın ‘şu eylemlerini çıkartın' deniliyor. Dolayısıyla bu dosya, adamın eylemleri, ilişkileri açısından baktığımızda ‘temizlenmiş' bir dosyaya dönüştürülüyor.”

Üstün'e, bu dosyada “Niçin temizlik yapıldığını” sorduğumda “Üç temel hedefi var” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Tüm çetelerin salınması, çete suçlarının ayyuka çıkması sonucu kamuoyunda tepki oluşmaya başladı. Yeni bakan geldi, bu olumsuzluklara karşı samimi mücadele ediyor görüntüsü veriliyor. Eski cumhuriyet başsavcısı, bu operasyonla eski bakan Süleyman Soylu'ya karşı bir gözdağı verildiğini söylüyor.

Dediği gibi gerçekten Süleyman Soylu'ya karşı bir gözdağı. Hatta bu eski bakanın devletten kazınacağını söylüyorlar. Bunu ben de güvenilir yerlerden duydum. Bu operasyon aslında ona sesini çıkarmaması için bir mesaj. Üçüncü mesaj ise organize suç örgütlerinin başındakiler genç, henüz kurumsallaşmamış, mafyatik yapı değil.

O yüzden acemilik yapıyorlar.  Tabi bu durumdan büyükler rahatsız oluyor. Amatörce olan şeyleri bitirmek ve eski sistem mafya düzeninin devam etmesini istiyorlar. Böyle, yeni yetmelerin çıkmasını istemiyorlar. Yani hedef, kontrol altında olan büyüklerin önünü açmak. Şimdi yapılanlar büyüklerin önünde mıntıka temizliğidir. Onun dışında ‘Aman aman memlekette şu var, bu var diye mafyayla mücadele başladı' sözlerine aldanmayalım.”

Güvenlik birimleri, bazı kritik dosyaları görmezden gelir, geciktirir ama bir operasyon yapmaya karar verdikleri anda eski müştekilere ulaşıp, onların tekrar şikayetçi olmalarının sağladığını anlatan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu olayla ilgili 2016'da bir soruşturma var. O soruşturmada şikayetçinin ifadesi avukatın devreye girmesiyle zorla değiştirilip imzalatılıyor. Baştan sona kurgu yapılıyor. Ama avukat dosyanın hiçbir yerinde yok. 2018 de Ayhan Bora Kaplan ile alakalı bir vatan evladı açmış dosya. Bunun hem teknik hem fiziki takibi var. Yani bu kişi 2018'den 2023'e kadar 5 yıl takip edilmiş. 5 yıl boyunca takip edilen kişi nedense tutuklanmamış. En yüksek bir biçimde kollanmış izlenimi var.”

TBMM tatile girerken 14 Temmuz 2023'de 7456 sayılı kanunla, 5275 sayılı İnfaz Kanunu'nda değişiklik yaptı. Bu kapsamlı bir aftı. Üstün, bunun anlamının “Hadi aslanım kaldığınız yerden devam edin” demek olduğunu belirtti. “Terör suçları ve cumhurbaşkanına hakaret suçları” kapsam dışı bırakıldı. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihine kadar infazına başlanmış olanlar faydalandı. Bunun dışında istisnasız bütün suçlar yani kadın cinayetleri, tecavüzler, mafya, çete, işkence ne varsa hepsine bir af düzenlemesi yapıldı. 30 Mart 2020 tarihinde de yine bir af çıkarılmıştı. Üstün gelinen durumu şöyle anlattı:

“- Suç örgütü üyesi olmanın cezası zaten 3 yılla 5 yıl arasında. 5 yıla kadar bir ceza almışsınız siz hiç cezaevine girmiyorsunuz; cezanız affediliyor.

– 5-10 yıl arasında ceza alınmışsa 7 ay kapalı cezaevinde kalınıyor, sonra açık cezaevine geçiliyor. İkinci şık: 5-10 yıl arası bir ceza almışsınız, bir ay kapalı cezaevinde yatıyorsun. Ondan hemen sonra açık cezaevine geçiyorsunuz. Orada da kısa süre kalıp tahliye ediliyorsunuz.

– 10 yıldan fazla ceza almışsanız 3 ay kapalıda yatıyorsunuz ondan sonra açığa alıyorlar açıkta da durum belli oradan da dışarıya.

Bir insanın 10 yıldan fazla ceza alması için kallavi suçlar işlemesi lazım. Yani adam öldürecek,  tecavüz edecek, suç örgütü kuracak veya uyuşturucu ithalatı, ihracatı, satıcılığıyla bağımlı yapacak. Oysa, gece yarısı düzenlemesiyle kadın cinayeti işleyenlere, tecavüzden mahkum olanlara,  uyuşturucu baronlarına, çete liderlerine, mafyaya af getirildi ve hepsi dışarıya çıkarıldı. Meclisin kapandığı geceye denk geldiği için bu gözden kaçırıldı.”

Ayhan Sefer Üstün'ün de evi kurşunlanmıştı. Üstün, ülkemizde can güvenliğinin kalmadığını ve siyasi cinayetlerin olabileceğine dikkat çekiyor, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Mafya seçimden önce meşhur bir siyasetçiyi, Sinan Ateş'i öldürdü. Yine orada taşeron şirket uyuşturucu mafyası. Onlar Sinan Ateş'i bilmezler ama İstanbul'dan geldiler tanımadıkları bilmedikleri adamı katlettiler. Seçimden sonra Kasımpaşa' da polis katlettiler. Dünyanın hiçbir yerinde polise kolay kolay silah doğrultulmaz. Çünkü polise silah doğrultulduğu anda işin sonucunun ne olduğunu bilirler. Yerel seçim öncesi bunlar da büyük cinayetler işleyebilir.

Siyasetçi, hakim, savcı, emniyetçi. Türkiye bu noktaya evrildi. Bütün bunlara baktığımızda ülkemiz hem Türk mafyası, hem de dışarıdan gelip Türkiye'de yaşayan mafyalar için cennet haline geldi.”

Ayhan Sefer Üstün çok şey biliyor. Bu yüzden evi kurşunlanmıştı. Ancak evini kurşunlayanlar da bir gün bile cezaevinde yatmadı. Güvenlik güçleri görevini yapıyor ama bunun engellendiğini Üstün kimseyi incitmemeye özen göstererek anlatıyor. Bence birileri kendisini dinlemeli.