Soma davasında gergin anlar

Soma davasında gergin anlar
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanık olarak dinlenen üretimden sorumlu maden teknikeri Recep Doğan'ın, adliyeye lüks ciple geldiğinin ortaya çıkması duruşma salonunu karıştırdı.

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tanık olarak dinlenen üretimden sorumlu maden teknikeri Recep Doğan'ın, adliyeye lüks ciple geldiğinin ortaya çıkması duruşma salonunu karıştırdı. Savcılıkta verdiği ifadeyi mahkemede değiştiren ve çalıştığı dönemde 3 bin lira maaş aldığını, şu anda işsiz olduğunu söyleyen Recep Doğan'a işçi yakınları tepki gösterdi.


Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili başlatılan adli soruşturmada, haklarında 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın dördüncü duruşmasının dördüncü celsesinde tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.

Daha önce şüpheli olarak ifade veren Recep Doğan, bu kez tanık olarak dinlendi. Facianın meydana geldiği Eynez maden ocağında 2013 yılında işe başladığını belirten Doğan, "Üretimden sorumlu maden teknikeriyim. Olay günü H panosunda, gündüz vardiyasında çalışıyordum. Saat 14.45 sıralarında elektrik ve telefon kesildi. Durumu öğrenmek için bulunduğum noktadan uzaklaştığımda bir arkadaşım, duman gördüğünü söyledi. Ben de ona, gidip bu durumu işçi arkadaşlarımıza haber vermesini istedim. Bense dumana doğru yürümeye başladım ancak yoğunluktan gidemedim. Daha sonra işçi arkadaşlarla buluştuk. Duman yoğunluğu artınca maskelerimizi taktık. Temiz hava borularına delik açarak, orada havayı emdik. En son mekanize ayağının kaçamağına girdik. Orada duman biraz daha rahattı. Sonra bayılmışım." dedi.

SAVCILIKTAKİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ 

Olay sonrasında savcıya verdiği ifadesinde, kalibrasyonu yapılan gaz sensörleriyle oynandığını, bunların sınır değerlerinin değiştirildiğini, hatta gaz yüksekliğinden dolayı elektrik sisteminin otomatik kesilmemesi için müdahalelerde bulunulduğunu anlatan Doğan, bu kez aynı sözleri kullanmadı. Recep Doğan, "Ben bu cihazları kullanmayı bilmediğim için, savcının böyle bir müdahale olup olmadığına yönelik sorusuna, bu tür müdahalelere yapılabilir diye düşünüp öyle yanıt verdim" dedi. Böyle bir değişiklik olayına tanık olup olmadığına yönelik sanık avukatlarının sorularına ise Recep Doğan "hayır tanık olmadım" yanıtını verdi.

'MASKEME HİÇ BAKIM YAPILMADI'

Herhangi bir patlama sesi duymadığını belirten Doğan, "Sığındığımız mekanize kaçamağında yaklaşık 100 kişiydik. Aramızdan bazıları, bireysel olarak yanımızdan ayrıldılar. Daha sonra gidenlerin çoğunun vefat ettiğini öğrendik. Gaz maskem çalışıyordu. Maskesi çalışmayan hiç görmedim. Maskem bende olduğu sürece bir bakım yapılmadı. Havanın yönü değiştirilince kurtulma şansımız arttı. Havanın yönü daha erken değiştirilseydi, kurtulan insan sayısı artabilirdi." diye konuştu.

'ÜRETİM, EMNİYETTEN HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDEYDİ'

Üretimin emniyetten her zaman bir adım önde olduğunu söyleyen Recep Doğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu her şirkette böyledir. Şirketin para kazanması lazım ki işçi çalıştırabilsin. Emniyet açısından tedbir alınıyordu ancak daha fazlası da alınabilirdi. Bir kasıt olduğunu düşünmüyorum ama bir suistimal olabilir, bir eksiklik olabilir. Zaten eksiklik olmasa böyle bir olay yaşanmazdı. Üretimde baskı olmaz, bazen sıkışıklık olabilir."

Daha önce Soma'daki Uyar Madencilik'te çalıştığını, 15 yıllık madenci olduğunu aktaran Doğan, "Uyar Madencilik ile kıyasladığımızda, çalıştığımız maden daha güvenliydi. Ekmeğini yedim, haksızlık etmek istemem. Emniyet görevlisi de Uyar Madencilik'e göre daha fazlaydı." şeklinde konuştu.

'İŞSİZ KİŞİ NASIL LÜKS CİP KULLANABİLİYOR?'

Müşteki avukatlarından Can Atalay'ın, tanık Recep Doğan'a aldığı maaşı sorduktan sonra davaya gelirken kullandığı lüks arabayı gündeme getirmesi, mahkeme salonunu karıştırdı. Av. Atalay, "Şu an çalışıyor musunuz? Ne kadar maaş alıyordun?" sorusuna Doğan'ın, "Şu an çalışmıyorum. 3 bin TL maaş alıyordum." cevabını vermesi üzerine, "Dava salonu önüne park ettiğiniz BMW X5 marka, 45 ... plakalı aracı, 13 Temmuz 2015 tarihinde devralmışsınız. Bu maaşlara çalışan bir kişinin, bu tür lüks araca binmesini normal bulmuyoruz." ifadesi üzerine sanık avukatları itiraz etti. Mahkemede bulunan şehit madenci yakınları da tanığa tepki gösterdi. Tanık Doğan, kendisine ait olduğu iddia edilen arabayla ilgili açıklama yapmak için mahkeme başkanından izin istedi. Mahkeme başkanı, bu konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda olmadığını belirterek, "Biz burada mal varlığı araştırması yapmıyoruz. Cevap vermene gerek yok. Mar varlığını araştırmak isteyen varsa gidip savcılığa dilekçe verebilir." dedi. Sanık avukatları, Recep Doğan'ın zan altında kaldığını ve açıklama yapmasına izin verilmesini talep etti. Doğan da ısrarla açıklama yapmak isterken salondaki tepkiler artınca Mahkeme Başkanı Ballı, duruşmaya 15 dakika ara verdi.

16 Ekim 2015 15:53
DİĞER HABERLER