STK'lardan 'Şiddete Hayır' yasası

STK'lardan 'Şiddete Hayır' yasası
Sivil toplum örgütleri, kangren haline gelen kadına şiddeti önlemek amacıyla hazırlanan taslağı beğendi.
Çalışmanın, ileri standartlarda maddeler içerdiğini belirten temsilciler, 'Her şey düşünülmüş, ancak hükümlerin uygulanabilirliği önemli.' diyor. Kadın cinayetlerini bitirmesi beklenen taslağın yürürlüğe girmesiyle erkeklerin şiddetten önce iki kere düşüneceğine dikkat çekiliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan, kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili kanun taslağı sivil toplum ve meslek örgütlerine gönderildi. 'Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı' adı altında hazırlanan çalışma üzerine 83 sivil toplum örgütü, meslek örgütü, üniversite, baro, uluslararası örgüt ve sendikadan cevap bekleniyor. Mutabakat sağlanması halinde Meclis'e gelmesi beklenen taslak konusundaki yaklaşımlar son derece olumlu. Temsilciler, taslağın çok ileri standartlarda hazırlanmış bir çalışma olduğunu ancak uygulamasının da bu denli önemli olduğunu düşünüyor. Taslakta şiddet tanımının yapılması ve şiddet gören kadın için alınan korucuyu tedbirler ile bunların uygulanma şekilleri tam puan aldı. Şiddet konusunda delil ve belge aranmadan savcılık kararı çıkarılması da en önemli değişikliklerden biri olarak kabul ediliyor. Kadınların eşleri veya ayrıldıkları eşleri tarafından şiddet görmeleri ve öldürülmeleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı harekete geçirdi. Yeni kurulan bakanlığın başına geçen Fatma Şahin, sivil toplum örgütlerinin de görüşlerini alarak bir kanun tasarısı taslağı hazırladı. Bu taslak, geçmişteki şikâyetleri giderirken, kadınların öldürülmesi ve her türlü şiddet görmesinin önüne geçmeyi planlıyor. 29 madde ve 6 bölümden oluşan taslakta, öncelikle şiddet tanımı yapılıyor. Şiddet, 'Bireyin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketler' şeklinde tanımlanıyor. Buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini içeren toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış da kapsama alanına alınıyor. Koruyucu tedbirler bölümünde ciddi önlemlere yer verilirken şiddete maruz kalan tarafa maddi ve tıbbi yardımda bulunulması öngörülüyor. Tedbir kararlarının takibinin teknik araç ve yöntemlerle yapılması benimseniyor. Cumhuriyet Savcılığı Şiddetten Koruma Bürosu ve Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Müdürlüğü kuruluyor. Bu gelişmeler, kadına karşı şiddetin önlenmesinde umut olurken, görüşleri alınmak üzere taslak metnin gönderildiği tüm sivil toplum örgütleri ve meslek örgütlerinin de beğenisini kazandı. Kadın cinayetlerinin son bulmasında önemli adım Nebahat Akkoç/KAMER: İlk incelememizde genel olarak değişikliğin iyi olduğunu gördük. Bakan Fatma Şahin, bu konuda en iyi isim. Yeni bir şey yapılması bizim için çok önemli. Daha önceki yasa lehte değil aleyhte idi. Bir şekilde şiddet gösterenler eve yaklaşıyor ve öldürebiliyordu. Bunun önüne geçilmesi, kadınların hayatlarının kurtarılması demektir. Kadın mağdur olduktan sonra tedbir alınıyor Sevna Somuncuoğlu/Uçan Süpürge: Taslağın dikkat çekici bir özelliği, duruma mağdur açısından bakılması. Mağdur olmadınız mı kimsenin dikkatini çekemiyorsunuz. Mağdur olduktan sonra ev içi şiddeti önlemeye yönelik tedbirler de alınmalı elbette. Ev içi şiddette atılacak her adımı çok önemsiyoruz. Mesele olay olduktan sonra cezai müeyyideler değil önlemeye dönük projelerin olmasıdır. Evli-bekâr tüm kadınları kapsayacak olması önemli Meltem Ağduk/BM Nüfus Fonu: Sadece evli olanlar değil şiddet gören tüm kadınları kapsayacak olması önemli. Şiddetten korunma bürolarının kurulması, özel savcılıkların oluşturulması ve şiddete yönelik çalışma yapacak hâkim, savcı, güvenlik güçlerinin özel eğitim alması güzel. Başvuruda kadının kimliğinin gizlenmesi ve şiddet gören kişilerin 1 gün içinde emniyete haber verilmesi dikkat çekici unsurlar. Uygulamada da aynı titizliği bekliyoruz Nesrin Semiz/Başkent Kadın Platformu: Biz kanunun hazırlanma aşamasında da birlikteydik. Yasa tasarısı, daha önceki eksiklikler göz önünde bulundurularak hazırlandı. Özellikle elektronik takip sisteminin gelecek olması en önemli kısımlardan. Mağdurların gizliliği ile ilgili hükümlerin daha net olması gerekiyor. Umarım uygulama da taslak kadar etkili olur. Komisyon takibinde olması aksaklıkları giderecek Funda Akyol/İKADER: Kadın cinayetlerini ve şiddeti engelleyecek bu yasa tasarısını son derece önemsiyoruz. Yasaları insanların uyguladığını; kimi zaman uygulayıcıların 'aile meselesidir, barışın' diye baktığını unutmamak gerekir. Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıkları temsilcilerinden oluşan komisyonun uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesine yönelik gerekli tedbirler alacak olması önemli. Erkekler artık şiddetten önce iki kere düşünecek Ayla Kerimoğlu/Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği: Erkekler bu yasadan sonra el kaldırmadan önce iki kez düşünecek. Tasarı, e-bileklikten cezai yaptırımlara kadar birçok caydırıcı nitelik taşıyor. Ayrıca tasarıda ispat yükümlülüğünün ortadan kalkması ile şikâyet yolu kolaylaştırılırken ekonomik, psikolojik, barınma ve danışma imkânlarına kadar şiddete uğrayan kadının desteklenmesi büyük bir adım. 'Çığlık'ları sayesinde ölümden kurtuldu Adana'da şiddet gördüğü eşine boşanma davası açan Sevda K. (26), temizliğe gittiği apartmanın önünde kocasının saldırısına uğradı. Oğluna 10 lira verip yerini öğrenen Bilal K. (35) tarafından 3 yerinden bıçaklanan kadın, aldığı yaralara rağmen kaçıp çığlık atınca ölümden kurtuldu. 8 yıl önce evlendiği kocasına boşanma davası açan ve yaklaşık 3 ay önce iki çocuğuyla Atakent Mahallesi'ndeki baba evine dönen Sevda K., evin mutfak masraflarını karşılayabilmek için sabah erken saatlerde yaklaşık 150 metre uzaklıkta bulunan Yaprak Apartmanı'ndaki bir eve temizliğe gitti. Karısından boşanmak istemeyen Bilal K. de bakkala giden oğlu E.K.'den (6) 10 liraya annesinin yerini öğrendi. Sevda K.'nin peşine düşen Bilal K., genç kadını temizlik yapmak için gittiği apartmanın önünde kulağının arkasından, sırtından ve sol omuz altından bıçakla yaralayıp kaçtı. Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan genç kadının hayati tehlikesinin olduğu belirtiliyor. Z Kuma istemeyen eşini ve kayınpederini öldürdü Konya'da Ramazan K., eşi Dilek K.'nin (37) üzerine kuma getirdi. Çift bu yüzden tartıştı. Dilek K. eşi ile yaşadığı sorunlar sebebiyle dün babası Muzaffer Karataş'ın (61) merkez Selçuklu ilçesi Kaşgarlı Mahmut Mahallesi'ndeki evine döndü. Kayınpederinin evine gelen Ramazan K., önce bir süre eşiyle görüştü. Eşini dönmeye ikna edemeyen Ramazan K., evin arkasında açık olan mutfak penceresinden tabancayla ateş etti. Kurşunların isabet ettiği Dilek K. ile babası Muzaffer Karataş ağır yaralandı. Başından yaralanan Dilek K. olay yerinde, babası ise kaldırıldığı Konya Numune Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Olayın ardından otomobille kaçmaya çalışan Ramazan K., Altınekin ilçesi kavşağında yakalandı. Yargıtay'dan, boşanma sürecinde sadakat şartı Yargıtay, boşanma davası açıldıktan sonra başka bir erkekle görülen kadını kusurlu saydı. Yüksek mahkeme, bir eşin sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunmasının diğerine de bu hakkı vermeyeceğine hükmetti. Davaya konu olay İstanbul'da yaşandı. Davacı A.H., eşi S.H.'nin kendisini aldattığını belirterek boşanma davası açtı. İstanbul 2. Aile Mahkemesi'nde görülen davada tanık beyanlarına göre hem kadının hem de kocanın sadakatsiz tutumları tutanaklara geçti. Karara itiraz edilince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozarak, "Kadının da dava sırasında sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır. Davalı, eşi kadar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurludur." dedi. Yerel mahkeme kararında direnince dosya bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu
24 Temmuz 2011 10:03
DİĞER HABERLER