Sulh Ceza Hakimliği'nden basına 1 günde 2 sansür

Cumhuriyet gazetesinin Adana'daki MİT TIR'larında yakalanan silahlarla ilgili jandarma raporunu yayınladığı haberine Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) sansür talebi geldi. TİB, talebine gerekçe olarak 29 Mayıs tarihinde aynı gazete tarafından yayımlanan "Erdoğan'ın yok dediği silahlar" başlıklı habere ilişkin verilen yayın yasağı kararını gösterdi. Öte yandan, aynı gün Deniz Haber Ajansı'nda yer alan "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlıklı haberin URL'si erişime kapatıldı.

Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği ilk sansür kararı Cumhuriyet gazetesinde yer alan MİT TIR'ları haberi ile ilgiliydi. Adana'daki MİT TIR'larında yakalanan silahlarla ilgili Cumhuriyet'in dün yayımladığı jandarma kriminal raporunu konu alan habere TİB tarafından erişim engeli getirildi. TİB, karara gerekçe olarak 29 Mayıs tarihli "Erdoğan'ın yok dediği silahlar" başlıklı habere getirilen erişim engelleme kararını gösterdi. Fakat bu karar yalnızca "Erdoğan'ın yok dediği silahlar" başlıklı haberi kapsıyor. TİB'in yeni bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan doğrudan olarak erişim yasağı talep etmesi, tek bir habere yönelik kararla bütün MİT TIR'ları haberlerine yayın yasağı uygulanması anlamına geliyor. TİB'in Cumhuriyet'e yolladığı e-postada, 5651 sayılı kanunun 8/A maddesi uyarınca TİB'in internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı verebileceği belirtiliyor. Ancak söz konusu kanunun devam maddesinde TİB'in kendi başına aldığı engelleme kararının 24 saat içerisinde sulh ceza hakiminin onayına sunulması, hakimin de 48 saat içinde kararını açıklaması gerektiğine vurgu yapılıyor. Aksi halde karar kendiliğinden kalkıyor.

Bir diğer sansür kararı ise Deniz Haber Ajansı'nda yer alan "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlıklı habere verildi. Palmali Denizcilik avukatlarının Sulh Ceza Hakimliğine yaptığı başvuru sonucu, "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlıklı haberin URL'si erişime kapatıldı. Ukrayna Milletvekili Gerashenko Anton Yurshovich'in Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) Başkanı Valentyn Oleksandrovych Nalyvaichenko ve Ukrayna Başsavcısı Viktor Shokin'e yaptığı suç duyurusu ile ortaya çıkan, Palmali Denizcilik Şirketine ait M/T ADRIATIC MARINER isimli geminin uluslararası Kırım ambargosunu delerek işgal altında bulunan Feodosia Limanı'ndan yüklediği 5 bin 800 ton dizel yakıtı, kaçak yollarla Ukrayna'nın Izmail Limanı'na getirdiğinin ortaya çıkması, Türk medyasına bomba gibi düştü.

Ukrayna Milletvekili Gerashenko Anton Yurshovich'in Ukrayna Parlamentosu'na yazdığı ve Ukrayna Başsavcılığı'na gönderdiği suç duyurusunun, Deniz Haber Ajansı'nın ele geçirmesi ile birlikte, "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlığıyla, yorumsuz olarak okuyucularına ulaştırdı. Haberin yayınlanmasından sonra, Palmali Denizcilik avukatlarının, Sulh Ceza Hakimliklerine başvurarak, Deniz Haber Ajansı'nda yayınlanan "Akaryakıt kaçakçılığı" haberinin URL'sinin erişimine engellenmesi istendiği ortaya çıktı. Deniz Haber Ajansı'na haber verilmeden Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kararla "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlıklı haberin URL'si erişime kapatıldı. Haberde, Ukrayna Milletvekili Gerashenko Anton Yurshovich'in, Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) Başkanı Valentyn Oleksandrovych Nalyvaichenko ve Ukrayna Başsavcısı Viktor Shokin'e yaptığı suç duyurusundan başka hiç bir yorumun yer almadığı haberin URL'sinin erişime kapatılması, "Özgür ve bağımsız medyaya sansür" olarak yorumlandı.

Deniz Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat, internet sitelerine yapılan sansürü değerlendirdi. Canpolat yayınladıkları "Palmali'ye ait M/T ADRIATIC MARINER isimli gemiye 'Kaçak Akaryakıt' soruşturması açıldı" başlıklı haberle ilgili Sulh Ceza Hakimliği'nin bir saatte karar verdiğini, 4 saatte de habere URL erişiminin engellendiğini söyledi. TİB ve Sulh Ceza Mahkemeleri'nin yayınladıkları haberle ilgili belgelerin gerçek olup olmadığına ve haberin gerçekliğinin sorgulanmadan karar alındığına dikkat çeken Canpolat, "Sadece Ukrayna'lı bir milletvekilinin suç duyurusunu yayınladık. Sulh Ceza Hakimliği kurulduğundan beri basına çok sayıda sansür uygulandı. Normal bir hukuk devletinde basına yönelik böyle kararlar verilemez. Sulh Ceza Mahkemesinin kararına avukatlarımızla itiraz edeceğiz ancak itiraz edeceğimiz mahkeme bir üst Sulh Ceza Hakimliği. Seçimlerden sonra ülkede yeni bir dönem başladı. Türkiye'de artık bu kadar rahat bir şekilde basına sansür uygulanmamalı." şeklinde konuştu.

CİHAN
13 Haziran 2015 18:02
DİĞER HABERLER