Sümeyye Erdoğan'a suikast yalanı yargıda da çöktü

Sümeyye Erdoğan'a suikast yalanı yargıda da çöktü
Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast iddialarıyla ilgili soruşturma resmen çöktü. Cumhurbaşkanı’nın mesnetsiz iddiaları ve iktidar medyasında yer alan uydurma haberler üzerine kurgulanan soruşturmada CHP’li Oran’ın adının bile geçmediği ortaya çıktı.

Bir süredir yandaş medya tarafından saldırılara maruz kalan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’la birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ı ziyaret etti. Alınan bilgilere göre, Kodalak, CHP’li Oran ve Tezcan’ı başsavcı yardımcılarıyla birlikte karşıladı. Oran, kendisine yönelik karalama yayınları için yaptığı çok sayıdaki suç duyurusu olduğunu ve bunların bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini belirtti. Hakkındaki yayınlar için hakaret ve iftira, ardından da Ethem Sancak ve gazetelerinin yayın yöneticileriyle ilgili ‘çete kurup suç işleme iddiasıyla’ suç duyurusunda bulunduğunu ancak henüz bir gelişme yaşanmadığını kaydetti. Soruşturmada mesafe alınamaması durumunda başka siyasetçilerin de benzer şekilde hedef olabileceğine işaret etti. Bunun üzerine Başsavcı Kodalak’ın söyledikleri, soruşturmanın ne kadar boş olduğunu ortaya koydu. Kodalak, suçlanan gazetelerin merkezlerinin İstanbul olması nedeniyle dosyanın İstanbul’a gönderildiğini, kendilerinin ise Sümeyye Erdoğan’a yönelik suikast planı iddialarıyla ilgili soruşturmayı yürüttüklerini söyledi. Soruşturmayı ise Erdoğan’ın açıklaması üzerine başlattıkları ve dosyada Umut Oran’ın yer almadığını belirten Kodalak, “Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda açıklamalar yapınca soruşturma başlattık. Gerekli yerlerden bilgi ve belge istedik. Bize her konuda güvenmenizi istiyoruz. Ayrım yapmadan, büyük bir tarafsızlık içinde dosyaları inceliyoruz.” ifadelerini kullandı.

ALGI OPERASYONU NASIL HAZIRLANDI?

Sümeyye Erdoğan’a suikast düzenleneceğine dair algı operasyonunun zemin taşları adım adım döşendi. İlk olarak Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2015’te katıldığı bir yemekte, “Şu anda şahsımı, ailemi tehdide başladılar, son günlerdeki gelişme bu.” ifadelerini kullandı. Ülkenin cumhurbaşkanı, kendisinin ve ailesinin tehdit edildiğini söylüyordu. Ancak ilginçtir bu ‘tehdit’ olayı yargıya intikal ettirilmemiş, hiç kimse hakkında suç duyurusundu bulunulmamıştı.

16 Şubat’ta iktidara yakın Star, Akşam ve Güneş gazeteleri ‘Fuat Avni’ kullanıcı isimli Twitter fenomeninin gazeteci Emre Uslu olduğunu yazdı. Sözde haberlerde, Emre Uslu ile CHP’li Umut Oran, DM üzerinden görüşüyordu. Ve asıl bombayı (!) 20 Şubat’ta patlattılar. Adı geçen üç gazete Sümeyye Erdoğan’a suikast planlandığını, emrin ise Fethullah Gülen Hocaefendi tarafından verildiğini yazdı. Güya, Fuat Avni (Emre Uslu) ile Umut Oran bu konuyla ilgili Twitter’dan (DM) görüşmüştü. O manşetlerden hemen sonra savcı harekete geçti ve jet hızıyla bir soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanı’nın haftalar önce söylediği sözü de soruşturmaya dahil etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT, Ankara Emniyet İstihbarat ve Terör Şube Müdürlüğü’nden konuya ilişkin bilgi istedi. Emniyet, ‘delil’ diye gazete kupürlerini gönderdi. Umut Oran da iddia üzerine Twitter’a yazı yazarak bütün DM’lerinin dökümünü istedi. Gelen dökümlerde iddia edildiği gibi bir yazışma söz konusu değildi. Zaten iki ismin DM’den görüşmesi de mümkün değildi çünkü birbirlerini ‘takip’ bile etmiyorlardı. Son olarak Başsavcı’nın yaptığı açıklama soruşturmayı tam anlamıyla çökertti. Zira soruşturma dosyasında Umut Oran’ın adı bile yer almıyordu. Başsavcı’nın söz konusu ifşaatı konuyla ilgili iddia sahiplerinin açıklamaları ve haberlerin yalan, suçlamaların yersiz olduğunun da ispatı.

Medya çetesi hakkında neden işlem yapılmıyor?

CHP’li Umut Oran, seçimlere 64 gün kaldığını hatırlatarak, soruşturma sürecinin seçim süreci tamamlanmadan sonlandırılmasını talep ettiklerini anlattı. Oran, “Biz haberler yapılır yapılmaz o hafta içerisinde suç duyurusunda bulunduk. Bir suç örgütü olduğunu ifade ettik. Genel Başkanımız’ın da bu konuda açıklamaları oldu. Ama şu ana kadar açıklamaların, suç duyurularının ciddiye alınmadığını görüyorum. Bundan sonra da Türkiye’de ahlaklı siyaset adına, bu tür çetelerin oluşmaması -ister bunların bir ayağı medya, bir ayağı siyaset, bir ayağı bürokrasi olsun- bu çetelerden Türkiye’yi kurtarmak, bizim CHP olarak temel görevimiz. Sonuna kadar gideceğiz. Bu suçu işleyenlerden adalet önünde hesap soracağız.” dedi.

04 Nisan 2015 09:31
DİĞER HABERLER