Süreyya Önder: Katil, bu soruşturmayı gizleyendir

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Suruç'ta 32 kişinin öldüğü canlı bomba soruşturması üzerindeki gizlilik kararını herkesin sorguladığını belirterek, "Katil, bu soruşturmaya gizleyendir." dedi.

Suruç sonrası memleketin en yetkili ağızlarının utanmadan, arlanmadan katiller için içki tarifi verir gibi kokteyl tanımlaması kullandıklarını savunan Önder, "Katillerimizi tanıyoruz. Her birimiz bu değirmenin bir çarkının bir dişlisisiniz ve hepiniz bu değirmene su taşıdınız. Özür dilemeyi düşünmüyor musunuz? Sizde şu kadar ar, haya, vicdan, insanlı kırıntısı yok mu? Ey analar, babalar biz size kokteyl dedik oysa bildiğiniz sek bir vahşet örgütüymüş çocuklarını katleden demeyecek misiniz?" diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdris Baluken, Suruç'ta hayatını kaybedenlerin ailelerini kabul etti. Kabul ziyaretine ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de katıldı. Ziyarette aileler düşünceleri ve yaşadıklarını anlattı.

Ailelerin konuşmasının ardından Sırrı Süreyya Önder, değerlendirmelerde bulundu. Herkesin bu olaydaki gizlilik kararını sorguladığını belirten Önder, "Bunun anlamı şudur. Buraya gelen herkes öncelikle adalet talep ediyor." ifadesini kullandı. Kimsenin ağzından bir kin, intikam ya da bu tınıda herhangi bir laf çıkmadığını vurgulayan HDP'li vekil, şunları kaydetti: "Adalet talep ediyorlar. Meseleyi bilmek istiyorlar, evlatları, eşleri, arkadaşları, annesi, babası koparılıp alınan herkesin talep edebileceği en doğal en meşru şeyi talep ediyorlar. Peki egemenler ne yapıyor. Burada öncelikle hafıza imhası benimsenmiş bir yol ve yöntem olarak. Bizim işimiz önce bunların bu vicdansızlığını, bu kan emiciliğini tekrar hatırlatmak ve teşhir etmek."

'Suruç sonrası bu memleketin en yetkili ağızlarının utanmadan, arlanmadan, şu kadar haya etmeden, şu kadar vicdanları sızlamadan katiller için içki tarifi verir gibi kokteyl tanımlaması' kullandıklarını öne süren Sırrı Süreyya Önder, şöyle konuştu: "Be utanmazlar, be alçaklar. Hani nerdesiniz, hani nerede bu kokteyl. Verin tarifini burada yüreği yanan ailelerde bilsin bizde bilelim. Neresi kokteylmiş. İşte her gün çıkıyor yapan hücre belli, emri veren belli. 15 senedir sizin radarınızda bunlar. Talimatı verdiği telefon gazeteciler tarafından hala ulaşılabilir telefonlar ve siz bunları bile bile bunların katline göz yumdunuz. Sonra da katil devlet dediğimizde elli bin türlü yeriniz oynamaya başlıyor. Tekrar ediyoruz. Katil devlet, işte aşikar ortada. Katil bu soruşturmaya gizleyendir, bu soruşturmayı bir insan, bir kurum ne adına gizler. Suçu ve sorumluluğu yoksa içinde açığa çıkmasından korktuğu bilgiler yoksa ne adına gizler. Katillerimizi tanıyoruz. Her birimiz bu değirmenin bir çarkının bir dişlisisiniz ve hepiniz bu değirmene su taşıdınız. Özür dilemeyi düşünmüyor musunuz? Sizde şu kadar ar, haya, vicdan, insanlı kırıntısı yok mu? Ey analar, babalar biz size kokteyl dedik oysa bildiğiniz sek bir vahşet örgütüymüş çocuklarını katleden demeyecek misiniz? Herkesi sersem mi zannediyorsunuz, herkesi hafızasız mı zannediyorsunuz? Bunların hesabı sorulmayacak mı, bunlar için yakanıza yapışılmayacak mı? sizi bunun vebali ile baş başa mı bırakacak bu insanlar. Bu acılarıyla bu adaletsizlikle başbaşa mı bırakacağız? Hesabını soracağız. Mahşere falan bırakmayacağız. Hepiniz bu katliamlar için yargılanacaksınız. Hepiniz bu ailelerin önünde diz çöküp merhamet ve af dileyeceksiniz. Dileneceksiniz. Bunu yapacağız, bu dünya bize haram olsun, aldığımız nefes bize haram olsun."

SURUÇ, ANKARA VE DİYARBAKIR VE DİĞER KATLİAMLARIN ARAŞTIRILMASIYLA İLGİLİ BİR KEZ DAHA ÖNERGE VERDİK

Başbakan Ahmet Davutoğlu ne zaman gerçeğe aykırı beyanda bulunursa kekelemeye başladığını savunan Önder, şunları kaydetti: "Siz ne zaman kekeliyorsanız ben biliyorum ki artık siz gerçeğe aykırı bir şeyler söylüyorsunuz. Dün de Musul için söylediniz. Ev ev temizleyeceğiz derken de her tarafınız ayrı oynuyordu. Bu yol, yol değildir. Bu şartlar altında siz bu ülkenin yarısına savaş açmışken anayasaymış, başkanlıkmış, demokrasiymiş bunları konuşamazsınız. Siz kendinizle bu ülkede Başbakan olarak 'varım' diyemezsiniz. Gelin bu savaşı nasıl başlattıysanız o şekilde durdurmanın iradesini gösterin. Giden canlar artık bu halkın ortak yaşama iradesini kıracak noktaya gelmiştir. Artık bu zulmünüz sürerse siz ortada yönetecek bir ülke bulamayacaksınız, kalmayacak. Sizin o ufacık sadece bir omurilik soğanı ile düşünebilecek tasarruflarınız bu ülkeyi bölgenin en karmaşık, en sıkıntıda ülkesin durumuna getirdi. Bugüne kadar verdiğiniz zulüm için nedamet gösterin canı yananlardan, incinenlerden, evlatlarını kaybedenlerden özür dileyin ve barış iradesi etrafına toplanın. Yoksa yüzde 100 alsanız ne olur bu ülkede yönetilecek bir ülke bırakmayacaksınız. Tekrar bütün ailelere, bütün yöneticilerimiz, vekillerimiz en sıradan üyemize kadar bu davanın takipçisi olacağız. Biz çağırıyı da ailelerimizin talebi üzerine burada Meclis'te grubu bulunan başta iktidar partisi olmak üzere bütün siyasi partilere yapıyorum. Dün bu konu ile ilgili Suruç, Ankara ve Diyarbakır ve diğer katliamların araştırılmasıyla ilgili bir kez daha önerge verdik. Genel kurula indirdik. Yarın görüşmesi yapılacak. Bütün partilerden bunun görüşülmesine ve Meclis tarafından araştırılıp soruşturulmasına destek vermelerini talep ediyoruz. Araştırmaktan ne çıkar bu suça hiçbir siyasi parti ortak olmamalı." CİHAN
15 Aralık 2015 16:17
DİĞER HABERLER