Arap dünyası artık Suriye'ye yönelik askeri müdahaleyi değerlendiriyor. Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Thani, Suriye'ye yönelik askeri müdahale olabileceğini söyledi.
Suriye'de yönetime karşı ayaklanmalar 10'uncu ayına girerken ülkede devam eden ve bir türlü önüne geçilemeyen şiddet olaylarında 6 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. Ortalama olarak günde 20-30 kişi de ölmeye devam ettiği Suriye'de şiddetin sonlandırılması amacıyla ABD başta olmak üzere aralarında Fransa, Almanya ve İngiltere'nin olduğu AB ülkelerinin aldığı yaptırım kararları ülkede akan kanı durduramadı.
Süreci başından beri kaygı ile izleyen Türkiye ise, gerçekleştirdiği bir çok diplomatik girişimin sonuçsuz kalması üzerine Esed rejimi ile köprüleri attı. Ankara, Şam yönetimi ile 10 yıldır sürdürdüğü ilişkilere bir çizgi çekerek ekonomik yaptırım kararı aldı. Arap Birliği de halka yönelik şiddete son vermeyen Şam yönetimine ekonomik yaptırımların yanı sıra Suriye'nin Arap Birliği üyeliğini askıya aldı.
Arap Birliği, ardından Şam yönetimi ile yaptığı uzun pazarlıklar soncunda, ülkedeki şiddetin sonlandırılması, askeri birliklerin yerleşim yerlerinden çekilmesi şartlarını da içeren bir protokole imza attı. Birlik protokolün bir maddesi uyarınca ülkedeki durumu incelemek amacıyla bir gözlemci heyeti Suriye'ye gönderdi.
Arap Birliği gözlemci heyeti gelmesiyle birlikte ülkedeki şiddet artarak devam etti. Gözlemci heyetin ülkeye giriş yapmasının ardından başkent Şam'ın merkezi'ndeki iki büyük saldırının yanı sıra bir çok kentte devam eden şiddet olaylarında onlarca kişi yaşamını yitirdi. Bu gelişmeler Arap gözlemci heyetinin Suriye'de şiddeti azaltacağı beklentilerini de boşa çıkarmış oldu.
Heyetin ülkede bulunduğu esnada ölümlerin devam etmesi, heyet Başkanı Ahmed Mustafa Dabi'nin Humus'ta endişe edilecek bir durumun olmadığı yönündeki basında çıkan açıklamalarının yanı sıra, gözlemcilerin ülkedeki çalışmaları bir çok kesimin tepkisini çekti. Eleştirilerin arttığı bir zamanda gözlemcilerin incelemelerinin bir sonuç vermeyeceğini ifade eden iki gözlemci çalışmalarına son vererek Suriye'den ayrıldı.
Ayrılan gözlemcilerden Cezayirli Enver Malik, Arap gözlemci heyet çalışmalarının hiç bir şekilde sonuç vermeyeceğini ifade ederek, Esed rejiminin ülkede tiyatro oynamakla suçladı. Heyetin çalışmaları konusunda ciddi eleştiriler yapılırken önümüzdeki günlerde, gözlemci heyetin çalışmalarını sonlandırarak Suriye'den çekilebileceği ifade ediliyor.
"SURİYE'YE ASKERİ MÜDAHALE GÜNDEMDE"
Çözüme yönelik tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığı Suriye'de, olayların başından beri dış müdahaleye karşı çıkan Arap Birliği'nden farklı sesler yükselmeye başladı. Birliğin son dönemde öne çıkan ülkelerinden biri olan Katarın Emiri Şey Hamad Bin Halife Al Thani, Suriye'ye Arap Birliği'nin askeri müdahalede bulunması teklifinde bulundu. Katar Emiri Al Thani, Suriye'deki şiddet olaylarının sonlandırılması amacıyla Arap gücünün gönderilmesi gerektiğini söyledi. Amerikan CBC televizyonuna konuşan Katar Emiri, Arap Birliği gözlemci heyeti olmasına rağmen ülkede ölümlerin devam ettiğini belirterek,"Suriye'de öldürme olaylarının sonlandırılması için Arap gücü gönderilmeli" ifadesini kullandı.
Katar Emiri Suriye'ye yönelik askeri müdahale fikrini ortaya koyduğu bir dönemde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'dan Esed ile ilgili önemli bir değerlendirme geldi. Ban, Lübnan'da yayınlanan El Hayat gazetesine yaptığı açıklamada Suriye lideri Esed'e şiddeti sonlandırma çağrısında bulunarak, "Esed meşruiyetini kaybetti" dedi.
Uluslararası çapta Esed yönetimine yönelik çember daralırken Suriyeli muhalifler güçlerini birleştirme kararı aldı. Suriye Ulusal Konseyi ve ordudan ayrılan askerlerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu ile birlikte hareket edeceklerini bildirdi.
Suriye Ulusal Konsey Başkanı Burhan Galyun, Özgür Suriye Ordusu komutanı Albay Riyad el Esad ve yardımcısı Malik Kürdi ile yaptığı görüşmede Özgür Suriye Ordusu'nun silah gücünü ve organizasyon potansiyelini değerlendirdiklerini ifade ederek, Özgür Suriye Ordusu birimlerinin yeniden yapılandırılması gerektiği üzerinde anlaşıldığını duyurdu.Özgür Suriye Ordusu'nun şu ana kadar 15-20 bin kişilik bir güce ulaştığı ifade ediliyor. Ağırlıklı olarak Humus ve çevresinde konuşlanan Özgür Suriye birlikleri ile Suriye güvenlik güçleri arasında zaman zaman şiddetli çatışmalar meydana geliyor. Suriyeli muhalifler, mücadelelerini rahat bir şekilde yapmak için tampon bölgenin yanı sıra uçuşa yasak bölge oluşturulmasını istiyor. Türkiye'nin destekleyeceği tampon bölgenin kurulmasının ardandan ordudan çok sayıda kişinin ayrılacağını ifade eden muhalifler, güvenli bir bölge oluşturulmasının ardından yönetimi düşürebileceklerine inanıyor.
Katar Emiri'nin açıklamalarının ardından Suriye'ye yönelik askeri müdahale konusunda değişik senaryo yorumları yapılmaya başlandı. Arap Birliği'nin Türkiye'nin desteği olmadan Suriye'ye olası bir askeri müdahale yapmayacağı değerlendirmeleri yapılıyor.
Yapılan değerlendirmelerde olası askeri müdahalede Türkiye'nin rolünün hayati bir önem taşıdığı beliriliyor. Suudi Arabistanlı Analist Cemal Kaşikciy, BBC Arapça'ya yaptığı açıklama'da Türkiye'nin desteği ile Arap Birliği tarafından Suriye'ye yönelik bir askeri müdahalenin gündemde olduğunu söyledi. Kaşikciy, böyle bir müdahaleye başta Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere bir çok Arap ülkesinin destek vereceğini söyledi.
Diplomatik girişimlerin sonuçsuz kaldığı bir zamanda Suriye'ye yönelik askeri müdahalenin olup olmayacağı, olması durumunda ise nasıl gerçekleşeceği önümüzdeki günlerin en çok tartışılacak konusu olacak.