32. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yeni atanan hakimin vereceği kararın yok hükmünde olduğunu söyleyen Turanlı, "Eğer iddia edildiği gibi 32. Asliye Ceza Mahkemesi, verilmiş olan tahliye kararının ortadan kaldırılmasına yönelik bir karar verirse, böyle bir karar yok hükmündedir. Karmaşa olur, kaos çıkarır. Ölü doğmuş bir karardır bu." dedi. 

Avukat Ömer Turanlı, tutuklu polislere verilen tahliye kararlarını uygulamayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun da aralarında bulunduğu savcı ve hakimleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayet etti. Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Turanlı, "Müvekkillerimizin hakkında verilmiş olan tahliye kararıyla ilgili olarak infazdan sorumlu Savcı Ahmet Hanefi Uslu Bey’in yanına gittik. Savcı Bey, tahliye taleplerini haksız ve hukuka aykırı olarak reddedip 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Mahkeme de bu ret kararın üstüne yeni bir karar verip Savcı Bey’e gönderdi. Bu göndermenin üzerine biz de Başsavcı vekiline ve infaz Savcısı Ahmet Hanefi Bey’e dilekçe verdik. Hanefi Bey, hu taleplerimizi değerlendirdiğini söyledi. Yalnız, 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ikinci verdiği karardan şu an itibariyle haberi yok. Biz dünden beri Savcı Bey’in adeta ağzının içine bakıyoruz. Ne zaman karar verecek diye. 32. Asliye Ceza’nın ikinci verdiği kararı yine savcıya sunduk." diye konuştu. 

İstanbul Adalet Sarayı’nda savcıyla aralarında geçen konuşmayı aktaran Turanlı, "Başsavcı vekiliyle görüşeceğim, yarın veya öbür gün kararımı vereceğim, diyor. Bu görüşme olayını kabul etmiyoruz. Makul ve mantıklı da bulmuyoruz. Sonuç itibariyle kararı verecek olan Sayın Savcı’dır. Başsavcı vekili değildir. Benim buradan anladığım, Türkiye Cumhuriyeti hukuk tarihinde bir tahliye kararının infazının saniye dahi geciktirilmesi hiçbir şekilde rastlanan bir durum değildir. Ama şu an tahliye olmasınlar da ne olursa olsun mantığıyla hareket ediliyor. Müvekkillerimizle ilgili verilen tahliye kararları bir takım odakların hoşuna gitmedi. Şu an işte bu tahliye kararını biz nasıl yaparız da engelleriz, nasıl ortadan kaldırırızın formülü yaratılmaya çalışılıyor." şeklinde konuştu. 

Hakimleri görevden alınan 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yeni hakimlerin atandığıyla ilgili gelişmeleri de aktaran Turanlı, şöyle devam etti: "Yeni bir hakim tayin edildiği ve bu tahliye kararlarının ortadan kaldırılmasına, yok sayılmasına yönelik bir karar verildiğini duyduk. Biz de bunun üzerine 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gittik. Bir karar verildiğini, ama şu an kesin bir şey olmadığını, kararın yazıldığını bana meslektaşlarıma iletti. Şimdi belli ki bu tahliyeyi ortadan kaldırmak için belirli odaklar harekete geçti. Müvekkillerimizin tahliye kararını tamamen iptal yönünde bir karar verilmeye çalışılıyor. Eğer iddia edildiği gibi 32. Asliye Ceza Mahkemesi, verilmiş olan tahliye kararının ortadan kaldırılmasına yönelik bir karar verirse, böyle bir karar yok hükmündedir. Böyle bir karar batıldır ve kesinlikle hukuka aykırıdır. Evrensel hukuka da aykırıdır. Aynı mahkeme farklı bir hakimle bu kararın ortadan kaldırılmasına yönelik bir karar ihdas ederse bunun adı kaos olur. Karmaşa olur. Benim atadığım hakimin kararı olur. Ölü doğmuş bir karardır bu. Bu kararın hukuken hiçbir geçerliliği yoktur." 

Geçerli olanın tahliye kararları olduğunu belirten Turanlı, "Biz bugün itibariyle müvekkillerimizin tahliye kararını geciktiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Başsavcı vekili Orhan Kapıcı, savcılar Mehmet Salih Sol, Ercan Devrim, Orhan Güldiken, Ahmet Hanefi Uslu, 10. Sulh Ceza Hakimi Necmettin Kafalı, Adalet Bakanlığı müfettişleri, Denetim Müdürü Mustafa Yılmaz, tahliye müzekkerelerini teslim almayan katipler ve diğer görevliler hakkında suç duyurusunda bulunup HSYK'da bugün itibariyle şikayetlerimizi yaptık." ifadelerini kullandı. 

Turanlı, tahliye kararlarının uygulanmamasına tepki göstererek konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi. Anayasa Mahkemesi’nden 3 gün içinde karar verilmesini beklediklerini belirten Turanlı, "Anayasa Mahkemesi'nden tahliye talep edeceğiz. Kararın infazının sağlanmasını talep edeceğiz. Bunun yanında bu kararların uygulanmasını geciktiren, müvekkilleri mağdur eden, haklarını gasp eden kişilerle ilgili de tazminat talebinde bulunacağız. Her biri için ayrı ayrı 250 şer bin TL Anayasa Mahkemesi'nden talep edeceğiz." dedi. 

Eğer Anayasa Mahkemesi'nden de menfi ya da müspet bir karar çıkmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat edeceklerini kaydeden Turanlı, "AİHM'den bu kararların süratle uygulanması için başvuruda bulunacağız. Müvekkillerimizin haklarını sonuna kadar savunacağız. Çin'e, Avrupa'ya nereye gidilecekse gideceğiz. Silivri zindanlarında haksız tutulan müvekkillerimizi kurtaracağız. Karar uygulanmazsa kendimi yakarım demiştim. Hiç kimse heveslenmesin, kendimi yakmayacağım, bu kararı uygulattıracağız biz. Müvekkillerimize sesleniyorum, sizin avukatlarınız haklarınızı sonuna kadar savunacak içiniz rahat olsun." diye konuştu.