Taliban'ın Katar bürosu ve ötesi...

Afgan Taliban'ı yıllardır Amerika-NATO ile barış müzakerelerine başlamasının Afganistan'dan yabancı güçlerin çekilmesi şartına bağlı olduğunu, bu olmadığı takdirde müzakerelerin söz konusu bile edilemeyeceğini söyleyip duruyordu. Ne var ki, son gelişmeler Taliban'ın yıllardır savunduğu bu görüşten vazgeçtiğini, müzakerelere yeşil ışık yakmaya başladığını açıkça gösteriyor. Yeşil ışık da Taliban'ın Katar'da bir siyasî büro açmaya hazır olduğunu ilan etmesiyle ortaya çıkmış bulunuyor. Katar bürosu ile ilgili çeşitli haberlerin yanı sıra, büronun açılacağı bizzat Taliban Sözcüsü Zabiullah Mücahit tarafından yapılan açıklamayla da teyit edilmiş oluyor. '...Şu anda Afganistan'daki güçlü varlığımızın yanı sıra başka ülkelerle anlayışa varmak amacıyla ülke dışında siyasî bir büro açmaya hazırız.' diyor sözcü Mücahit. Sözcü, ayrıca Katar bürosunun açılması yönünde ön anlaşma sağlandığını belirtirken ayrıca Amerika'dan Guantanamo üssünde tutuklu bulunan Taliban mensuplarının da serbest bırakılmasını talep ettiklerini de söylüyor. Taliban'ın Katar bürosunu açma kararını olumlu karşılayan Amerikan yetkililer, Taliban tutukluları konusunu da dikkate alacaklarını, bunu düşüneceklerini belirtiyorlar. Bu çerçevede düşünülen isimler arasında eski Taliban savunma bakan yardımcısı Muhammed Fazıl, eski Herat eyalet valisi Hayrullah Harikva, eski Belh eyalet valisi Nurullah Nuri, eski istihbaratçı Abdülhak Vasik ve eski mali yetkililerden Muhammed Nebi gibi şahısların adları geçiyor. Bu şahıslar, Afgan hükümetinin de düşündüğü isimler. Amerika da zaten ancak Afgan hükümetinin düşündüğü Taliban mensuplarını dikkate alacağını söylüyor. Bu isimlerden Muhammed Fazıl'ın Taliban iktidarı sırasında binlerce Şii-Hazara'nın öldürülmesinden sorumlu olduğu da çoktandır söyleniyor. Bu tutuklular muhtemelen Amerika ile Taliban'ın ileride resmen Katar bürosu vasıtasıyla başlayacakları barış müzakerelerinde muhakkak gündeme gelecek. Amerika'nın bu konuya olumlu baktığı, söz konusu tutukluları Afgan yetkililerine teslim edeceği ve bunların daha sonra tam anlamıyla serbest kalabileceklerine bugünden işaret ediliyor. Katar bürosunun açılması şüphesiz hem Afgan hükümeti ve hem de Amerika-NATO yetkililerinin Taliban ile müzakerelerinin resmiyet kazanacağı anlamına geliyor. Esasen Taliban'ın dış ülkelerde siyasî büro açması konusunda bir ara Türkiye'nin ve Suudi Arabistan'ın isimleri de geçmişti. Bu arada, Afgan lideri ve hükümetinin Taliban'ın dışarıda büro açmasına karşı olduğu, bunun kendi otoritelerini sarsacağına inandıkları şeklinde haberler yayılmıştı. Nitekim, bu yüzden Hamit Karzai, Katar bürosu lafı edildiğinde hemen ülkesinin Katar büyükelçisini geri çekmişti. Bu da Karzai'nin büroya karşı tavrını açıkça ortaya koymuştu. Ancak, son gelişmelerden zaman içinde Amerika-NATO'nun Karzai'yi ikna ettiği, onu itirazından vazgeçirdiği anlaşılıyor ve sonunda Katar'ın bu konuda daha uygun bir yer olacağı kabul edilmiş bulunuyor. Büronun ne zaman açılacağı ise henüz tam anlamıyla belli değil; ancak herhalde bir ay içinde açılmış ve faaliyete geçmiş olur bize göre. Bunu takiben de Afgan Savaşı'na son verebilecek kapsamlı müzakerelerin yolu bir şekilde açılmış olacak anlaşılan. Ancak müzakerelerin çok uzun ve sancılı olacağı bugünden kolaylıkla söylenebilir. Son tahlilde, Katar bürosunu açmaya hazırlanmakla Taliban'ın eski söyleminden vazgeçmek zorunda kaldığı, son iki yıldır kendisine karşı yapılmakta olan askerî operasyonlardan olumsuz yönde etkilendiği, hatta bir direniş gücü olarak zayıflamakta olduğu anlaşılıyor. Söz konusu süre içinde Taliban geçmiş yıllarda yapabildiği askerî hamleleri yapamamış, Amerika-NATO-Afgan güçlerini geriletememiş görünüyor. Kısacası, Taliban elinin zayıfladığından hareketle müzakere zemini tercihe doğru yöneliyor. Katar bürosunu açma kararı işte bunu temsil ediyor. Diğer yandan, Amerika-NATO-Afgan güçleri de Taliban ile müzakereler için öngördükleri bazı şartları da terk ederek siyasî müzakere sürecine başlamaya karar vermiş bulunuyorlar. Onların da Katar bürosuna olumlu bakışları bunu gösteriyor. Kısacası, söylemesi belki çok erken ama yine de söyleyelim: Afgan Savaşı'nın sonunun başlangıcı sanki ufukta görünmeye başlamış bulunuyor. Bu başlangıç ne kadar sürer, sonuna ne zaman ve nasıl gelinir, elbette hiç kimse bilemez; ama barış için bir gerçek umut da sanki doğmuş görünüyor bize göre...
05 Ocak 2012 08:02
DİĞER HABERLER