Sedat Bucak'ın yargılandığı Susurluk davasında tanık olarak dinlenmesine karar verilen devlet yetkilileri, 'devlet sırrı'dır diyemeyecekler
Tanık, 'devlet sırrı' dese bile, mahkemeye bilgi vermek zorunda. Mahkeme heyeti, suçla ilgili yapılan açıklamaları tutanağa geçirip, başka konulardaki açıklamaları saklamak zorunda. Haziran 2005'te yürürlükten kaldırılan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na(CMUK) göre ifadelerine başvurulmak istenen kamu çalışanı 'devlet sırrı' diyerek konuşmaktan kaçınabiliyordu.
CMUK'un 'Devlet Esrarı Hakkındaki Alakadarların Tanıklığı' başlıklı 49. maddesi şöyle; 'Devlet memurlarının memuriyetten çekildikten sonra, saklamakla mükellef oldukları vakalar hakkında sırrın ait olduğu makam amirinin izni olmaksınız tanık sıfatıyla dinlenemezler. Bu gibi hallerde Bakan hakkında Cumhurbaşkanı ve büyük millet Meclisi azası hakkında Meclis tarafından izin verilir. Tanıklık devletin selametine zarar verecek derecede olmadıkça bu izin verilir. Cumhurbaşkanı mahremiyeti kendisi takdir eder ve tanıklıktan çekilebilir. Bu hüküm, reisliği zamanında hadis veya reisliği sebebiyle malumu olan vakalardan dolayı eski Cumhurbaşkanları hakkında dahi caridir. " Eski kanuna göre, devlet sırrı kabul edilen konularda Meclis'in izin vermesi gereikyordu. Esi Cumhurbaşkanı da bu görevde olan cumhurbaşkanı ile aynı şekilde tanıklık yapmama hakkı vardı. Ancak 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK)'nun 47. maddesinde devlet sırrı kavramı yeniden düzenlendi.
"Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklık" başlıklı 47. madde şu şekilde; "(1) Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Açıklanması, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, Devlet sırrı sayılır.(2) Tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; tanık, sadece mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından zâbıt kâtibi dahi olmaksızın dinlenir. Hâkim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir. (3) Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır. (4) Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder."
Yeni düzenlemeye göre, devlet sırrı olan konularda sadece mahkeme heyeti ifade alıyor ve suçla ilgili kısmı tutanağa geçirip açıklıyor. Alt sınırı 5 yıl olan suçlarda devlet sırrı korunmuyor. Mahkeme heyetinin, tanıklar ifade vermezse polis zoruyla getirme yoluna başvurma hakkı var. CMK madde 44'te, 'usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeret bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir' deniyor.