'Tarımda ilaç kullanımı kontrolden çıktı'

İnsan ve Hayat dergisi, tarımda ilaç kullanımının kontrolden çıktığına vurgu yaparak tüketicilere 'ilaçlı ürünleri almayarak' insiyatifi ele almaları yönünde çağrı yaptı.

Her ay farklı konulardan dosyalar hazırlayan Aktüel Kültür Dergisi İnsan ve Hayat, Mayıs sayısında tarımda ilaç kullanımını masaya yatırdı. Ferhat Kaya ve Ercan Erdoğan tarafından hazırlanan 'Tarladan Sofraya İlaçlı Yolda Müşteri İnsiyatifi Ele Almalı?' başlıklı yazıda çok sayıda uzman görüşüne yer verildi. İnsanoğlunun daha mükemmel, görünüşü düzgün daha fazla ürün elde etme adına tarımda ilaç kullanmaya başladığını ancak bu durum tabiatın dengesini bozduğunu ve her geçen yıl daha fazla ilaç kullanma zorunluluğu nedeniyle de tarımın girdaba sürüklendiği belirtildi.

Dosyada görüşlerine yer verilen Ziraat Mühendisi Hilmi Mercan, ilaç kullanılarak haşerelerle mücadele edilemediğini belirterek, "Araştırmalar gösterdi ki; ilaca dayanıklılığı olan böcek ve haşere sayısı 10 yılda 2 katına çıkmış. Bir taraftan da anlaşıldı ki yok etmeye çalıştıkları haşerelerin aslında tabii yok edicileri varmış, ilaçlar onları da yok etmiş. Şimdi biyolojik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile durum kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Umarım çok geç kalmamışızdır." dedi.

Akdeniz Üniversitesi Gıda Güvenliği ve Tarımsal Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık da 1950'li yıllarda tarımda ilaç kullanılmadan yüzde 23 oranında kayıpla mahsul elde edildiğine vurgu yaparak, "Bugüne baktığımızda ise bu kayıpların yüzde 28'e çıktığı görülüyor. Ayrıca 1950'lerde tarım ürünlerine zarar veren canlı sayısı 50 civarındaydı bugün 1000'e çıkmış durumda." ifadelerini kullandı.

"25 MİLYON TARIM İŞÇİSİ TEHLİKEDE"

Tarım ilaçları ürüne sıkıldığı zaman yüz birim ilaçtan sadece bir birimi ürüne ulaştığını kaydeden Şık, "Geri kalanı toprağa, suya ve havaya karışıyor. Böylece dünyada amfibi, kuş ve balık türlerinde ciddi kayıplar meydana geliyor. Üretici sağlığını kaybediyor. Bu kayıplar iktisadi maliyetlere eklenmiyor." açıklamasını yaptı.

"Tarıma hasar veren canlılara karşı kullanılan 'pestisit' yani 'canlıkıran' adı verilen ilaçlar nedeniyle 25 milyon tarım işçisinin hayatı ciddi tehlike altındadır." diyen Prof. Dr. Çağatay Güler ise insanların kendine zarar veren her şeyi yok etmek istediğini ifade ederek, "Aşırı ilaç kullanımı sonunda ürünlerin içinde ve dışında kalıntılar kalıyor. Bu kalıntılar insan ve hayvanların vücudunda bulunan iç salgı sistemini bozuyor. Bütün hormon dengesi altüst oluyor ve buna bağlı hastalıklar baş gösteriyor." dedi.

Bütün canlı kıranlar, anne karnında olan bebeklere ve ondan doğacak yeni nesillere tesir ettiğini açıklayan Prof. Dr. Güler, "Pestisitler, beyni, omuriliği ve beyinciği çok kolay bir şekilde etkiliyor ve alzheimer gibi daha başka nörolojik hastalıklara sebep oluyor. Bir diğer konu da bu ilaçların erken ergenliğe neden olmasıdır. Eskiden bu gibi durumlar çok az görülüyordu fakat şimdi aşırı derecede çoğaldı. Sebebi de pestisitlerin olduğu biliniyor. Bütün bunları düşündüğümüzde canlı kıranların gelecek nesillerin varlığını da tehlikeye düşürdüğünü görüyoruz." şeklinde konuştu.
CİHAN
26 Mayıs 2015 13:00
DİĞER HABERLER