Tarladaki kimyasal kirliliği solucanlar önleyecek
-Amasyanın Suluova ilçesinde bir çiftçi, tarlasındaki
kimyasal kirliliği solucan ve solucan gübresiyle önlemek,
sağlıklı ürünler üretebilmek için solucan yetiştiriciliğine
başladı
AMASYA (A.A) - Fatih Mehmet Kürkçü - Amasyanın Suluova
ilçesinde bir çiftçi, topraklarındaki kimyasal kirliliği solucan ve solucan
gübresiyle önlemek, sağlıklı ürünler üretebilmek için solucan yetiştiriciliğine
başladı.
Harmanağılı köyünde yaklaşık bin dönüm araziye sahip Ahmet Karana ait
çiftlikte biyolog olarak çalışan Cihat Tümer, AA muhabirine, solucanları ve
solucan gübresini kullanarak tarım arazilerinde kimyasal gübre kullanımını en aza
indirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Gübre elde etmek için bir ahırda solucan yetiştirmeye başladıklarını anlatan
Tümer, Yaklaşık 5 ay önce solucan gübresi elde edebilmek için çalışmaya
başladık. Bu süre içinde solucan sayımızı 50 binden 100 bine çıkardık. Amacımız
solucan gübresiyle toprağı yeniden sağlığına kavuşturarak, bitkiyi daha sağlıklı
hale getirebilmek dedi.
Kimyasal gübrelerin toprakta kirliliğe yol açarak toprağın doğal ve
biyolojik popülasyonuna olumsuz etkide bulunduğunu savunan Tümer, şöyle devam
etti:
Solucan gübresi üretmemizin nedeni, bin dönüm civarında olan çiftliğimizin
topraklarının zaman içinde kimyasal kirlenmeye maruz kalması, toprak sağlığı ve
dolayısıyla bitki sağlığımızın tehlikeye girmiş olmasıdır. Toprak sağlığı kötü
olunca verim düşmekte. Bugüne kadar tarımda toprağa kimyasal gübrelerle
takviyeler yapılıyordu. Bu kimyasalların her yıl atılması toprakta kirliliğe ve
toprağın doğal yapısının bozulmasına neden oldu. Toprakta bulunması gereken
mikroorganizmalar öldü, bitki hastalık ve zararlılara karşı yalnız hale geldi.
Bunun için ilaveten kimyasal ilaçlara da ihtiyaç duyuldu. Toprağa ne kadar fazla
kimyasal gübre atılırsa bir o kadar da kimyasal ilaç atılmak zorunda kalındı. Bu
da kirliliğe neden oldu.
-Solucan gübresi dünyada çok yaygın-
Dünyada solucan gübresinin yaygın bir şekilde kullanıldığını ifade eden
Tümer, Solucan gübresini Amerika ve Latin ülkelerinden, Avrupa ülkelerine,
Rusya, Hindistan ve Nijeryaya kadar birçok ülke kullanmakta. Komşumuz
Bulgaristan bu konuda çok ileride. Fakat bizim ülkemizde bu pek fazla
bilinmemekte. Türkiyede 3-4 firma ciddi anlamda solucan gübresi üretmekte. Ancak
bu üretimler destek görmediği için yeterli değil. Devlet, üniversiteler, tarım
kooperatifleri bu üretime destek vermeli. Kübada bu üretim devlet politikası
haline getirilmiş. Tarım politikaları kapsamında Küba 20 yılda kimyasal
kullanımını yüzde 88den yüzde 8e indirmiş diye konuştu.
-Gübre nasıl elde ediliyor--
Yaklaşık 5 ay önce Sivasın Zara ilçesinden getirdikleri 50 bin solucan
popülasyonunun 100 bine ulaştığını dile getiren Tümer, şunları kaydetti:
Solucan popülasyonumuz birkaç milyona ulaştığında gübre üretimine
başlayacağız. Ürettiğimiz gübrelerle hem katısını hem de vermi kompost denilen
çayını yaparak topraklarımızı iyileştirmek istiyoruz. Toprak ve hayvan gübresi
yığını içinde fermente edilmiş hayvan gübresi ve organik atıklar ile beslenen
solucan popülasyonunun yaklaşık 3 yıl içinde birkaç milyona ulaşacağını tahmin
ediyoruz. Yarım gramlık bir solucan bir yılda ortalama 250 gram dışkı üretiyor.
Solucan üzerindeki sıvı ve dışkısı gübre olarak kullanılıyor. Bir metrekarede
ortalama 30 kilo solucan 6 ayda yaklaşık bir metreküp gübre üretiyor.
-Doç. Dr. Kızılkaya-
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rıdvan
Kızılkaya, solucan gübresinin, içerisinde yoğun miktarlarda bitki besin maddesi
bulundurduğu için tarımsal üretimi olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Solucan gübresinin toprak verimliliğini de olumlu yönde etkilediğini
vurgulayan Kızılkaya, Ancak toprakta ağır metal gibi kirlenme söz konusu ise
solucan gübresi ile solucanların da toprakta geliştirilmesi gerekir. Solucanlar,
toprak içerisindeki toksik maddeleri bünyelerinde tutarlar ve dışkılarına
vermezler. Bu nedenle toprakta kimyasal temizlik sağlamak için solucan gübresinin
yanında solucanları da toprağa bırakmalıyız ifadelerini kullandı.
Yayıncı: Orhan Topal