TBMM'ye gıda güvenliği belgesi

TBMM, TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi aldı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, belgenin büyütülmüş halini TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e sundu. Meclisin Gıda Güvenliği Yönetim Belgesi almaya hak kazanması dolayısıyla tören düzenlendi. TBMM Başkanı Şahin, Meclisteki törende yaptığı konuşmada, belgenin zorlu bir çalışma döneminin ardından elde edilebildiğini ifade etti. Meclisin, millet iradesinin tecelli ettiği yer olduğunu vurgulayan Şahin, ''Meclis, reform niteliğindeki yasal düzenlemelerle yeniliğin öncüsü olmuştur ve değişimin de öncüsü olmaya devam etmektedir. Meclis, bu çalışmaları yaparken kurumsal yapısını da geliştirmeye çalışmıştır'' diye konuştu. 2006 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi alındığını anımsatan Şahin, şöyle devam etti: ''Mecliste her alanda kalite belgeli hizmet vermeyi amaçlayan çalışmalar Sayın Bülent Arınç döneminde başlamıştır. Sayın Arınç'ın çalışmaları bu noktada yol gösterici olmuştur. Bunlar, Meclisin en saygıdeğer çalışmalarındandır. Meclis lokantalarından milletvekillerimiz, çalışanlarımız ve misafirlerimiz yararlanıyor. Yemek sunumlarında uluslararası gıda güvenliği ilkelerinin dikkate alınması önemli. İnsanların sağlığının bozulmasını engelleyecek her türlü tedbirin alınması gerekiyor. Yapılan denetimler sonucunda bizim mutfaklarımızın uluslararası standartlara sahip olduğu görüldü ve belge verildi. Bu belgeyi almakla iş bitmiyor. Daha titiz, hassas davranmak gerekiyor, sorumluluklarınız artıyor.'' Dünyada, milyonlarca insanın yeterli gıdaya ulaşamadığına dikkati çeken Mehmet Ali Şahin, diğer bir önemli sorunun ise gıdaların insan sağlığı üzerindeki etkileri olduğunu anlattı. Şahin, ''Çarşıya çıkıyorsunuz, gıdalar sunuluyor ancak onun içeriğinde ne olduğu önemli. Hormonlu mu ya da genetiği ile oynanmış ürünlerden mi yapılıyor, bu önemli'' dedi. Şahin, insan sağlığının çok önemli olduğunu, devletlerin bu alanda önemli bütçeler ayırdığını belirterek, Meclisin tüm kurumlara her bakımdan örnek olması gerektiğini söyledi. -''YÜKSEK KALİTEDE HİZMET ALMALARINA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ''- Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise, insanlığın başlangıcından bu yana önemini kaybetmeden tartışılan konuların başında gıda temini ve ticaretin geldiğini belirtti. Ergün, dünyada güç dengeleri ve ülkeler arasındaki rekabeti belirleyen ana unsurun, enerji kaynakları, enerji güvenliği olsa da yakın bir gelecekte, su ve gıda güvenlikleri konusunun bu güç dengelerinin merkezine oturacağını söyledi. Hükümet olarak, bu kadar önemli bir konuda vatandaşların en yüksek kalitede hizmet almalarına büyük önem verdiklerini dile getiren Ergün, günümüzde sadece üretmek ve ürüne ulaşmanın yeterli olmadığını, bu faaliyetlerin kalite standartlarına uygun şekilde yürütülmesinin de aynı derecede önemli olduğunu belirtti. Ergün, dünya değiştikçe, nüfus artıkça, ulaştırma ve iletişim teknolojileri geliştikçe, iktisadi faaliyetlerin çeşitlilik kazandığını, hatta karmaşık hale geldiğini vurguladı. Ergün, bu nedenle ürün kalitesi, kalite kontrol ve tüketici hakları gibi kavramların hayata geçirilmesinde, standardizasyon kurumlarına önemli bir rol, sorumluluk düştüğüne işaret etti. Bakan Ergün, TSE'nin, rekabet gücünü artırmak, ulusal ve uluslararası ticareti kolaylaştırmak, hayat kalitesini yükseltmek için standardizasyon uygunluk değerlendirme, deney ve kalibrasyon faaliyetlerini, tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir şekilde sürdürdüğünü anlattı. TSE'nin bu faaliyetlerinin, kamunun ve özel sektörün üretim, hizmet kalitesini artıran, rekabet gücünü ileriye taşıyan önemli bir rol oynadığına işaret eden Ergün, TSE'nin verdiği kalite yönetim sistem belgelerinden birinin de Meclisin bugün aldığı TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi olduğunu belirtti. Bakan Ergün, bu sistemin, gıda sektöründe uluslararası geçerliliği olan, gıda güvenliğiyle ilgili sıkıntılar çıkmadan önce önlem almayı ve bu sıkıntıları bertaraf etmeyi sağlayan bir gıda kontrol sistemi olduğunu kaydetti. -''GEÇ KALMAMALIYIZ''- Nihat Ergün, tüketicilerin güvenli gıdaya ulaşmalarını sağlayan sistemin, uluslararası otoriteler tarafından, gıdaların neden olduğu hastalıkların kontrolünde de en etkili sistem olarak kabul edildiğini vurguladı. Ergün, bu sistemde firmaların, yalnızca denetim altında değil, üretim boyunca karşılaşabilecekleri tüm riskleri kontrol ettiklerini kanıtlayabilecekleri bir yapıya kavuştuklarını anlattı. Sistemin, hammadde temininden başlayarak, gıda hazırlama, işleme, üretim, ambalajlama, depolama, nakliye gibi zincirlerin her aşamasında geçerli olduğunu ve her aşamasının kontrol edildiğini bildiren Ergün, şöyle devam etti: ''Bu zincirin her halkasında tehlike analizleri yapılır, gerekli yerlerde kritik kontrol noktaları belirlenir ve bu noktaları izleyen herhangi bir sorunu henüz oluşmadan önleyen bir sistem kurulması sağlanır. Alınan önlemlerle kötü depolama koşulları, uygun olmayan malzeme girişi, hatalı üretim makineleri ve yanlış hijyen uygulamaları ortadan kaldırılır. Böylece üretilen gıdanın doğru tüketildiği takdirde tüketicilere bir zarar vermeyeceği de teminat altına alınmış olur. Belgelendirme sistemleri, tarladaki üretimi, diğer aşamaların kalitesini artıran, daha iyi hale getiren, dünya standartlarına ulaştıran bir sistemdir. Biz bunlarda geç kalmamalıyız. Rekabetle ilgili yasaları Türkiye, ABD'den tam yüzyıl sonra çıkardı. Tüketici haklarıyla ilgili yasalar, Türkiye'de Avrupa'dan yaklaşık 50 yıl sonra çıktı. Bu yasaların çıkması ve uygulama kabiliyeti kazanması, ülkelerin rekabet gücü avantajı elde etmelerinde çok büyük rol oynuyor. Halen rekabet gücünü artırmak için çok çalışmalar yapmamız gerekiyor çünkü yasal düzenlemelerini yapmakta bile yüzyıl geç kalıyoruz. Tüketici hakları, üreticilerin kontrollü bir üretim yapmalarını bize sağlıyor. Rekabet yasaları, rekabet gücü yüksek üretim potansiyeline ulaşmamızı sağlıyor. Bu belgelendirme sistemleri, gıda üretimi ve teknolojilerinde bize çok büyük katkılar sağlayacak.'' Meclisin Gıda Güvenliği Yönetim Sistem Belgesi alarak, restoranlarında daha güvenli ve kaliteli yemek hizmeti vermeye başladığını belirten Ergün, böylece Meclisin, her konuda olduğu gibi sistem belgelendirme faaliyetlerinin benimsenmesi ve uygulanmasında tüm kamu, kurum ve kuruluşları ile özel sektöre öncülük ettiğini, örnek olduğunu söyledi. Ergün, şu anda 420 firmanın sahip olduğu bu sisteme, gelecek dönemde çok daha fazla işletmenin sahip olacağına inandığını dile getirerek, ''Daha çok işletme bu belgeye sahip oldukça, sistem daha çok kontrol edilecektir, daha çok kontrol edildikçe daha güvenli gıdalara ulaşmış olacağız'' dedi. Bakan Ergün, belgenin süreklilik kazanmasını, yenileştirilmesini, uygulamalarla korunmasını temenni etti. -''EN TEMEL İNSAN HAKKI''- TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ise kişilerin, sağlıklı ve güvenli gıda tüketebilmesinin, en temel insan hakları arasında yer aldığına işaret ederek, bugün gıda güvenliğinin, Dünya Sağlık Örgütünün, küresel sorunlar arasında gösterdiği bir konu haline dönüştüğünü söyledi. ''Güvenli gıda konusunda, üreticiden tüketiciye hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor'' diyen Büyükhelvacıgil, diğer sektörlerde olduğu gibi gıda sektöründe de belgelendirmenin, gönüllülük esasına dayandığını anımsattı. Büyükhelvacıgil, tüm gıda firmalarının bu konuda daha duyarlı ve sorumlu davranması gerektiğini dile getirdi. Büyükhelvacıgil, ''TSE markası için müracaat eden firmaların ürünlerini hem gıda laboratuvarımızda analizlerden geçiriyor, hem de firmaların üretim yerlerinde ayrıca ürünün teknolojik ve hijyenik şartlarda üretilebilirliğine ilişkin tetkikler yapıyoruz. Tüm tetkikler sonunda standarda uygunluğu tespit edilen ürünler TSE markası almaya hak kazanıyor ve ürünün güvenliği TSE markasının garantisi altına alınıyor'' diye konuştu. Vatandaşlara, gıda ürünü satın alırken mutlaka TSE markasını aramasını öneren Büyükhelvacıgil, şöyle devam etti: ''Ayrıca, TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgelendirmesi yapıyoruz. Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı, gıda sektöründe dolaylı veya doğrudan faaliyet gösteren tüm kuruluşların uygulaması gereken bir uluslararası yönetim sistemi standardı. TS-EN-ISO 22000 standardının şartlarını uygulayarak, belgelendirilen kuruluşlar büyük bir özgüvenle diyor ki; 'Güvenli ürün üretiyorum, iyi hijyen, iyi üretim ve iyi yönetim şartlarını yerine getiriyorum, hammadde ve ambalaj malzemesi gibi girdi sağlayan tedarikçilerime bu şartları uygulatıyorum, sürekli olarak belirlenen kritik kontrol noktalarını izliyorum ve kayıt altına alıyorum, herhangi bir uygunsuzluk ve acil durumda ürünlerimin geri toplanması dahil tüm önlemlerle ilgili yöntemleri belirlediğimi taahhüt ediyorum'. Güvenli üretimi, güvenli tüketime dönüştüren bir sistem 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi.'' TBMM'nin, her konuda olduğu gibi bu konuda da duyarlılığını sergileyerek, ilgili standardın şartlarını yerine getirmek, bu yönetim sistemini kurabilmek için mutfaklarında, sunum yapılan ortamlarında birçok alt yapı iyileştirmesi yaptığını belirten Büyükhelvacıgil, ilgili personele yoğun eğitim aldırdığını, büyük bir emek harcadığını söyledi. Büyükhelvacıgil, kalite ve standardizasyonun, geçmişi bugüne ve yarına bağlayan en sağlam köprüyü oluşturduğunu ifade ederek, ''Aydınlık bir gelecek için TSE olarak ülkemizde standardizasyon alt yapısının güçlenmesi için kalite, güvenli üretim, güvenli tüketim kavramlarının ülke olarak değerlerimiz haline gelmesi için öncü olmaya devam edeceğiz'' dedi. TBMM Kalite Yönetim Temsilcisi, Personel ve Muhasebe Daire Başkanı Fatih Uğurlu, üyeler lokantası, Yalova Termal Sosyal Tesisleri, Florya Atatürk Köşkü Sosyal Tesisleri ve Çocuk Bakımevinde sunulan yemeklerde bu belgeyi aldıklarını anlattı. Uğurlu, güvenli gıda üretim ve tüketiminin kişinin en temel haklarından biri olduğuna işaret etti. Daha sonra, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Belgesi'nin büyütülmüş halini TBMM Başkanı Şahin'e sundu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katılımıyla belge bayraklarıyla birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. Şahin, son olarak kürsünün yanına getirilen kütüğe belgeyi temsil eden plakayı çaktı. -BAKAN ERGÜN SORULARI YANITLADI- Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, tören çıkışında gazetecilerin, yangın söndürme tüplerine ilişkin haberlerle ilgili sorularını yanıtladı. Bazı firmaların üretimlerinde yapılan denetimler sonucunda eksiklikler belirlendiğini anlatan Ergün, bu firmalara para cezası uygulandığını ve ürün toplama gerçekleştirildiğini belirtti. Ergün, hataların tekrarının önlenmesi amacıyla denetimlerin sıklaştırıldığını söyledi. Bir gazetecinin, ''O firmaların yangın söndürme tüpüyle yangın sönmez diyebilir miyiz?'' sorusuna, ''Bir kısmının süresi geçmiş. Onların bir ömrü vardır raflarda. Belirli bir zaman geçtiğinde söndürme kabiliyetini kaybediyorlar. Bir kısmı da içeriğindeki kimyasallar yetersiz olduğu için söndürmüyor. Onun için bu denetimleri sık sık yapıyoruz'' yanıtını verdi. Ergün, ''Piyasada hatalı üretilen kaç tüp bulunuyor. Sayı var mı elinizde'' sorusu üzerine, ''Hangi seride firma kaç tüp üretmiştir, o seriyle alakalı sayıları tespiti de var toplatılması gerektiği ürünlerle ilgili. Gerektiğinde onları da kamuoyuyla ne kadar tüp olduğunu paylaşırız'' diye konuştu. AA
13 Aralık 2010 18:04
DİĞER HABERLER