TCMB Raporu: Altın dış ticareti iyileşti, cari açık daraldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ödemeler Dengesi Raporu, cari açığın 2015 yılı ikinci çeyreğinde daralma eğilimini azalarak devam ettirdiğini ortaya koydu. Altın dış ticaretindeki iyileşme, cari açıktaki daralmanın temel nedenini oluşturdu. Altın dış ticareti hariç tutulduğunda ise, 12 aylık birikimli cari açık, ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre sınırlı bir artış gösterdi. Öte yandan, hizmetler dengesinin cari açığın azalma eğilimine yaptığı olumlu katkı, net seyahat gelirlerinin gerilemesinin etkisiyle ortadan kalktı.

TCMB 2015 yılı 2. Ödemeler Dengesi Raporu'nu yayınladı. Rapora göre altın hariç tutulduğunda ihracat yılın ikinci çeyreğinde azalış eğiliminde oldu. Bölge ülkelerinde ortaya çıkan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler nedeniyle Irak'a ve Rusya'ya yapılan ihracatın yüksek oranda gerilemesi, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde görülen zayıf büyüme oranları ve Euro'nun ABD Doları karşısındaki değer kaybının sürmesi nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatın toparlanma hızının düşük kalması, ihracatın bu çeyrekteki azalış eğiliminin temel nedenlerini oluşturdu. Diğer taraftan, Rus rublesinde görülen önemli değer kaybına paralel olarak bavul ticareti gelirleri bu çeyrekte, geçen yılın aynı çeyreğine göre, azalışını devam ettirdi. Altın ihracatı ise geçen senenin aynı dönemine göre artış gösterdi.

ALTIN İTHALATI İKİNCİ ÇEYREKTE AZALDI

Altın hariç tutulduğunda, ithalat harcamalarında geçen yılın üçüncü çeyreğinde başlayan azalış eğilimi bu yılın ikinci çeyreğinde, yavaşlayarak devam etti. İç talep unsurlarının ılımlı seyretmeye devam etmesi ve düşen enerji fiyatlarının enerji ithalatını azaltması, ithalattaki gerilemenin temel nedenlerini oluşturdu. Altın ithalatı ise, bu çeyrekte, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre azaldı.

Cari işlemler dengesinin dış ticaretten sonra en önemli belirleyicisi olan hizmetler kalemi, yılın ikinci çeyreğinde, azalma eğiliminde oldu. İkinci çeyrekte Rusya'dan gelen turist sayısında görülen önemli düşüşe rağmen, Almanya, İran gibi diğer ülkelerden gelen turist sayısındaki artış ile toplamda gelen turist sayısı sınırlı bir düşüş gösterdi. Ancak, gerek ortalama paket tur harcamasında görülen azalış gerek Euro'nun değer kaybetmesinin yol açtığı olumsuz parite etkisi ile net seyahat gelirleri önemli oranda düşüş gösterdi. Bu durum, hizmet gelirlerinin azalış eğilimine girmesinin en önemli nedeni oldu.

Ödemeler Dengesi Raporu'na göre 2015 yılının ikinci çeyreği, küresel risk iştahının değişken seyrettiği bir dönem oldu. Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyrin ve ayrışmanın devam etmesinin yanı sıra, para politikalarındaki belirsizliklerin yol açtığı finansal oynaklık, bu dönemde küresel risk iştahını olumsuz etkileyen temel faktörler oldu. Diğer taraftan, Suriye'de süregelen olumsuz jeopolitik siyasi gelişmelerin bu dönemde yoğunluk kazanması, finans hareketlerine etki eden ülkemize özgü bir unsur olarak öne çıktı. Ödemeler dengesi finans hesabına ana başlıklar itibarıyla bakıldığında, 2014 yılı bütününde doğrudan yatırımlarda görülen yavaşlama, 2015 yılının ikinci çeyreğinde de devam etti. Portföy yatırımları ise, küresel risk iştahındaki kötüleşmeye paralel, çıkış yönlü hareket etti. Diğer yatırım girişlerinde ise gerek bankacılık gerek diğer sektörlerin borç çevirme oranları, bir önceki çeyreğe göre bir miktar azalmasına rağmen, 100 düzeyinin üstündeki seviyelerini korudu.

Finansman unsurlarının kalitesi yönünden bakıldığında rezerv yeterlilik oranlarının genel olarak yüzde 100'ün üzerindeki değerlerini koruduğu ancak bir önceki çeyreğe göre bir miktar gerilediği gözlendi. Bu dönemde, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında Türkiye'nin payı gerilerken, bankacılık ve diğer sektörlerin borç çevirme oranlarında iyileşme gözlendi, diğer unsurlar ise bir önceki çeyreğe yakın düzeyde gerçekleşti.

Doğrudan yatırım girişlerinde, geçen çeyrekte görülen yavaşlama bu çeyrekte de devam etti. AB ülkelerinde artarak devam eden ekonomik durgunluk, doğrudan yatırım girişlerinin düşük düzeylerde seyretmesinin temel unsuru olarak öne çıktı. Bu çeyrekte, AB'nin yanı sıra enerji ihracatçısı ülkelerde büyümeye yönelik ortaya çıkan endişeler ve Yunanistan'ın kurtarma paketi üzerindeki belirsizlik, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarına etki eden temel unsurlar oldu. Enstrüman bazında bakıldığında, dönem toplamında, hisse senetlerinde bir miktar giriş gözlenirken, borç senetlerinde net çıkışlar gerçekleşti.

Gerek bankacılık sektörünün gerek diğer sektörlerin yurt dışından kredi türü borçlanmalarında, 2015 yılı ikinci çeyreğinde, arz yönlü bir kısıt gözlenmedi. Bu dönemde bankacılık sektörü toplamda net borçlanıcı olurken, geçen çeyrek başlayan kısa vadeli kredi borçlanmasından uzun vadeli borçlanmaya kayış, bu dönemde ivme kazandı. Bu gelişmede, Merkez Bankası'nın bankaların yurt dışı borçlanmalarının vadesini uzatmaya yönelik yaptığı düzenlemelerin etkisi olduğu düşünüldü. Öte yandan, diğer sektörler, ağırlığı uzun vadede olmakla birlikte hem kısa, hem uzun vadeli kredilerde net borçlanıcı yönde hareket etti. Her iki sektörün borç çevirme oranları, yılın ikinci çeyreğinde 100'ün üzerinde seyretmeye devam etti.
CİHAN
02 Ekim 2015 17:50
DİĞER HABERLER