Ne yazık ki bugünkü iktidar, ekonomi dediğin zaman yol yapmayı, tünel yapmayı, eski binaları yıkıp yerine yenisini yapmayı kalkınma zanneti. Biz diyoruz ki 'Arkadaş siz bu yolla Diyarbakır'daki işsizliği çözemezsiniz. Bırakın inşaat yapmayı. Görüyoruz ki bu bölgelerde özellikle Erbakan hocamızın döneminde temeli atılan ne kadar tesis varsa hepsini yıktılar, yerine AVM'ler yaptılar. Bundan sonra AVM dönemleri, yüksek bina dönemleri tarihe karıştı. Bundan sonra işsiz kalan insanların biraz rahat edebilemesi için kıraathanelere sıra geldi."

İnancımız bizim ahlaki ve manevi değerlerimizin temelini teşkil eder. Bunun da ilk dayandığı temel hak ve adalettir. Eğer bir memlekette hak ve hukuka riayet yoksa, orada huzuru sağlamak mümkün olmaz. Hak ve adaletin yanında biz dürüst olacağız, yalan söylemeyeceğiz, yemeyeceğiz yedirmeyeceğiz."

Suruç'ta bir hadise meydana geldi. Beni üzen ne oldu biliyor musunuz? İktidarın süratle bunu bir kamplaşma haline getirip, kendince 'Ben buradan nasıl pay alabilirim?' hesabı oldu. Biz bu hadiselerin tamamını kucaklayarak çözecek bir yaklaşımdayız. Biz kardeşiz. Birbirimizin yanında durmakla mükellefiz."