Terör örgütünün ele geçirdiği o bölge Türkiye için...

Terör örgütünün ele geçirdiği o bölge Türkiye için...
Bu olay kesinlikle hafife alınacak, geçiştirilecek bir durum değil. Çünkü dün itibariyle Ceylanpınar'ın hemen karşısı PKK'nın (Suriye'deki kolu PYD'nin) elinde.

  • Ceylanpınar'ın hemen karşısı PKK'nın (Suriye'deki kolu PYD'nin) elinde. 
  • Sınırımızın yanı başında yaşanan bu olaylar aslında büyük bir stratejinin parçası.
  • Bilindiği gibi KCK'nın 4 parçalı Kürt devleti hedefi var. 
  • PKK'nın kontrolündeki bölge Türkiye için en başta güvenlik sorunudur.
Bugün Gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan PKK'nın (Suriye'deki kolu PYD'nin) Suriye hedeflerini köşesine taşıdı. Arslan yaşananları şöyle özetledi: "Sınırımızın hemen yanı başında yaşanan bu olaylar aslında büyük bir stratejinin parçası". 

"PKK'nın kontrolündeki bölge Türkiye için en başta güvenlik sorunudur. Bir diğer nokta da şu. Türkiye bugüne kadar Kuzey Irak'tan gelen saldırılara sınır ötesi operasyonla cevap veriyordu. Ancak aynı şeyi Suriye tarafı için söylemek mümkün değil. Suriye tarafından gelecek bir saldırı sonrası sıcak takip ya da hava operasyonu yapmak da imkansız."

İşte Adem Yavuz Arslan'ın o yazısı...


Sınırımızdaki PKK devleti!

Türkiye çözüm sürecinin akıbetini tartışırken sınırımızda enteresan gelişmeler yaşanıyor.
Uzunca bir zamandır Suriye'nin kuzeyine yatırım yapan PKK, stratejik öneme sahip Rasulayn'ı ele geçirdi.

Hatta bugün itibariyle özerklik ilan edeceğini de duyurdu.
Bu olay kesinlikle hafife alınacak, geçiştirilecek bir durum değil. Çünkü dün itibariyle Ceylanpınar'ın hemen karşısı PKK'nın (Suriye'deki kolu PYD'nin) elinde. 

Buradaki karakol ve sınır kapısı da. Hatta dün öğleden sonra bayrağını da astı.
Gelen bilgiler PYD'nin stratejik öneme sahip diğer kasabalara da saldırı hazırlığında olduğu yönünde.

Meydan PKK'ya kaldı

Rasulayn zaten Halep ve Rakka gibi kentlerin geçiş güzergahındaydı. Bu yüzden Suriye direnişi de ciddi bir darbe almış oldu.

Dünyanın neredeyse kaderiyle baş başa bıraktığı Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) da her geçen gün zayıflaması ile meydan PKK'ya ve uzantılarına kalmış durumda. 
Hatırlanacağı gibi Kamışlı civarındaki önemli petrol bölgesi Tırbesipi ve Rumelan da PYD'nin kontrolüne geçmişti.

Sınırımızın hemen yanı başında yaşanan bu olaylar aslında büyük bir stratejinin parçası. Yani Esed'in kontrolü kaybetmesinden sonra yerel grupların fırsattan istifade etmesiyle edinilmiş bir pozisyon değil.

Bilindiği gibi KCK'nın 4 parçalı Kürt devleti hedefi var. Örgütün 'Batı Kürdistan' dediği bu bölgeye yönelik hazırlıkları bizzat Cemil Bayık'ın yürüttüğü de sır değil. 
Hatta geçtiğimiz aylarda Kandil'den çıkarak Suriye'de birtakım görüşmeler yaptığı, mutabakatlara vardığı da biliniyor. 

Son olarak Kandil'deki yönetim değişikliklerinden sonra Sofi Nureddin, Suriye'deki örgütlenmeyi koordine etmesi için buraya gönderildi.

Kaldı ki son 7-8 ay içerisinde Türkiye'den çekilen bazı PKK'lıların Suriye kırsalına geçtiği de vakıa.
Yani adım adım kurulan bir 'PKK devleti' ile karşı karşıyayız.

Türkiye için güvenlik sorunu 

Öncelikle şunu görmek lazım. Suriye'de yaşanacak bir oldubitti ve kurulacak PKK devleti, birçok yönden Kuzey Irak'a benzemez.
En başta coğrafya olarak.

Çünkü 900 km'lik Suriye sınırı yapay bir sınır. Ceylanpınar-Rasulayn'da olduğu gibi birçok yerde arada sadece tren rayları ve tel örgüler var.

Karşı taraftan ateşlenen silah sizin tarafta parkta oturan çocuğu öldürebiliyor. O yüzden PKK'nın kontrolündeki bölge Türkiye için en başta güvenlik sorunudur.
Bir diğer nokta da şu.

Türkiye bugüne kadar Kuzey Irak'tan gelen saldırılara sınır ötesi operasyonla cevap veriyordu. Ancak aynı şeyi Suriye tarafı için söylemek mümkün değil.
Suriye tarafından gelecek bir saldırı sonrası sıcak takip ya da hava operasyonu yapmak da imkansız.

Ayrıca Türkiye'nin en baştan bu yana savunduğu Suriye'nin toprak bütünlüğü de göz göre göre bozuluyor. 
En kötüsü de bu durum Türkiye'nin yürüttüğü çözüm sürecine zarar verir.
Çünkü Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de oluşacak fiili durum örgütün benzer bir şeyi Türkiye içinde de yapma iştahını artıracaktır.

Diyalog süreci baltalandı

Peki Türkiye ne yapacak?
Tablo pek parlak değil. Tam bir yıl önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu soruya 'Kuzey Suriye'de oldubittiye göz yummayız' şeklinde cevap vermişti.

Türkiye, PYD ile bir diyalog süreci yürütüyordu. Gerçi bu süreç PYD'nin Esed ile arasına mesafe koymasına göre şekillendi

Ancak son gelişme bu diyalog sürecini de baltalamış oldu.
Ankara'da Suriye gündemli bir trafik yoğunluğu var. Ancak gerek Dışişleri gerekse de Genelkurmay elini erken açıp oyun planını açık etmiyor.

Fakat şurası kesin; Türkiye gerekirse konuyu uluslararası alana taşıyıp Suriye'de bir PKK devletinin kurulmasına seyirci kalmamalı.

19 Temmuz 2013 07:33
DİĞER HABERLER