Martin Chulov imzalı haberde, CHP 26. Dönem Milletvekili Barış Yarkadaş ile CHP 27. Dönem Milletvekili Gürsel Tekin'in görüşlerine de yer verdi.

Haber şöyle:

Erdoğan’ın muhalifleri, İstanbul seçimlerinin verilen hibelerin korunması için için tekrar yapıldığını söylüyor.

CHP üyeleri, iktidar partisinin hükümete bağlı yardım kuruluşlarına yapılan milyarlarca lira bağışı kaybetmekten korktuğunu söyledi.

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin üyeleri, iktidar partisinin Mart ayında yönetimde oldukları sürede ilk kez kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin yeniden yapılması kararının, partinin siyasal varlığının ana parçasını oluşturan vakıflara hibe edilen milyonlarca doları güvence altına almak için verildiğini iddia etti.

Pazartesi gecesi açıklanan son derece tartışmalı karar, Türkiye'de ortaya çıkan bir "diktatörlük" ve ülkenin cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın siyasi çevresi tarafından gittikçe altüst edilen bir seçim süreci gerçekleştiğine dair iddiaları ortaya çıkardı.

İlk seçimde galip gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu, pazartesi günü Yüksek Seçim Kurulu'nun yeni seçim kararı vermesinin ardından yaptığı açıklamada, daha önceki boykot iddiasına karşın Yüksek Seçim Kurulu’nun 23 Haziran olarak belirlediği yeni seçimlerde tekrar aday olarak yer alacağını belirtti.

Mart ayında yapılan seçimler AKP’nin, Türkiye ekonomisinin merkezi olan İstanbul üzerindeki 14 yıllık kontrolünü ilk defa kaybetmesini sağlamış ve Erdoğan'ın çeyrek asırlık etkisini ilk defa bitirmişti. İzmir ve Ankara’daki yenilgiler kayıpları artırmıştı, ancak İstanbul’un sonuçları, ülkenin en büyük kenti olması sebebiyle AKP'nin uzun süredir sürdürdüğü fon akışlarına ve örgütsel yapısına sert darbeler vurmuştu.

CHP üyesi ve eski milletvekili Barış Yarkadaş, AKP yönetimlerinde İstanbul belediyesine tahsis edilen bütçenin bir kısmının cemaat ve tarikatlara bağlı vakıflara tahsis edildiğini ve bunun partinin siyasi tabanının genişletilmesine yardımcı olduğunu belirtti. Yarkadaş, “25 yıldır, İstanbul onların siyasi hareketlerinin ana gelir ve finans kaynağı olmuştur” dedi.

Yarkadaş'ın görüşleri özetle şöyle:

"Belediyenin bağış raporlarına göre, 2018'de AKP'li vakıflara 847 milyon Türk Lirası bağışlandı. Okçuluk Vakfı ve İmam Hatip Mezunları Derneği bunlardan sadece bir kaçı... Bunlar, AKP'nin arka bahçesidir. AKP için, belediye başkanlığı İstanbul’a hizmet etmekten farklı bir anlam taşıyor. Bunun politik, sosyal ve ekonomik bir boyutu da var. CHP'nin 31 Mart'ta kazandığı belediye başkanlıklarının olduğu kentler, Türkiye ekonomisinin % 70'inin yönetildiği yerlerdir. Onları kaybetmek, başkanlığı kaybedeceklerinin ilk işaretidir.”

İmamoğlu, AKP’nin anket sonuçları konusundaki öfkesinin onları tehlikeye attığını belirtti:

“Endişelerinin seviyesine bakılırsa, İstanbul’u kaybetmek her şeyin sonuymuş gibi davranıyorlar. Var olan yapının partinin finansmanını doğrudan sağladığını söylemek (yanlış) olacaktır. Bu daha çok iki tarafa fayda sağlayan bir ilişki. Parti yöneticilerinin akrabalarının sahip olduğu vakıflar ile belediye bağışları arasında organik bağların var olduğu bir gerçektir. Ancak bu avantajların bazıları genel anlamda partinin tamamına ulaşmıyor olabilir.”

AKP oylamada "usulsüzlük ve yolsuzluk" olduğunu belirterek yenilgiyi kabul etmeyi reddetmişti.

İstanbul'un Eyüp ilçesinde bir dükkan sahibi olan 38 yaşındaki Murat Sun,yenilenecek seçimlerin İmamoğlu'nu güçlendirebileceğini söyledi. “Daha büyük bir farkla kazanacağına inanıyorum. Dün hepimiz dışarı çıktık ve [protesto amacıyla] tencere ve tava çaldık ve birbirimizi pencerelerden katılıma çağırdık. AKP taraftarı olan bir arkadaşım var ve bu hareketin çizgiyi aştığını düşünüyor. [İmamoğlu'ndan] bir kurban yaratmak onun tekrar kazanmasına yardım edecektir. AKP bir kez daha seçim kaybederse, 2023 başkanlık seçimine nasıl gidebilirler? ”

İstanbul CHP milletvekili Gürsel Tekin, “Yasayı yok etmeyi seçtiler çünkü durumu kabul edemediler. Bu haksız karar, özgür ve adil seçimler adına büyük bir darbe oldu. Bu nedenle, İstanbul'u kazanma mücadelemiz aslında bu ülkede demokrasiyi yeniden kazanma mücadelesidir.” dedi.

Türk lirası, piyasa kapanışına yakın zamanda dolara karşı 6.13 seviyesine düştü. Seçimden önceki haftadan bu yana Türk lirası % 10 değer kaybetti.