Toz bulutu gizli astımı açığa çıkarıyor
-Uzmanlar Suriye ve Irakın kuzeyinden gelen ve Güneydoğuda
görülme sıklığı her geçen gün artan toz bulutlarının astım
ataklarını artırarak gizli astımı ortaya çıkardığı yönünde
uyarıyor
-
DİYARBAKIR (A.A) - Sema Kaplan - Suriye ve Irakın kuzeyinden
gelen ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülme sıklığı her geçen gün artan toz
bulutlarının astım ataklarını artırarak gizli astımı ortaya çıkardığı bildirildi.
Uzmanlar bölgede kimi zaman bir hafta etkisini gösteren toz bulutlarının son
derece etkili bir hava kirliliği oluşturduğunu belirterek, bunun ciddi sağlık
sorunlarına yol açtığı yönünde uyarıyor.
Dicle Üniversitesi (D.Ü) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Suriye ve Irakın kuzeyi üzerinden gelen ve bölgede çok geniş bir alanda etkili
olan toz bulutlarının son yıllarda 2-3 ayda bir tekrarlandığını, bunun da halk
sağlığı üzerinde ciddi bir etki oluşturduğunu söyledi.
Prof. Dr. Şenliğit, toz bulutunun hem çok geniş bir bölgeyi kapsaması hem de
sadece bir saat değil bazen bir haftaya kadar ciddi anlamda hava kirliliği
oluşturmasından dolayı bölgede ciddi sağlık riski oluşturduğunu ifade ederek, toz
bulutlarının çöl fırtınasındaki gibi küçük partikülleri ihtiva eden dış hava
kirliliğine sebep olan en önemli etmenlerden biri olduğunu belirtti.
Bölgenin genelini etkileyen toz bulutlarının 7den 70e her yaş grubunda
etkili olarak ataklarla gizli astımı açığa çıkardığına dikkati çeken Şenyiğit,
şöyle dedi:
Toz bulutlarındaki partiküller havaya karışarak vücuda sirayet ediyor. Bu
nedenle toz bulutu özellikle astım ve kronik bronşitte atağı oluşturan en önemli
faktörlerden biridir. Astım ve kronik bronşit vakalarında yaz döneminde rahatlama
bekleriz. Geçmiş yıllarda bu tür rahatsızlığı olanlar genellikle ekim ve kasım
aylarında sağlık kuruluşlarına başvururlardı. Ancak toz bulutlarının görülme
sıklığı nedeniyle artık nisanı ağustosu kalmadı. Son yıllarda bu hastalar yaz
döneminde de hastanelere akın etmeye başladı. Bunda toz bulutu çok önemli bir
etken. Çünkü kronik bronşitli olgularda ve astımda atağı oluşturan en önemli
etmenlerden birisi de dış ortam hava kirliliğidir. Hava kirliliğinin oluşması
için illa ki kış döneminde kullanılan yakıta bağlı havada ciddi anlamda
partiküllerin oluşması gerekmiyor. Toz bulutuna bağlı olarak da maalesef bu
etkiyi görüyoruz.
-Aşırı öksürme gizli astımın habercisi olabilir-
Prof. Dr. Şenyiğit, hafif alerjisi olan hastalarda toz bulutlarının öksürüğü
artırarak gizli astımı ortaya çıkarabildiğini ifade ederek, öksürüğün artması
halinde kişinin gizli astım şüphesi ile mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına
başvurmasını önerdiklerini söyledi.
Toz bulutunun akciğerde partikül birikmesinden ziyade mevcut hastalığı
alevlendirme özelliği taşıdığına dikkati çeken Şenyiğit, Toz bulutu kot taşlama
işçilerinin yakalandığı slikozis hastalığındaki gibi silika partikülleri de
içeren bir çöl fırtınasıdır ancak bu partiküllerin kot taylamada olduğu gibi
akciğerlerde birikmeden ziyade mevcut hastalığı alevlendirme özelliği vardır.
Silikozis daha ziyade kısa veya uzun sürede çok yüksek miktarda toz
partiküllerine maruz kalınmaya bağlı gelişen bir rahatsızlık. Toz bulutu
partiküllerinin yoğunluğu ise kişinin kendisinde bulunan hastalığı alevlendirme
için yeterli bir partikül dozudur. Aşırı öksürme gizli astımın habercisi
olabilir. Toz bulutu bu etkileri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görev yapan
hekimler için de ciddi anlamda sıkıntıdır diye konuştu.
Şenyiğit, toz bulutunun etkilerinden korunmak için belirli saatlerde
dışarı çıkılmaması önerisinin geçerli olmadığını ifade ederek, toz bulutunun 24
saat etkili olduğunu, pencerelerin kapatılması halinde bile havadaki partikülün
hava sirkülasyonu ile ev içi kirliliğini artırdığını belirtti.
Yine de bronşit veya astım rahatsızlığı bulunanların toz bulutunun etkili
olduğu dönemlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmamaya özen göstermesi gerektiğini,
çıkmaları halinde ise maske takmalarının kısmi koruyuculuk sağlayacağını belirten
Şenyiğit, toz bulutlarının etkili olduğu dönemlerde yüzde 100 koruyuculuğun
mümkün olmadığını söyledi.
Yayıncı: Behçet Güngör