Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği (KTYG ) Genel Başkanı İhsan Memiş, Türkiye'de 170 bin yaralamalı kaza meydana geldiğini, yaralıların tedavi sonrası yaklaşık yüzde 15'inin geçici sakatlık yaşadığını belirtti. Memiş, kazalarda yaralananların yüzde 5'inin ise daimi sakatlıkla koltuk değneklerine veya tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu bildirdi.
İhsan Memiş, yaptığı yazılı değerlendirmede, doğuştan engelli olanlar ve sonradan engelli olanlardan savaşlar, iş kazaları, trafik kazaları, terörden kaynaklanan mağduriyetler olarak sıralanabileceğine işaret etti. Memiş, şunları kaydetti: "Trafik kazalarında Türkiye'de 170 bin yaralamalı kazalardan tedavi sonrası yaklaşık yüzde 15 i geçici sakatlık yaşamakta, ancak yüzde 5 daimi sakatlıkla koltuk değneklerine veya tekerlekli sandalya'ya mahkum olmaktadır. Ortalama yılda Türkiye de 8 bin kişi ömür boyu sakat kalmakta,yani engelliler sınıfına dahil olmaktadır. Kendi iş gücünü kayıp eden bu insanlar ömür boyu mağdur olurken ailesi de bu mağduriyeti yaşamakta ve devletinde büyük bir kaybı olmaktadır. Ayrıca bazen de ailelerin dağılmasına,boşanmaların olmasına etki etmekte ve aile birliği de dağılmaktadır."
Yerel yönetimlerin sokak, cadde ve parklarda buna uygun yürüyüş yolları yapmadığı veya çok az yapılanların da çok kalitesiz olduğundan hiçbir engellinin buraları kullanamadığına vurgu yapan Memiş, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: "Şehir içi veya şehirlerarası özel veya resmi çoğunlukla hiçbir otobüsümüzde engellilerin kolayca inip binmesi için bir sistem olmayıp, bununda tartışmaları yıllarca sürmektedir. Bunlar bu firmalara ek bir maliyet değil, insani bir görevdir. Kaldı ki otobüs firmaları her yıl filo yenilerken engelliler için bir aparat taktırmamaları tamamen ticari bir beyinle ilgilidir. Bunun da maalesef maliyeti sürekli yapılmaktadır.
Hastaneler, okullar, siteler,apartman girişlerinde mutlaka engelli vatandaşlarımız için düzenlenmesi şarttır. Bu girişlerinde teknik şartlara uygun olması ve süreklide bakımlarının yapılması şarttır.
Yerel yönetimler hep siyaset yapmakta ve ilgili bakanlıklarda demeçlerin dışında çoğunlukla zamanlarını geçirmektedir. Türkiye de 10 binlerce engelli vatandaşlarımız var iken siyasi partilerimizin parti programlarında bu hususlar esasta yer almalıdır.
Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak tüm tedbirlerin hükümetçe zorunlu ve belirlenen bir süre içerisinde 81 ilde gerek yerel yönetimlerde ve gerekse ulaştırma sektöründe ele alınmasını ve çözümlenmesini bekliyoruz.
Engelli vatandaşlarımızın bir çoğu vasıflı insanlardır. Bunlar arasında, doktor, mühendis, avukat, öğretmen veya bir meslek sahibi çoktur. Bu değerli eli kalem tutan ve bilgi birikimi olan tüm engellilerin ayrıcalıkla ve öncelikle kamu ve özel sektörde istihdam edilmeleri ailelerine yük edilmemeleri şarttır.
Ayrıca engelli vatandaşlara tanınan hususi araçların vergi indiriminden yararlanarak getirtilerek sağlam insanlar tarafından kullanılması ve uzak akrabaların yardımcı gösterilmesi, hem ahlaken ve hem de hukuken bir suçtur. Araç park yerlerinde engelliler için park yeri ayrılmış olan yerlere park eden insanların çoğunlukla engelli vatandaşları taşımadıkları da çoğunlukla görülmektedir. Hükümetin bunu önlemesini de beklemekteyiz." CİHAN