Ekonomist Atilla Yeşilada ABD yaptırımlarına karşı Ekonominin çok kırılgan olduğunu AKP’nin şu ana kadar attığı popülist adımların da bir işe yaramadığını söyledi
Ekonomist Atilla Yeşilada'nın Para Analiz.com'da kaleme aldığı yazıda Türk ekonomisini bekleyen ağır krizi yazdı. ABD yaptırımlarına karşı çok kırılgan olduğunu yazan Yeşilada'ya göre 'Trump bir tweet atarsa' dolar fırlayabilir
İşte Yeşilada'nın analizi
Bakın not edin, bu makaleyi çarşamba sabahı saat 10.00’da siteye girmişim. Saat 14:00’de de TCMB PPK faiz kararını açıklayacak. Reuters ve FOREKS anketlerine göre para politikasında gevşeme beklenmiyor.
Ben biraz daha açık fikirliyim. 400 puan bir faiz indirimi, ya da munzam karşılık oranlarında kallavi bir indirim yapılırsa şaşırmam. Çünkü, yerel seçimler tehlikede. AKP’nin şu ana kadar attığı popülist adımlar sinek geğirmesi kadar etki yarattı. AKP için bu seçim gerçekten beka sorunu, çünkü kaybederse, BKP, CKP gibi yeni partiler 17 yıllık haksız tekeline son verebilir.
Hiç merak etmeyin, bir YouTube söyleşimde kehanet ettiğim dolar/TL en az 6.5’ye yükselecek tahminime sadığım. Ya sabırsızlanan AKP seçim kazanmak için bir hata yapacak, ya ABD yaptırımları piyasaları ebola virüsü salgını gibi ürkütecek, ya da seçimden sonra yeni partinin önünü kesme telaşı hükümete ekonomiye erken “stimüle” etmek gibi tarihi bir hata yaptıracak. Üstüne taze cemre düşen yeşil filizler fil sidiği yiyip, kavrulacak.
Sevgili Abim, Hürriyet yazarı Abdülkadir “Abdül Abi” Selvi yazmış:
“Türkiye gibi parti ve lidere bağlılığın bir kimlik haline geldiği ülkemizde, bu partiler ne yapmış ki tabanlarını bu denli küstürmüşler diye düşünüyorum. Partisi için canını veren insanlar, oy vermeye bile gitmeyecek hale geldiyse partilerin bunun üzerinde kafa yorması gerekiyor. Seçimleri kazanmak için kendine oy vermeyen seçmenleri kazanmaya çalışan partilerin öncelikle kendi partililerini neden küstürdüklerini düşünmeleri gerekiyor. Sandığa gitmeyeceğini belirtenler yeni seçmenlerden değil, tam aksine partisiyle gönül bağı kopan “tepkili” seçmenlerden oluşuyor.”
Abdül Abi, partiler seçmeni küstürecek hiçbir şey yapmadı. AKP dahil hepsi 24 saat, yedi gün Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulmak için çalışıyor. Bak, emekli büyük abim Bülent Arınç ne diyor: “Beka tartışmasından sürpriz bir çıkış geldi. TBMM eski Başkanı AKP’li Bülent Arınç, Cumhur İttifakı’nın adeta seçim sloganı yaptığı ‘beka sorunu’ konusunda “Nereden çıktı, öyle bir sorun yok” dedi. Bu yaşında fikir üretiyor. Sorun “Bütün çözümler bende, kapatın çenenizi oturun yerinize” diyerek diyalog yollarını kapatan ve kara-kucak siyaset üreten bir başkanlık merciinde.
Bu mercinin en önemli takıntılarından biri de S-400 hava savunma sistemi satın almak. Sanırım Rusların kakasında altın boncuk var ki, bizden zar-zor domates alan tarihi düşmanımızdan doğal gaz, nükleer santral ve şimdi de NATO düşmanı gelişmiş silah sistemleri satın almakta inat ediyoruz. Acaba Rus füzelerini kime karşı kullanacağız? Dost ve müttefik İran’a karşı mı, yoksa hain ve kalleş Esad’a karşı mı? Bir spoiler alert, Esad’a karşı kullanamayız, çünkü onun füzeleri de Rus yapımı. İkinci spoiler alert, teknoloji transferi de palavradır, biz de S-400 üretecek sanayi altyapısı yok. S-400 satın almak NATO’ya orta parmak göstermek ve alnına “Ben Batı düşmanıyım, topunuzu oyarım” dövmesi yapmaktır. Aynen, kör kör gözüm parmağına Maduro’dan altın almak ya da, İran’la serbest bölge kurmaya kalkmak gibi.
Trump da ilk nazik uyarıyı yaparak bizi Genelleştirilmiş Ticaret Kıyağı Sistemi'nden şutluyor. ABD’de dün 86'ıncı ve listedeki son general de “S-400 alırsanız, biz den de babayı alacaksınız” diye uyarı yaptı. Odin çarpsın, ABD yaptırımlarından korkuyorsam, ama Trump Melaniy’le bozuşur da gece 02.00’de bir tweet atarsa? Ulan, o saatte politika yapıcısı olarak bir tek ben ayaktayım be!
Pardon, bir de Londra’da duyduğum kadarıyla bir kamu bankasının doları düşürmekle görevlendirilen ve 24 saat üç vardiya halinde çalıştırılan talihsiz döviz masası yetkilileri. Dikkat ederseniz yılbaşından bu yana dünyada kıyamet kopsa, Hz. İsa 2000 yıldır beklenen geri dönüşünü yapsa da, dolar/TL bizim piyasalar kapandıktan sonra düşüyor. Tamamen tesadüf işte, manidar bile değil. Ama Trump tweeti bizim kamu bankasının satacağı birkaç yüz milyon doları tsunami gibi ezer geçer ve dolar/TL hop 6.5.
Zaten S-400 kavgası çıkmazsa, güvenli bölge var. Ankara’nın herkesi aptal, kendini kurnaz sayma huyu sayesinde bu basit ve lehimize çözümlenecek konunun da krize dönüşeceğinden yüzde 100 eminim.
Ama döviz konusunda beni asıl ümitlendiren (yani spekülasyon yaparak para kazanma anlamında, yani evimi rehin vererek TL’yi şortlama anlamında) iç siyaset. Her lider tabanını beslediği ölçüde makbuldur. Sevgili başkanım da artık tabanını besleyemiyor. Tanzim satışlara rağmen yıllık gıda enflasyonu hala yüzde 29.5. Üstelik, Tanzim satışa dua eden her seçmen için küfreden bir pazarcı, halci ve çiftçi var. Yıllarca AKP’ye destek veren bu kıymetli esnafın yanında partiye sadık süpermarket zincirlerine Rekabet Kurulu’nun soruşturma açması da AKP’nin artık kendi tabanını kemirerek beslenen bir partiye dönüştüğünün somut ifadesi.
Eğer AKP-MHP yerel seçimlerden yenilgiyle çıkarsa, halen saha kenarında ellerini ovuşturan Prof Davutoğlu, Ali Babacan gibi isimler ringe çıkabilir. Daha doğrusu, taban onlara “kurtarın bizi” diye yalvarabilir. Çünkü, AKP ideoloji değil, rant partisidir. Rant bittiğinde, sadakat de biter.
Saray bu denklemi derhal çözer ve cevabını da bulur. Ekonomiye acil kan lazım. Hemen TCMB’den dev bir faiz indirimi gelir, ardından da “YEP, MEP, boş laf” denip, bol borçlan-daha bol harca başlar. Bir adım sonra bankalardaki donuk krediler paketlenip TCMB’ye repoya verilir. Hop, dolar/TL 6.50.
Bizi bu acı sondan kurtaracak bir tek Beyaz Atlı Şövalye var: Berat Albayrak. Şu ana kadar faizlerin TL’yi koruyacak kadar yüksek tutulmasını da ona borçluyuz. Umarım hala Saray’da sözü geçiyordur.