Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras, Çankaya Köşkü'nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Tsipras, "Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Fasılların açılması noktasında Rum tarafının blokajı var. Bu konuda bir arabuluculuk üstlenir misiniz?" sorusuna, Yunanistan'ın AB sürecinde Türkiye'nin destekçisi olduğunu kaydetti. Tsipras, "Tabii ki bu süreçte bazı koşulların da yerine getirilmesi gerekiyor. Fasılların açılması konusunda biz bazı gerekliliklerin yerine getirilmesini istiyoruz. Bunların ön şartlarının tamamlanması gerekiyor. Karşılıklı olarak komşu ülkemizin AB'ye dahil olması için bazı adımlar atılmalı. Kıbrıs bir AB ülkesidir. 26 üye devletin aldığı ortak kararlara dahil olmuş bir ülkedir. Kıbrıs’ın tutumu önümüzdeki AB Türkiye görüşmesinde ele alınacak, istek de yöntem de var.” dedi.

Batı Trakyalı Türklerin Yunanistan’da bir cami açılması konusunda beklentilerinin olmasının sorulması üzerine Tsipras, Trakya farklı kültürlerin barışçıl bir şekilde yaşadıkları bir bölge olduğunu söyledi. Tsipras, “Trakya’da onlarca cami var. Yunan Yunan Müslüman vatandaşları burada kendi dini ihtiyaçlarını karşılama imkanına sahipler. Bununla ilgili değil ama size şunu söyleyebilirim. Yunan hükümetinin Yunan Müslümanlarla ilgili almış olduğu bir karar var. Başkent'te Atina'da bir cami açılması için bir karar var. Ama bunun Batı Trakya ile ilgisi olmayan bir konu.” şeklinde konuştu.

Göçmenlerle ilgili bir soruna üzerine Tsipras, şu ifadeleri kullandı: "Göçmenlerin kimlik tespitinin yapılmasından sonra hot spor terminolojisini önerenlerden birisiyiz. Türkçe ve Yunanca zengin bir dildir. Bunu doğru tanımlayan kelimeler bulabiliriz. Ağırlama merkezleri kimlik tespit merkezleri diyebiliriz. Karşı karşıya kaldığımız sorun yüz binlerce insanın evlerinden edilmesi sorunudur. Bu sorun emniyet makamlarıyla çözülemez. Her şeyden önce insanların Türkiye’deki varlıklarını ve Yunanistan'a nakledilmesi konusuna takılıp kalmamamız gerekiyor. Bu insanların neden göç ettiklerini anlamalıyız. Ege’nin sularında boğulmayı neden tercih ettiklerini, Orta Avrupa'yı neden arzu ettiklerini anlamamız gerekiyor. Eğer Suriye konusuna siyasi bir çözüm bulunmazsa bu sorun devam eder.”

CİHAN