Schulz, Funke yayın grubuna verdiği demecinde, Türkiye’nin halihazırda vizesiz AB seyahatleri için öngörülen terörle mücadele yasalarındaki gerekli düzenlemeleri yapmadığını belirtti. 

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, “Türkiye terörle mücadele yasalarında reform yapmadığı müddetçe AB’ye vizelerin kaldırılması süreci de devreye giremeyecek” diyerek “bu yüzden AB Komisyonu’nun vize serbestisi başvurusunu ilgili parlamento komisyonlarına iletmedim, halen masamda duruyor” dedi.

Sosyal Demokrat politikacı Schulz, Tük hükümetinin temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra attığı adımların pek çok soruyu da beraberinde getirdiğini vurguladı. Schulz buna basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamaları göstererek bunun kabul edilemeyeceğini belirtti. Schulz ayrıca idam cezası tartışmalarına da değindi ve ”Türkiye’ye idam cezasının getirilmesi halinde AB üyelik müzakerelerinin kendiliğinden sona ereceğini” söyledi.

Ancak AP Başkanı Martin Schulz Türkiye ile diyaloğun kesilmemesi gerektiğinin altını çizdi ve “Ben bu yüzden ifade özgürlüğü ve temel haklarla ilgili fasılların müzakereye açılmasına karşı değilim” dedi.

AP Başkanı Schulz ayrıca Kıbrıs'ta çözüme yönelik bir sonuca çok az kaldığını belirtti ve "Bu da bölgede uzun süreli anlaşmazlıkların giderilebileceğine dair bir umut olacaktır, bu durum aynı zamanda Türkiye'ye de bağlı” diye konuştu.

Türkiye'nin önerisi

AB Bakanı Ömer Çelik  "AB'ye insan hakları ile ilgili bütün fasılları açın, hemen konuşup gereğini yapalım” demişti. Ankara'da aralık ayı başında düzenlenen Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 35’inci toplantısının açılışında konuşan AB Bakanı Ömer Çelik, "Açık söylüyorum, 23. ve 24. fasılları açalım ve bunları resmi bir şekilde konuşalım. Ama siz bu fasılları açmayıp gece gündüz bu konuları konuşunca demokrasi ve insan hakları ortadan kalkıyor ve iş siyasi bir boyut kazanıyor. Dışlayıcı, fasılları siyasi sebeplerle açmayan bir yaklaşımla ilerlemek söz konusu olmaz. Fasılları açarsınız, konuşuruz ve fotoğraf net bir şekilde ortaya çıkar. Bundan sonraki süreç çok daha önemli” diyerek çağrıda bulunmuştu.