İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, faiz artışlarıyla kendi para birimi doları güçlendiren ABD Merkez Bankası’nın (Fed) hamleleriyle ilgili ”ABD bu dolar yükünü taşıyamaz” manşetini attı.

Salgının neden olduğu ekonomik şokun ardından ülkeler toparlanmalarını sürdürürken, yüksek enflasyon, dünya ekonomilerin en önemli konu başlıklarından biri haline geldi.

Enerjiden gıdaya fiyat artışları son dönemde hız kazanırken, gelişmiş birçok ülkede tüketicilerin yaşam maliyetini kayda değer oranda artıran fiyatlardaki yükselişler, politika yapıcılar üzerindeki baskıyı da artırıyor.

Böylesine bir durumda ülkeler, faiz artışlarıyla sıkılaşmaya gidiyor. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de de faiz artıran ülkelerden.

Fed, martta 25 baz puanla 2018’den bu yana ilk kez faiz artırma kararı almıştı. Mayıs toplantısında 50 baz puanla 2000’den bu yana en hızlı faiz artışı kaydedildi. Bunu haziran, temmuz ve eylüldeki 75 baz puanlık artışlar izledi. Artışlar, doların diğer ülkelerin para birimleri karşısında güçlenmesini sağladı.

Türkiye’yse tüm dünyanın aksine faiz indiriyor. Faiz artışları TL’deki değer kaybı rekor kırdı.

Cumhurbaşkanı, faiz indirimleriyle ilgili ”Faiz sebeptir, enflasyon neticedir” sözünü tekrarlamayı seviyor. Ancak faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021’de enflasyon oranı 19,58’di. Bir sene sonraysa enflasyon yüzde 83’ü aşmış durumda.

Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu unutan Yeni Şafak, ABD’nin faiz artışlarıyla güçlenen doların yükünü taşıyamayacağını iddia etti.

Gazete, eski Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınıp yerine Yeni Şafak yazarı Şahap Kavcıoğlu’nun atandığı gece öncesi ”Bu operasyonu kim adına çektiniz” başlığını atmıştı. Yeni Şafak bu sefer hedef yükselterek Fed’in hamleleriyle ilgili ”Sürdürülebilir bulunmayan güçlü dolar politikasının ABD ekonomisine faturası ağır olabilir” yorumunu yaptı. 

Yaklaşık üç sene Yeni Şafak’ta köşe sahibi olan Kavcıoğlu, yazılarında yüksek faizin enflasyona yol açtığını, bu sebeple düşürülmesi gerektiğini savunuyordu.

Kavcıoğlu, göreve gelmeden bir ay önce yayınlanan ‘Enflasyon, faiz ve döviz kuru’ başlıklı yazısında “Dünyada negatif faiz söz konusu iken bu ülkenin önemli ekonomi yazarlarının, bankacılarının, iş kuruluşu temsilcilerinin yüksek faizde istikrar aramaları gerçekten üzücü bir durum” demiş ve şöyle devam etmişti: “…Dolayısıyla, Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasında ısrar etmemesi gerekir. Dünyada faizler sıfıra yakınken bizde faiz artışına gitmek ekonomik sorunları çözmeyecektir. Aksine, ilerleyen dönemlerde sorunları daha da derinleştirecektir. Çünkü, faiz artışları dolaylı olarak enflasyonun artmasına yol açacaktır.”

Ancak Kavcıoğlu göreve geldiğinde yüzde 16 seviyesinde olan enflasyon şu an yüzde 83’ü aştı.