22 Temmuz sahur operasyonunda tutuklanan polislerin avukatı Ömer Turanlı, “Emekli olunca konuşacağım” diyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a tepki gösterdi...
Turanlı; “Hâkimler görevleri başında, kararlarıyla konuşur. Müvekkillerimizin külleri havaya savrulduğunda mı karar vereceksiniz?”
17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten ve 22 Temmuz sahur operasyonunda tutuklanan polislerin avukatları, yaşanan süreçte Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutumunu eleştirdi. AYM’ye defalarca başvurdukları halde sonuç alamamaktan yakınan avukatlar, mahkemenin birçok hak ihlali davasında dosyayı hemen sonuçlandırdığına dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi’ni defaatle göreve çağırdıklarını ancak seslerine kimsenin kulak vermediğini belirten avukat Ömer Turanlı şunları söyledi:
“Sayın Haşim Kılıç görevinin gereğini yapmalı. ‘Ben emekli olduktan sonra konuşacağım’ sözleri ise bence talihsiz bir açıklama. Hakimler emekli olduğu zaman değil, görevleri başında, kararlarıyla konuşurlar. Haşim Kılıç’ı oraya Sayın Turgut Özal atamıştır. Özal’ı Özal yapan yargı bağımsızlığına verdiği önem ve değerdir. Özal, mutlak gücün yargı olması gerektiğine inanan bir insandı. Sayın Haşim Kılıç’ın eğer gerçekten lügatinde ahde vefa varsa Özal’ın kemiklerini sızlatmasın. Emekli olmadan bir an önce bu dosyayı neticelendirmesi ve bu zulmü sona erdirmesini bekliyoruz. AYM, birçok hak ihlali başvurusunda dosyayı çok kısa sürede karara bağladı. Şu an Çağlayan Adliyesi’nde resmen zulüm yapılıyor. Bu yangının içerisinde müvekkillerim yanıyor. Anayasa Mahkemesi adeta itfaiyeci göreviyle bu yangını söndürmeye çalışmalı. Müvekkillerimizin külleri havaya savrulduğunda mı karar verecek? O zaman verdiği kararın hukukiliği kalmaz.”
Aylardır tutuklu bulunan ve haklarında iddianame yazılmayan polislerin avukatlarından Sıddık Filiz ise müvekkillerinin Selam Tevhid dosyasından tutuklu bulunduğuna dikkat çekerek,
“Savcı dosyayı almış incelemiş. Ancak istediği nitelikte bir şey çıkaramayınca dosyadaki dinlenen kişilere ulaşarak polislerden şikâyetçi olun diye harekete geçmiş.” şeklinde konuştu. Savcının tutumunun kumpas olduğunu ifade eden avukat Filiz şöyle devam etti:
“Savcı, soruşturmanın henüz devam ettiğini ve delillerin tam olarak toplanmadığını söylüyor. Bu iddia doğru değil. Zira müvekkillerimizin tek suçlandığı dosya Selam Tevhid dosyasıdır. 18 Aralık 2013’ten beri savcılıktadır. Bunun haricinde müvekkillere isnat edilen başka bir suç yok ki, delil toplasınlar. Bütün deliller, yapmış oldukları soruşturmadaki dinlemeler, fiziki takipler ve raporlamalardır. Akıldan, mantıktan uzak keyfi davranışlarla müvekkillerin bu şekilde tutulması hukuka aykırıdır. Bizim aldığımız duyumlara göre savcı, Selam Tevhid soruşturması kapsamında dinlenen şahıslarla irtibat kurup ‘Bakın sizin özel hayatınız ihlal edilmiş, hakkınızda soruşturma yürütülmüş’ algısı oluşturmaya çalışıyor. Vatandaş da bunu bilmediği için şikâyetçi oluyor. Yani savcılık burada adeta bu müvekkilleri mahkûm ettirmek için kumpas kuruyor.”
Suç Bulamadıkları İçin 7 Aydır İddianame Yazamadılar
Sahur operasyonunun üzerinden aylar geçti. Algı operasyonunda tutuklanan polisler Silivri Cezaevi’nde haklarındaki iddianameyi bekliyor. Ancak aradan geçen sürede iddianame yazılamadı.
Silivri’de dün açık görüş günüydü. Babasıyla görüşen eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün kızı Elif Atayün çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı. Tutuklu polislerin morallerinin iyi olduğunu belirten Elif Atayün, “Babam tutuklanalı yaklaşık 7 ay oldu, hâlâ iddialarla ilgili somut bir delil ortaya konamadı. İddianamesi de tamamlanmadı. Masum insanları haksız yere cezaevinde tutmak kimseye fayda getirmiyor.” dedi. Yurt Atayün’ün eşi Kıymet Atayün de, “Bebeğini ilk defa burada görenler var. Ortada suç isnat edebilecekleri hiçbir delilleri yok. Allah’tan bir an önce bu hukuksuzluğun bitmesini diliyoruz.” diye konuştu.
Eski Emniyet İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ’ın eşi Hacer Başdağ da çocuklarıyla birlikte açık görüşe gelenler arasındaydı. Başdağ şunları söyledi: “İddianamenin hazırlanmaması suçsuz olduklarını gösteriyor. Ellerinde somut bir belge olmadığı için uzatabildikleri kadar uzatmak istiyorlar. Ancak Allah’ın adaleti bir gün tecelli edecek. Sabır ve dua ederek bekliyoruz. 7 aydır polislere ve ailelerine zulüm ediyorlar ama Allah’ın izniyle bizim için bunlar rahmet oluyor. Yılmadık, yılmayacağız.”