Yeni normalleşme döneminin başladığı 2 Mart’ta vaka sayısı bir günde yüzde 20 artarak haftalar sonra yeniden 10 binin üzerine çıktı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Bu koşullar devam ederse ve bir önlem alınmazsa çok daha sert bir dalgayla karşı karşıya kalacağız" diyerek uyardı.
Vaka sayısında yeniden ocak ayı başındaki tabloya dönüldüğünü belirten uzmanlar, Sağlık Bakanlığı’nın “İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı” haritasına göre, vakaların ülke nüfusunun yüzde 78’ini oluşturan 59 ilde arttığını ifade ediyor. Uzmanlar ayrıca, günlük vaka sayılarındaki hızlı artışa da dikkat çekiyor.
Birgün Gazetesi'nden İsmail Arı'nın haberine göre, TTB Başkanı Prof. Dr. Fincancı, vaka artışı nedeniyle önlem alınması gereken bir süreçte normalleşme adımlarının atılmasının doğru olmadığını vurguladı. Vaka sayılarında son haftalarda ciddi bir yükselme eğiliminin olduğuna işaret eden Fincancı, “Özellikle de test sayısındaki düşüşle beraber vaka sayılarının tam tersi oranda arttığını gördük. Bu koşullar devam ederse ve bir önlem alınmazsa çok daha sert bir dalgayla karşı karşıya kalacağız” uyarısında bulundu.
"Yeni normalleşme açıklaması da tümüyle ekonomik kaygılara dayanıyor"
“Sağlık Bakanlığı, pandeminin birinci yılında yerellerle ilgili gelişmeleri ve vaka sayılarını dahi yeni paylaştı” diyen TTB Başkanı Fincancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takibi yapılan temaslı sayısı düşük"
“Biz bütün zorunlu üretimleri durdurarak tam kapanma önerdik ama uygulamadılar. Yeni normalleşme açıklaması da tümüyle ekonomik kaygılara dayanıyor aslında. Ayrıca, test sayısının da hâlâ çok düşük olduğunu söylemek gerekiyor. Görüyoruz ki temaslılar bildirilmiyor ve Sağlık Bakanlığı da olası temaslıları değerlendirerek kaynağa yönelik tarama gerçekleştirme konusunda yetersiz.”
Prof. Dr. Saltık: İkinci bir ‘açılım-saçılım’ histerisine kapılmış görünüyoruz, bu kez daha ağır bir kasırga ile karşı karşıya kalabilir
Kontrollü normalleşmeyi değerlendiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık ise, "İkinci bir ‘açılım-saçılım’ histerisine kapılmış görünüyoruz. Bu kez daha ağır bir kasırga ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'a konuşan Prof. Dr. Saltık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, alınan kararları tüm ayrıntılarına kadar açıkladığına işaret ederek, “Demokrasilerde Cumhurbaşkanları gerçekte son derece az konuşur. Erdoğan, koskoca Türkiye’ye hükmeden tek adam olmanın dayanılmaz keyfini yaşıyor anlaşılan. Açıklamaları Sağlık Bakanı, bakanlık sözcüsü ya da en iyisi Bilim Kurulu sözcüsü yapabilirdi. Bizde hep siyaset kurumu konuşuyor, bilim değil” diye konuştu.
İllere ait veriler güvenilir değil
Türkiye’nin “2. açılım-saçılım” sürecini haklı gösterebilecek epidemiyolojik verilere sahip olmadığını söyleyen ve 15-21 Şubat’a ilişkin 81 ilin verilerinin güvenli ve geçerli olmadığına dikkat çeken Saltık, “Örneğin Doğu ve Güneydoğu’da masmavi bir türdeş boyanma görüyoruz. O bölgeden meslektaşlarımızla konuştuğumuzda çok az PCR testi yapıldığını, yaptırabildiklerini, test olanağı bulamadıklarını, sağlık çalışanlarının bile hastalık kuşkusu durumunda test yaptırma olanağının neredeyse bulunmadığını dile getiriyor. O illerdeki silme mavi renk, büyük ölçüde test yetersizliğine dayalı, yanıltıcı bir sonuç” ifadelerini kullandı.
"Çünkü iflas ettik"
“Neyin gevşemesini yapıyorsunuz? Sağlık kuruluşlarını güçlendirdiniz mi? Yeni sağlık çalışanı atadınız mı? Okullara ek derslikler kazandırdınız mı? Öğretmen sayısını artırdınız mı? Öğretmenleri ve okul çalışanlarını zamanında aşıladınız mı? Aile hekimliği birimlerini güçlendirdiniz mi? Aşılama istasyonları kurdunuz mu?” sorularını yönelten Saltık, bu önlemlerin hiçbirinin alınmadığını çünkü Türkiye’nin mali olarak iflas ettiğini söyledi.