Avrupa Rus güçlerinin 24 Şubat'ta Ukrayna topraklarına girmesine çok şaşırdı. Savaş ağır bedelleri beraberinde getiriyor. Ukrayna'daki yaşam için olduğu kadar diğer ülkelere de ekonomik etkileri var.
Avrupa şu anda doğal gazının yaklaşık yüzde 45'ini ve petrolünün dörtte birinden fazlasını temin ettiği Rusya'yla karşı karşıya. Dolayısıyla enerji güvenliğiyle ilgili endişeler arttı.
Peki, bu korkular Avrupa'nın tahmin edilenden daha önce yeşil enerjiye geçişini sağlar mı?
Enerji bağımsızlığı
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel'den analist Simone Tagliapietra, "Ukrayna'daki savaş, siyasetçileri yeşil stratejilerini hızlandırmaya zorluyor" diyor ve Avrupa Birliği'nin iklim hedeflerine ancak 2030'a kadar ulaşabileceğini, Rusya'ya bağlılıktan kurtulmak için yeşil yatırımlarını ikiye katlaması gerektiğini ekliyor.
AB daha önce, Avrupa Komisyon'nun REPower kapsamında 2030'a kadar Rusya fosil yakıtına olan bağımlılığını sona erdirme planını başlatmıştı.
İlk adım AB'nın Rusya doğal gazına olan bağımlılığının üçte ikisini bir yıl içinde kesmek.
Avrupalı siyasetçiler Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce yenilenebilir enerjiye doğru bir yol haritası çizmeye başlamıştı.
2021'de yayımlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı 2030'a kadar sera gazı salımını yüzde 55'e kadar azaltma ve 2050'de net sıfıra ulaşmayı hedefliyor.
Ancak Rusya'yla ilişkisini tekrar tanımlamak üzereyken AB bu amaçlarına ulaşabilir mi?
Yeşil yatırım
REPower planında AB'nin 2030'a kadar Rusya'ya olan bağlılığını nasıl azaltacağıyla ilgili bir bölüm bulunuyor.
Tagliapietra, "Pandemi öncesi AB'nin enerji harcamaları devasaydı. Yükselen fiyat kriziyle birlikte doğal gaz ve petrol ithalatına yüzlerce milyon euroluk ödeme yapıyor. Bu artık mantıklı değil" diyor.
Bu durumdan kurtulmanın bir yolu Rus doğal gazını yenilenebilir kaynaklarla değiştirmek.
Avrupa Komisyonu'nun iklim sözcüsü Tim McPhie, Avrupa'nın enerji çıkmazına karşı yeşil çözümlerin popülerleştiğini düşünüyor.
McPhie, Rus işgali başladığından bu yana daha fazla insanın güvenlik ve bağımsızlık için yeşil yatırımların önemini fark ettiğini söylüyor.
Daha önce iklim anlaşması konusunda şüpheleri olanlar dahi, güvenlik sebeplerinden dolayı yeşil dönüşümün gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyor.
McPhie, "Yasal olarak konmuş bir iklim hedefimiz var" diyor ve gelecek yıllarda üye ülkelerin her birinin hangi hızda olursa olsun Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyması gerektiğini belirtiyor.
Kısa süreli çözüm olarak kömür
Sonuç olarak 2030'a kadar yeşil enerjiye geçmek için geçerli sebepler var. Ancak Rus fosil yakıt satışlarından bir anda vazgeçmek ani bir enerji eksikliğine yol açacak.
Bu nedenle REPower'ın, birliğin boru hatlarıyla Rusya dışındaki ülkelerden doğal gaz temin etmeyi önermesi, yenilenebilir kaynaklar ve enerji verimliliğinin ötesine geçiyor. Ayrıca taşıma ve depolamak için sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) da öneriyor.
Uzmanlar daha az çevre dostu olan çözümlerin de kısa vadeli çözüm olarak kaçınılmaz olabileceğini belirtiyor.
Tagliapietra, "AB'nin ABD'den, Katar'dan ve diğer üreticilerden gemilerle LNG alma altyapısı var. Ancak Avrupa ülkeleri onu kendi arasında dağıtacak kadar yeterli ağa sahip değil" diyor ve ekliyor:
"Kısa vadede ne yapılır? Kömüre geçilir. Muhtemelen acil olarak doğal gaz yerine enerji üretmek için bazı kömürle çalışan santraller tekrar açılacak. Bu Norveç, Cezayir ya da Azerbaycan'dan doğal gaz ithalatı sağlayana kadar bir ya da iki sene için devam edecek".
Londra merkezli Centre for European Reform'dan (CER) araştırmacı Elizabetta Cornago, "Diğer bir seçenek de doğal gaz santrallerinde kömür kullanmak" diyor.
İklim üzerine çalışan düşünce kuruluşu Ember'in Ocak 2022'de gerçekleştirdiği çalışmasına göre AB'nin kömürü aşamalı olarak bırakması planı doğal gaz fiyatlarındaki artışla birlikte zaten duraksamıştı.
Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre hızlı adımlar atılsa dahi doğal gaz ithalat talebini azaltmak için zamana ihtiyaç var.
Tagliapietra, "AB seviyesinde yeşil projelerle ilerleme kaydetmek uzun zaman alıyor. Komisyon şimdi kısa vadede özellikle rüzgar enerjisi gibi daha temiz yatırımlar görebilmek için hızlandırma yapmayı öneriyor" diyor.
Elizabetta Cornago, bunun çok kritik olduğunu düşünüyor. Güneş ve rüzgar enerjisiin daha rekabetçi bir hal aldığını söylüyor, ancak "Sorun anti-bürokratik önlemlerin Rus doğal gazının yerini alabilecek kadar yeşil yatırım ortaya çıkarabilmesi" diyor.
AB aynı zamanda organik atıklardan enerji üretimi sağlayan biyogaz kullanımını da artırmayı planlıyor.
Cornago, "Şimdiye kadar bu teknoloji çok fazla öne çıkarılmadı çünkü Rusya'dan doğal gaz ithal etmek daha ucuza mal oluyordu" diyor ancak bunu gerçekleştirmek konusunda bir istek olduğunu ekliyor. Ayrıca tedariğin yanı sıra daha az enerji harcamaya odaklanmak gerektiğini de belirtiyor:
"Enerji talebi ne kadar azalırsa kömürle doldurmanız gereken boşluk da o kadar azalır".
Uzmanlar Ukrayna'daki savaşın AB'yi bir çelişkiye sürüklediği konusunda hem fikir. Önümüzdeki ilk birkaç yıl iklim hedeflerinden taviz vermeden Avrupa'da sıcak bir kış nasıl sağlanabilir?
Kısa vadede Ukrayna savaşı Avrupa'yı Rus gazı ve petrolünü daha da kirli bir yakıtla, kömürle değitirmeye zorlayabilir. Fakat uzun vadede sürdürülebilir kaynaklara ve projelere verdiği ivme güçlü olabilir.
Cornago, "AB'nin yeşil dönüşümü artık aynı zamanda bir güvenlik meselesi" diyor.