İlk belirlemelere göre, Polonya'ya ait olduğu iddia edilen iki askeri mühimmat deposunda yaşanan patlamalar, onlarca kilometre öteden görülebilen dev alev ve duman topu oluşturdu. 

Patlamanın şiddeti ile uzak mesafelerde bile yıkılan binalar oldu ve sert şekilde hissedildi.

Resmi makamlar olayla ilgili bilgi paylaşımını yasaklamış olsa da, sosyal medyaya yansıyan görüntüler durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Patlamaların ardından bölgede saatlerce süren ikincil detonasyonlar yaşandığı ve bunun mühimmat stoklarının patlamasından kaynaklandığı belirtiliyor.

Bölge sakinleri patlamaları "nükleer Hiroşima"ya benzetirken, yetkililerin sessizliği de dikkat çekiyor. Patlamaların ardından gökyüzünü kaplayan siyah duman ve nefes almayı zorlaştıran hava, bölgede radyoaktif bir sızıntı olabileceği endişelerini doğurdu. Bu endişeleri destekler nitelikte, yetkililerin bölge sakinlerine nükleer saldırı durumunda alınması gereken önlemleri anlatan broşürler dağıttığı öğrenildi.

Patlamaların etkisiyle 700'den fazla ev elektriksiz kaldı, 3 yüksek gerilim hattı hasar gördü ve 50 transformatör istasyonu devre dışı kaldı. Patlama merkezine uzak mesafelerde bile 25 binanın tamamen yıkıldığı bildirildi. İlginç olan ise patlamalar öncesinde hava saldırısı alarmı verilmemesi ve herhangi bir drone veya füze hareketliliğinin tespit edilmemiş olması.

Olayla ilgili en büyük soru işareti, birbirine yakın ancak birbirini tetikleyemeyecek kadar uzakta bulunan iki ayrı depoda aynı anda patlama yaşanması. Uzmanlar, bu durumun basit bir kaza olma ihtimalinin düşük olduğunu, daha çok sabotaj ihtimali üzerinde durduklarını belirtiyor. 

Patlamaların, Batı'dan gelen askeri yardımların depolandığı tesislerde meydana gelmesi de dikkat çeken bir başka detay.