Uluslararası Kadın Sempozyumu ve Sanat Çalıştayı

Uluslararası Kadın Sempozyumu ve Sanat Çalıştayı -Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Attar: -"Kadınların toplumda kendilerine yer edinmesi ve öneminin artması, kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçmedeki en önemli basa
GİRESUN (A.A) - Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, "Kadınların toplumda kendilerine yer edinmesi ve öneminin artması, kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçmedeki en önemli basamaklardan biridir" dedi.
     Giresun Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAM) ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünce organize edilen ve Birleşmiş Milletler Türkiye Komitesi ile UNESCOnun işbirliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Kadın Sempozyumu ve Sanat Çalıştayı sona erdi.
     Güre Yerleşkesi Konferans Salonunda, yurt içi ve yurt dışından 45 akademisyenin katılımıyla yapılan sempozyum, kapanış paneli ile son buldu.
     İki gün boyunca yapılan 10 oturumun değerlendirmesini yapan rektör Prof. Dr. Aygün Attar, sempozyum için kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
     Dünya genelinde farklı coğrafyalarda yaşayan kadınların fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik olarak şiddete maruz kaldığını ifade eden Attar, şunları kaydetti:
     "Kadınların toplumda kendilerine yer edinmesi ve öneminin artması, kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçmedeki en önemli basamaklardan biridir. Cinsiyetler arası eşitsizliğin, kadına şiddetin önlenmesine ve kadınların yaşam haklarını güvence altına alınmasını başta devlet kurumları olmak üzere herkesin yapması gerekiyor. Üniversite ve eğitim kurumları, basın ve yayın organları ile sivil toplum kuruluşları iş birliği içerisinde çok ciddi ve kapsamlı bir eylem planı hazırlaması gerekiyor. Biz de bunları fiili olarak yaşama geçirilmesi amacıyla bu sempozyumu gerçekleştirdik."
     Hem özel hem de kamusal alanda mevcut olan şiddeti görünür kılma gayretinde olduklarını vurgulayan Aygün Attar, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına farkındalık oluşturmak istediklerini belirtti.
    
     -Kadının cinsel meta olarak gösterilmesi-
    
     Medyada bazı programlarda cinsiyet ayrımcılığının görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Attar, şöyle konuştu:
     "Kadına yönelik şiddeti doğuran temel unsurun cinsiyet ayrımcılığı olduğundan yola çıkarak televizyon dizileri ve gazete haberleri başta olmak üzere medyada cinsel ayrımcılığı ve şiddetin her türlüsünün özendirilmesine karşı mücadele edilmesinin gerekliliğini gördük. Burada medya ile ilgili son derece güzel bilgiler sunuldu. Gerçekten de bir kadın kimliğini taşıyan insan olarak bütün ünlü firmaların ve markaların kadını bir cinsel meta olarak kullanmasından duymuş olduğum rahatsızlığı derinlemesine bir kez daha yaşamış oldum. Ne yazık ki dünya nüfusunun yüzde 50sinden fazlasını oluşturmuş kadınların yüzde 1inin dahi bir araya gelerek büyük firmalara ve markalara karşı herhangi bir itirazına tanık olmadım."
     Çalıştay, katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından sona erdi.
    
     Muhabir: Eyüp Elevülü
     Yayıncı: Mehmet Güldaş
07 Mayıs 2013 22:00
DİĞER HABERLER