Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep milletvekili adayı Prof. Dr. Ümit Özdağ, AK Parti'nin, izlediği dış politikayla iş dünyasının önüne Ortadoğu'da bir Çin Seddi örüldüğünü söyledi.

'TÜRK PEŞAVERİ DENİLECEK BÖLGE OLUŞMUŞ DURUMDA'

Özdağ, Türkiye ve Gaziantep gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. AK Parti'nin dış politikasını eleştiren Özdağ, "2011'den itibaren Suriye'de rejimi devirmeye yönelik izlediği politika büyük tutarsızlıklarla dolu. Aynı süreçte Ortadoğu'da Müslüman Kardeşler üzerinden bir AKP hegemonyası oluşturma siyaseti de Türk dış politikasını sadece Ortadoğu'da değil, küresel zeminde çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya bırakıyor. Sonuçta bu politika selefileri desteklerken, aynı zamanda ehl-i sünnet düşmanı bir zeminin oluşmasına ne yazık ki neden oluyor. Gaziantep'te AKP'nin izlemiş olduğu politikaların en somut sonucu Suriye'den gelen 2 milyon mültecinin 500 bininin konuşlanması. Türk Peşaveri denilecek bölge oluşmuş durumda. Özellikle Gaziantep Suriye meselesinin altında eziliyor. Araştırmalara göre Suriye sorunu halk arasında birinci sorun olarak görülüyor." ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin, izlediği dış politikayla iş dünyasının önüne Ortadoğu'da bir Çin Seddi ördüğünü gördüklerini aktaran Özdağ, "Suriye'ye yapılan ihracat artık sadece insani yardım ihracatı. Suudi Arabistan, Irak, İran, Mısır, Libya, ilk aklımıza gelenler. Buraya Türkiye'nin ihracatı azalıyor. Ortadoğu'da küçük büyük bütün projelerden dışlanan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Ortaokul bilgisiyle yapılan Ortadoğu politikasından kaynaklanıyor." açıklamasında bulundu.

PKK'nın Gaziantep'te ciddi bir zemin bulamayacağına vurgu yapan Özdağ, "Çünkü Gaziantep halkının bilinç seviyesi çok yüksek. Gaziantep'te Kürt kökenli vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümü kendilerini Türk milletine, Gaziantep'e ait hissediyorlar. Bölücü terör örgütünü de lanetliyorlar ve onun karşısında duruyorlar. MHP'nin de bu tabanda ciddi bir oy zemini var. Gaziantep, devletin yanlışları ve ihmallerine rağmen bu sürece direnecektir."

"IŞİD'E VE EL NUSRA'YA DEVLET İLE AKP HÜKÜMETİ FARKLI ALANLAR AYIRMIŞ"

IŞİD terörü konusunda da konuşan ve Gaziantep'in bu konuda lojistik üs olarak kullanıldığına dikkat çeken Özdağ, "Ama aynı zamanda El Nusra da aynı yapılanmayı burada yapmıştı. Her ikisine de devlet ile AKP hükümeti farklı alanlar ayırmış. Lojistik kaynaklar açısından ve personel kaynağı içerisinden. Biz bu süreci yakından takip ediyoruz. Türkiye'den kaç kişinin gittiğinin, hangi ailelerin gittiğinin farkındayız. Hangi semtlerde hangi büroların açıldığını, hangi büroların üzerinden hangi yardımların götürüldüğünün farkındayız. MHP çok geniş bir stratejik bilgi birikimiyle hareket ediyor. 50 senelik bir mirası temsil ediyoruz. O yüzden Gaziantep'te de Güneydoğu Anadolu'da da neyin, nerden, nereye doğru hareket ettiği bizim bilgimiz dahilinde. Bir şeyleri biliyorsunuz ama değiştirebilmeniz, durdurabilmeniz devlet yetkisine sahip olmanıza bağlı." diye konuştu.

"AKP'NİN SURİYE'DEKİ YENİ POLİTİKASI SUUDİLER İLE SELEFİ ÖRGÜTLERİ DESTEKLEYEREK ESED'İ DEVİRME POLİTİKASI"

Son 2 aydan beri AK Parti hükümetinin Suriye'de başlayan yeni bir politikası olduğunun altını çizen Özdağ, şunları kaydetti: "Suudiler ile birlikte El Nusra başta olmak üzere selefi örgütleri destekleyerek Esed'i devirme politikası. Bu politikada önemli bir çıkış yaptılar. 3 örgütün komuta merkezlerini birleştirdiler. Bunlara yeni para ve ağır silah yardımı yaptılar. Bu sayede muhalefet ilerleme kaydetti. Eğer bu süreç böyle devam eder, Rusya ve İran da bu süreç karşısında ses çıkartmazlarsa Esed Şam'da devrilecek ve Akdeniz kıyısında bizim Nusayristan diye tabir ettiğimiz bölgeye yerleşecek. Burada İran ve Rusya'nın desteğiyle bir bölge oluşturarak varlığını sürdürecek. O zaman da Şam için IŞİD ve El Nusra arasında savaş başlayacak. Böylece Esed'in Şam'dan ayrılmasıyla birlikte Cemil Bayık, PKK, Suriye'nin varlığının bittiğini ilan edecek, Kürdistan'ın Kuzey Suriye'de ilan edecek. Türkiye'ye Halep merkezli yeni bir göç dalgası başlayacak. Zaten bu çatışmalar Esed'in devrilmesiyle sonuçlanmasa bile önümüzdeki dönemde yeni bir göç dalgasının Gaziantep'e doğru harekete geçeceğini düşünüyorum."

"SOSYAL YARDIM PARALARI SIFIRLANAN PARALARDAN VERİLİYORSA SORUN YOK"

Her seçim öncesinde iktidarın 'Biz gidersek sosyal yardımlar biter.' anlayışını benimsediğini dile getiren Özdağ, "Bakara Suresi'nde şeytan açlıkla tehdit eder. Ben bu tehdidi şeytani bir tehdit olarak görüyorum. İnsanları açlıkla tehdit ediyorlar. Eğer bu sosyal yardım paralarını AKP'nin bütçesinden veriyorlarsa o zaman sorun yok. Bunu söyleyebilirler. Ya da Başbakan'ın 17 Aralık'ta oğluna söylediği, sıfırladığı paralardan veriyorsa o zaman sorun yok. Ama bunu bizim vergilerimizle veriyorlar. Hangi parti iktidara gelse bu yardımları devam ettirecek. Sosyal yardımlar AKP ile başlamadı, AKP ile de bitmeyecek." ifadelerini kullandı.

Sosyal yardımlar devam ederken, oluşturulacak yeni istihdam alanlarıyla daha üst gelir grupları oluşturulacağını vurgulayan Özdağ, şöyle devam etti: "Hırsızlıklar ve israf sona ereceği için Türkiye ekonomik olarak daha rahat olacak. Sadece Suriye'den gelen misafirlere 5,6 milyar dolarlık bir yardım yapıldığı ilan ediliyor. 1 milyar dolarlık bir uçak alındı, 1 milyar dolara yakın hatta daha fazlası Cumhurbaşkanlığı Sarayı için harcandı. Bunları alt alta yazdığınız zaman Bülent Arınç'ın neden 'Çok israf ettik' dediği birazcık daha anlaşılıyor. Bunun üzerine Maliye Bakanı'nın ifade ettiği fındık fıstık çerez parasını yazarsanız, iktidarın müflis bir tüccar mantığıyla bütçeyi perişan ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz." CİHAN