Ünlü Arap alimi, aradığını Hocaefendi'de buldu!

Suudi Arabistanlı Selman El Ude’nin Hizmet hareketi ile tanışması, kanaatinin değişmesi ve yaşadığı heyecan çok anlam dolu..

  • Suudi Arabistanlı ünlü alim Selman El Ude: "Hocaefendi farklı bir dünyadan konuşuyor, bizim kaybettiğimiz ruh işte bu ruh.."
  • "Biz kendimizi bir şey yapıyor zannetmişiz, Hizmet görmek isteyen Hocaefendi'yi okumalı, buradaki hizmetleri görmeli."
  • Cezayirli Prof. Muhammed Babaammi: İslam’a yaraşır bir model arayışı içindeydim yani. Hizmeti bu bağlamda keşfedince baktım ki benim aradığım model bu işte...

Mehtap TV’de Pazar akşamı saat 21’00’de yayınlanacak olan Prof. Dr. Muhit Mert’in sunduğu Tefekkür programın çekimine Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş ve Cezayir Metodoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Muhammed Babaammi katıldı.

Programda Hizmet Hareketinin Arap Dünyası'nda nasıl algılandığı, nasıl çok farklı bir Hizmet modelinin ortaya çıktığı ve bunun Arap entelektüelleri arasında nasıl bir ilgi ve heyecan oluşturduğu konuşuldu.

Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş Arap dünyasında çok tanınan bir alim olan Suudi Arabistanlı Selman El Ude’nin Hizmet hareketi ile tanışmasını, kanaatinin nasıl değiştiğini ve yaşadığı heyecanını şöyle anlattı:

YÜZLERCE İNSAN GELDİ HİZMETİ GÖRDÜ
İşin doğrusu bugüne kadar Suudi Arabistan’dan yüzlerce insan geldi gördü. Ciddi merak içinde gelenler görenler var. Sadece Suud’tan değil pek çok yerden gelmeler var. Bu İslam dünyası içindeki tıkanıklığı gösteriyor. Ve burda bir şeylerin olduğunu duyan geliyor. Şimdi iki sınıf var Arap dünyasında, bir dünyayı görmüş, moderniteyle entegre olmak isteyen bir kesim var. Ama bunlar kimliklerinden kopmak istemiyorlar, biz Müslümanız diyorlar. Fakat oradaki İslami hareketler bunları moderniteyle entegre edemiyorlar. Yani kendimiz kalarak nasıl modernleşebiliriz sorusuna, pratikte cevap veremiyorlar. Bir de öbür tarafta nasları bilen, metinleri bilen, işte biraz önce ifade ettiğim gibi bütün dini metinleri bilen insanlar var. Tamam modern bir hareket çağı yakalamış, peki bunun köklerle irtibatı nedir, yani Kur’an ve Sünnet’ten temelleri nasıldır sorusu onların çok dikkatlerini çekiyor. Bununla alakalı Selman El Ude ile alakalı…

SELMAN EL UDE’NİN İLK SORUSU: HOCAEFENDİ DERS OKUTUYOR MU? 
Selman El Ude, Suudi Arabistan’ın çok meşhur alimlerinden bir tanesidir. Yani 700-800 tane Arap kanalı vardır Nilsat’ta zaping yaparsanız mutlaka bir kanalda denk gelir. Binlerce insan okuyor, onlarca kitabı var Arap dünyasında bilinir. Özellikle gençlerin hayran olduğu önemli bir alimdir. Çok kitapları var, bir de üslubu da böyle sadedir. Yani okuyanı çoktur. Yine bu Arap dostlardan bir tanesi beni aradı. Selman el Ude İstanbul’da olacak tanışmak ister misiniz? Daha doğrusu ben ona dedi Hizmet’i anlattım, çok ilgisini çekti, merak etti. Tanışmak ister misiniz, gösterir misiniz? Biz de hay hay dedik, bir oteldeydi İstanbul’da . Gittik buluştuk. Arabaya bindik. Hocanın elinde kağıt kalem, meraklı insanın hali farklı oluyor. Elinde kağıt kalem var. Hocanın ilk sorduğu soru şu: Hocaefendi ders okutuyor mu? Hocaefendi’nin şer’î ilimlerle alakalı bir ders halkası var mı? Yani İslamî ilimlerde derinleşmiş insanların sorduğu sorular çok önemli.

TEMEL ÇOK SAĞLAM
"Tabi Hocaefendi'nin okuduğu dersleri ben anlattım, kitapları eserleri, işte Mefatihü’l Gayb’ından, İbn-i Kesir tefsirine, fıkıhta okuttuğu kitaplar, sair ilimlerde… Hocanın dediği şey şu: Temel sağlam dedi. Bu eserler dedi İslam tarihi boyunca İslam ümmetinin ana omurgasını, sevad-ı azamını oluşturmuş ana eserler dedi. Ehl-i sünnet çizgisi bu çizgidir, dolayısıyla temel sağlam dedi. Sonra tabi Suudluların merak ettiği bir nokta vardır. Hocaefendi tasavvufla ilgili bir şey okutuyor mu? Suud’ta tabi Selefi çizginin Tasavvufa antipatisi var. Tabi Hocaefendi okutuyor. Evet okutuyor dedim. Açık net. Ne okutuyor dedi. Bir, Hocaefendi Kuşeyri’nin Risalesini okuttu. İki, Hocaefendi İmam Gazali’nin İhya-ı Ulumuddini okuttu. Bir de Muhasibi’nin Er Riaye’l Hukukilleh ve İmam-ı Rabbani’nin Mektubatını. Bunların hepsinin Arapçasını okuttu Hocaefendi. Hoca dedi bunlar, İslam Tarihi boyunca Müslümanların ruh dünyasını kurgulayan Sünni kitaplar bunlar, yani Kitap ve Sünnet’e bağlı eserler. Dolayısıyla ruh dünyası da sağlam. Yani işin içinde hurafe yok, üsture yok. Kur’an ve Sünnet’e bağlı Sünni tasavvuf çizgisi bu. Sonra Kur’an Kursumuz vardı, Kur’an Kursumuzu gezdik. Tabi farklı 30-40 ülkeden gelmiş talebeler var, Kur’an öğreniyorlar. Çok tabi etkiledi bu, Kur’an’a ciddi bağlılığı gösteriyor. Sonra bizim çıkardığımız dergilerimiz, Hira dergisi işin fikri, ilmi boyutu bunlarla ilgili."

SELMAN EL UDE: “HOCAEFENDİ FARKLI BİR DÜNYADAN KONUŞUYOR, BİZİM KAYBETTİĞİMİZ RUH İŞTE BU RUH”
"Sonra Hocaefendiyi bana anlatır mısınız dedi. Ben de ona dedim ki, Hocaefendiyi biz anlatmayalım, Hocaefendi'yi Hocaefendi anlatsın. Bir videoyu taktık ve Hocaefendinin vaazlarından bir enstantene. Yani 8-10 dakikalık bir şey. Hocaefendi, orada Efendimiz’in (s.a.s.) gurbetinden bahsediyor. Avrupa’daki gurbetinden, Amerika’daki gurbetinden, Peygamber efendimizin nam-ı celilini dünyanın her tarafına ulaştırmamız gerektiğini anlatıyor. Tabi arada ben duruyorum, şunu anlatacak diye tercüme ediyorum kendisine ve sonra hoca seyrediyor. Sonra bir baktım Selman el Ude… başladı ağlamaya seyrederken. Bir taraftan Hocaefendi ağlıyor, bir taraftan hoca ağlıyor. Sonra durdurdum tercüme etmek için hocaya. Gerek yok dedi tercümeye, ben Hocaefendi'yi anlıyorum dedi. Bu Hocaefendi farklı bir dünyadan konuşuyor dedi. Bu dedi öteden beri İslam alimlerinin özlediği Ruh ve nefes dedi. Hocaefendi tam bir peygamber aşığı dedi. Tam bir sahabe aşığı dedi. Sonra bizim kaybettiğimiz ruh işte bu ruh dedi."

“BİZ KENDİMİZİ BİR ŞEY YAPIYOR ZANNETMİŞİZ”

"Sonra başka müesseselere de gittik. Üniversiteye gittik. Hoca gördü tabi çok akıllı bir insan. Ben dedi Türkiye’ye 20 seneden beri gelirim. Belki 20-30 defa gelmişimdir, ama ilk defa bu dünyayı keşfediyorum. Esas şimdi Türkiye’yi keşfettiğimi hissediyorum. Sonra hotele döndük, dostları onu karşıladılar hotel kapısında. Yok dedi, hiç kimse bir şey demesin dedi, Vallahi de billahi de ben küçüldüm küçüldüm küçüldüm, biz bir şey yapmamışız bugüne kadar. Bir şey yapıyor zannetmişiz, Hizmet görmek isteyen Hocaefendiyi okumalı, buradaki hizmetleri görmeli. Ve dedi bundan sonra ben size o dünyadan pek çok insan göndereceğim, ne olur dedi o insanlara bunları gösterin, çünkü biz de çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz orda Selefi bir çizgi var radikal, karşısında şimdi tepkisel olarak laik bir çizgi gelişiyor. Halbuki bizim mutedil bir çizgiye ihtiyacımız var. Bu çizginin biz Hizmet düşüncesi olduğuna inanıyoruz. Ne olur ahesterevlik etmeyin, hizmeti bizim gönderdiğimiz insanlara anlatın. Bizim için hayati bir önem kesbediyor bu dediler. "

Tefekkür’e katılan Cezayirli Prof. Muhammed Babaammi ise kendisinin İslam dünyasında bir model arayışı içinde olduğunu Hizmet Hareketi ile tanışında aradığı modeli bulduğunu şöyle anlattı:

"Ben bir model arayışı içindeydim. Dünyaya İslam adına sunacağımız bir model olmalı diyordum. Tarihte bakıyordum, Asr-ı Saadet diye bir devir var mesela. Fakat şu anda Asr-ı Saadet dönemi değil. Derin soru şu; dünyasın bir çok ülkesini ziyaret ettim. Mesela Muhammed Mahathir düşüncesini araştırmak için uzun süre Malezya’da kaldım. Hep model arayışı içindeydim yani. İslam’a yaraşır bir model arayışı içindeydim yani. Hizmeti bu bağlamda keşfedince baktım ki benim aradığım model bu işte. Yani alternatif model budur. İslam aleminin realitesine yaşadığı bu krizlerden çıkmak için-çünkü bir çok Arap ülkesi sömürge olmuştu, şimdi kendine gelmeye çalışıyor- model arayışı içindeydim. En son alternatif modeli buldum zannediyorum."

22 Şubat 2014 19:50
DİĞER HABERLER