Hazine yedi aylık nakit dengesini yayımladı. Gelir ve giderlerdeki artışlar dikkat çekiyor.Gelirlerdeki performans Merkez Bankası’nın yedek akçesinin bütçeye aktarılması sayesinde biraz düzelmiş.
Giderler almış başını gidiyor. Anlaşılan kamu ekonomik büyümeye katkı sağlamak, büyüme performansının çok bozulmasını önlemek adına harcamalara hız vermiş.
Tabi bunun doğal bir sonucu olmuş: Borçlanma. Ocak-Temmuz arası dönemde Hazine net (yeni) 98 milyar lira borç almış. Bu miktarın 28 milyar liralık bölümü dış borçlanmadan, kala 70 milyar liralık kısmı da iç borçlanmadan geliyor.
Buraya kadar her şey bütçe finansmanına ilişkin sayılardı. Şimdi gelin işin bir de yasalarla ilgili bölümüne bakalım.
Çünkü ciddi bir sorun var. Hazine kanunun verdiği yıllık net borçlanma limitini, yılın ilk yedi ayında aşmış.
Ne olduğunu anlamak için önce iki kanunu hatırlamamız lazım.
Birincisi, 4749 sayıl Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun.Bu yasa 2001 Önlemlerinin en önemlilerindendi. Daha önce sınırı olmayan borçlanmaya bir limit getirilmişti. Kanunun limitle ilgili 5. Maddesi aynen şöyle:
“Borçlanma, ikraz ve garanti limiti (1)
Madde 5- Malî yıl içinde 1 inci Maddede belirtilen ilkeler ve malî sürdürülebilirlik de dikkate alınarak yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir.
(Değişik ikinci fıkra: 16/7/2008-5787/3 md.) Borçlanma limiti değiştirilemez. Ancak borç yönetiminin ihtiyaçları ve gelişimi dikkate alınarak, bu limit yıl içinde en fazla yüzde beş oranında artırılabilir. Bu miktarın da yeterli olmadığı durumlarda, ilave yüzde beş oranında bir tutar, ancak Cumhurbaşkanı kararı ile artırılabilir.Bütçenin denk olması durumunda da borçlanma, anapara ödemesinin en fazla yüzde beşine kadar artırılabilir. (2)
Vadesinde nakden ödenenler hariç, çeşitli kanunlara dayanılarak ikrazen ihraç olunan özel tertip Devlet iç borçlanma senetleri bu limitin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Malî yıl içerisinde ikrazen ihraç edilecek özel tertip Devlet iç borçlanma senetlerinin limiti her yıl bütçe kanunlarıyla belirlenir.” (Siyahlar ve alt çizgiler bana ait)
Kanun borçlanma limitini, o yılın bütçe kanunundaki ödenekler ve tahmini gelir ile belirlemiş.
O zaman 2019 yılının Bütçe Kanununilgili maddelerine bakalım.
Onlar da şöyle:
“Gider
MADDE 1 – (1) Bu Kanuna bağlı (A) işaretli cetvellerde gösterildiği üzere, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli;
a) (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 949.025.615.000 Türk lirası,
Gelir ve finansman
MADDE 2 – (1) Gelirler: Bu Kanuna bağlı (B) işaretli cetvellerde gösterildiği üzere, 5018 sayılı Kanuna ekli;
a) (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçenin gelirleri 867.296.403.000 Türk lirası,
Denge
MADDE 3 – (1) 1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ödenekler toplamı ile 2’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan tahmini gelirler toplamı arasındaki fark, net borçlanma ile karşılanır.” (Siyahlar ve alt çizgiler bana ait)
Gelin yasa metinlerinden yola çıkarak (rakamları yaklaşık alarak) bu yılın borçlanma limitini hesaplayalım. Bütçe Kanununa göre; 949 milyar lira harcama – 867,3 milyar lira gelir = 78,7 milyar lira açık bekleniyor. Hazine’nin yeni borç alma limiti bu kadar.
Ancak, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanunu iki defa %5’lik ek hak veriyor. İlki otomatik. Hazine 78,7 x 1.05 = 82,6 milyar liraya kadar borçlanma hakkı var diyebiliriz.
Bunun üstünde %5’lik bir limit arttırma yetkisi daha var. Ancak bu sefer Cumhurbaşkanı Kararı gerekiyor. Diğer bir deyimle Hazine, 82,6 milyar liranın üstü için Cumhurbaşkanı’nın imzası olmadan yeni borç alamaz.
Ben buna yönelik bir Karar görmedim. Belki dikkatimden kaçmıştır. Ama yoksa burada bir Kanuna aykırılık var demektir.
Hesaba, Karar varmış gibi devam edelim. Bu durumda Hazine’nin üst borçlanma limiti 82,6 x 1,05 = 86,8 milyar lira olur.
Peki nakit dengesine göre ilk yedi ayda ne kadar net borç alınmış? 98 milyar lira. Yılın bitimine beş daha varken yasal limit yaklaşık 11 milyar lira kadar aşılmış.
Ne olacak şimdi?
Geç kalınmakla beraber yapılması gereken şey acilen TBMM’yi toplantıya çağırıp ek borçlanma yetkisi almak. Aksi halde bir yandan Yüce Meclisi’n “bütçe hakkı” yok edilirken, diğer yandan yasaya karşı işlem yapanların yasal sorumlulukları olacaktır.
Duymuşsunuzdur. ABD’de borç limiti sınıra gelince Başkan ile Kongre yeni borçlanma limitinde anlaşamazsa, hükümet ödenek kalmadığı için devletin bazı birimlerini kapatıyor. Orada demokrasilerdeki güçler ayrılığı ilkesi tam olarak çalışıyor.
Çağdaş bir demokrasiye sahip olmak isteniyorsa, TBMM’nin “bütçe hakkını” tanımak adına, ilk adım olarak, yılın kalan beş ayı için Meclis’ten yeni borçlanma yetkisi alarak işe başlanabilir.
Bu yazı Hakan Özyıldız'a aittir