UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Burkay: Türkiye olarak bugüne kadar
hep sıkıntısını yaşamış olduğumuz jeopolitik konumumuzun, mutlaka
avantajlarını yakalar konuma gelmemiz lazım
-Arap baharı olsun, Turuncu devrimler olsun, bunlar aslında
BURSA (A.A) - Haluk Yüksel - Uludağ Tekstil İhracatçıları
Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiyenin bugüne kadar
hep sıkıntısını yaşadığı jeopolitik konumunun, mutlaka avantajlarını yakalar
konuma gelmesi gerektiğini belirterek, Arap baharı olsun, Turuncu devrimler
olsun, bunlar aslında kısa vadede bize bir olumsuzluk gibi yansıyor sanki, ama
orta ve uzun vadede, bu bölgelerde demokratikleşmenin gelişmesiyle birlikte,
bundan ilk faydalanacak olan da Türkiye olacaktır dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Denetim Kurulu üyesi de olan Burkay,
ekonomik kriz ve bu krize önlem olarak Türkiyenin pazar çeşitlendirmesine
gitmesinin ardından, ABnin toplam ihracattaki payının yüzde 56lardan yüzde
36lara kadar gerilediğini, ancak hala çok önemli bir pazar olduğunu vurguladı.
Burkay, stratejileri yönetirken, üstüne basa basa alternatif pazarları,
özellikle yakın-çevre ülkeleri ve Asya pasifik ülkelerindeki yeni pazarları,
sürekli dillendirdiklerini hatırlatarak, Bunun sebebi aslında, farkındalığı
yaratmak. Yoksa Avrupanın önemi yok, Avrupayla ilgilenmeyelim asla böyle bir
şey söylemiyoruz diye konuştu.
Türkiyenin, Avrupa ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkelerle zaten çok ciddi ve
yoğun ilişkilerinin bulunduğunu anlatan Burkay, örneğin Almanyanın ev
tekstilinde birinci pazar durumunda olduğunu belirtti. Burkay, o yüzden
Almanyayı sektördeki firmalara öğretmeye, anlatmaya ihtiyaç olmadığını dile
getirerek, şöyle devam etti:
İtalya, İspanya, İngiltere öyle, yani Avrupada özellikle tekstil
sektöründe ciddi ithalat yapan pazarlarda bizim sektörlerimiz ve firmalarımız
ciddi operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Biz burada aslında vura vura
söylediğimiz bu Asya-Pasifik bölgeleri, yakın çevre ülkeler ve alternatif
pazarlarda farkındalık yaratalım, firmalara diyelim ki; burada da böyle
alanlar, ciddi pazarlar var. Bu pazarların da her geçen gün ithalatları artmakta,
bu ithalattan da bizim payımıza düşen rakam, bizim için yeterli değil, bizim
burada paylarımızı artırmamız lazım. Bugün ben Almanyaya bakıyorum, yüzde 11in
üzerinde Almanyada pazar payımız var tekstil sektöründe. Bu çok büyük bir pay.
Bizim dünyada böyle bir payımız, hiçbir sektörde, hiçbir ülkede yok neredeyse. Bu
anlamda, şimdi biz bu ülkeyi bırakabilir miyiz- Asla.
Bu ülkelerdeki operasyonların yoğun şekilde devam ettiğini, ama bununla
birlikte mutlaka Asya Pasifikteki yeni açılan pazarlar ile Bric ülkeleri
olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çinin asla gözardı
edilemeyeceğini ifade eden Burkay, bunların önümüzdeki 15 yılda iç piyasası en
hızlı gelişen pazarlar olacağını bildirdi.
-Arap baharı ve turuncu devrimler-
Burkay, Türkiyenin geçmişte jeopolitik konumunun sıkıntılarını yaşadığını
hatırlatarak, şunları kaydetti:
Türkiye olarak bugüne kadar hep sıkıntısını yaşamış olduğumuz jeopolitik
konumumuzun, mutlaka avantajlarını yakalar konuma gelmemiz lazım. Bu bölgelerde
yaşanan Arap baharı olsun, Turuncu devrimler olsun, bunlar aslında kısa
vadede bize bir olumsuzluk gibi yansıyor sanki, ama orta ve uzun vadede, bu
bölgelerde demokratikleşmenin gelişmesiyle birlikte bundan ilk faydalanacak olan
da Türkiye olacaktır. Çünkü bu ülkelerdeki halkın, Türkiyeye ve Türk imajına
ciddi bir bağlılığı söz konusu. Yani, Türkiye çok seviliyor burada, Türk malları
tüketilmek isteniyor. Bu bölgeler tamamen kapalı ekonomiler, yani bu bölgelerle
ticaret yapmak çok zor, burada hep tarife dışı engellerle karşılaşıyorsunuz. Yani
gümrük mevzuatında yazan oranlarla sizin malınızın orada içeriye girmesindeki
oranlar arasında ciddi farklar var. Bunun dışında kağıtta yazılı olmayan birçok
engel, karşınıza çıkabiliyor. Yani bu ülkelerin demokratikleşmesi demek, aynı
zamanda dış ticaretinde de bir rahatlamanın gelmesi demek. Tabii burada bundan
ilk faydalanacak olan da Türkiye olacaktır, çünkü burada bizim hem kültürel hem
de sosyal olarak ciddi bağlarımız, işbirliklerimiz var. Bunları kullanmak bizler
için diğer gelişmiş ekonomilerle kıyasladığımızda çok daha rahat. O anlamda da
orta ve uzun vadede bizim bu bölgelerde çok ciddi avantajlarımız var.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş