CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran: Uyuşturucudan ölümler 'kalp yetmezliği' diye açıklanıyor. Ölümler açıklanan resmi rakamların çok üzerinde.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulması planlanan “Bağımlılıkla Mücadele Merkezi”nin projesinin duyurulduğu, Aydın Büyükşehir Belediyesinde Başkan Özlem Çerçioğlu ile beraber yaptığı basın açıklamasında önemli açıklamalarda bulundu.
Cankurtaran, Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre, Türkiye’de uyuşturucu kullanımının 2011’den bu yana 17 kat arttığını ve kullanım yaşının da 10’a kadar düştüğünü belirterek, “BM Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Dairesi’nin (UNODC) verilerine göre de, sentetik uyuşturucu kullanımı sonucunda yaşanan ölümlerde Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor. UNODC’nin son raporuna göre, dünya genelinde 250 milyona ulaşan uyuşturucu kullanıcısı sayısı, Türkiye’de de son 3 yılda yüzde 20 artarak 1.5 milyona dayandı” diyerek şöyle konuştu: “Araştırmalara göre Türkiye'de 2007-2016 arasında 2 bin 148 kişinin uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybetti. Ancak gerçek rakamlar bu sayının çok üstünde. Çünkü krize girerek hastanede yaşamını yitirenlerin çoğunun ölüm nedenine ‘kalp yetmezliği' vb. gibi rahatsızlıklar diye düşüldüğü için Türkiye'de uyuşturucudan ölümlerin net sayısını bilemiyoruz. Tehlike sanılandan daha büyük.”
“HÜKÜMET, UYUŞTURUCUYLA HEM MÜCADELEDE HEM TEDAVİDE SINIFTA KALDI”
Cankurtaran, geçmişte uyuşturucu bağımlılığının daha çok büyükşehirlerde görülen bir sorun olduğunu hatırlatarak, “Ancak özellikle Bonzai adı verilen sentetik uyuşturucuların yaygınlaşmasıyla uyuşturucu bağımlılığı köylere, kasabalara kadar indi. Bu konuda her gittiğimiz yerde çok sayıda şikayet alıyoruz ancak net bir istatistik edinemiyoruz. Sadece son bir hafta içerisinde biri Afyonkarahisar'da diğeri Erzurum'da olmak üzere isimlerini vermek istemediğim iki köyde yapılan operasyonlarda evlerde çok sayıda Bonzai bulunduğu haberleri ajanslara düştü. Bu bile yaşanan sıkıntının ciddi boyutlara vardığını gösteriyor. Hükümet, uyuşturucuyla hem mücadelede hem de tedavide sınıfta kaldı” dedi.
“ARTAN YOKSULLUK VE İŞSİZLİK UYUŞTURUCU KULLANIMINI PATLATTI”
Uyuşturucu kullanımının artmasının en temel nedeninin yoksulluk ve işsizliğin artması olduğunu belirten Cankurtaran, “Son verilerek göre ülkedeki yoksul insan sayısı 16 milyonun üzerinde. 30 milyon insan ise sosyal yardım olmadan yaşamını idame edemiyor. “Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) araştırmasına göre uyuşturucu kullananların yüzde 64.81’i ilkokul mezunu, yüzde 49.31’i işsiz, yüzde 31.93’unun da düzenli bir işi yok. Yoksulluk ve işsizlik nedeniyle bunalan insanlar uyuşturucuya daha fazla yöneliyor. Sokaklarda birkaç liraya satılan sentetik uyuşturucuların yaygınlaşması dar gelirli bağımlıların uyuşturucuya ulaşmasını kolaylaştırıyor. Hükümet yoksulluğu bitireceği yerde sürekli zam ve vergilerle halkın cebindeki parayı daha fazla boşaltıyor, yoksulluğu daha fazla körüklüyor” dedi.
“CEZAEVLERİNDEKİ UYUŞTURUCU SUÇLULARI KENDİ HALİNE BIRAKILD!”
OHAL döneminde cezaevlerinde yer kalmamasıyla birlikte 52 bin 815 uyuşturucu bağımlısının ya tedaviye gönderildiğini yada denetimli serbestlikten yararlandığını hatırlatan Cankurtaran, “Ancak bize gelen bilgiler başta AMATEM olmak üzere uyuşturucu tedavi merkezlerinde yer kalmadığından bu insanların büyük çoğunluğuna herhangi bir tedavi de yapılmadığı yönünde. Yalnızca üç ayda bir Denetimli Serbestlik Merkezi'ne gelerek uyuşturucu kullanmadıklarına dair temiz idrar raporu aldıkları kaydediliyor. Geçtiğimiz yıllarda medyada da çıkan bağımlılar yerine temiz idrar vererek bu işten rant sağlayan şebekelerin halen faal olduğuna dair duyumlar alıyoruz. Uyuşturucu suçluları mutlaka cezaevinde cezasını çekmeli gibi bir talebimiz yok. Ancak cezaevlerinde yer kalmayınca uyuşturucu suçluları kendi hallerine bırakıldı. Bu insanlar bir şekilde tedavi edilmeli. Yoksa cezaevlerini rahatlatalım derken sokakları patlama noktasına getireceğiz” diye konuştu.
“AMATEM'LER YETERSİZ KALIYOR, RANDEVU ALMAK BİLE BAŞARI”
Cankurtaran, Türkiye'de uyuşturucu tedavi merkezlerinin yetersiz olduğunu belirterek, “Türkiye'de devlet ve üniversite hastanelerine bağlı olarak faaliyet gösteren 22 AMATEM bulunuyor. Bağımlı aileleri yoğunluktan dolayı buralardan randevu almanın bile başarı olduğunu belirtiyor. Çoğunda yer bulmak mümkün değil. Bu nedenle bu işe belediyeler ve özel kuruluşlar da el atmalı ve tedavi merkezleri taşrayı da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmalı” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“TEDAVİ MERKEZLERİ ARTIRILMALI, PSİKOLOJİK TEDAVİYLE DESTEKLENMELİ”
“Bağımlılıkla mücadelede tek başına akut tedavi ile sonuç alınamayacağı yıllar içinde görüldü. İlaç tedavisi ile sadece geçici çözüm bulunabiliyor ama kalıcı bir tedavi olmuyor. Bu nedenle mutlaka tedavi süreci psikolojik tedavi ile de desteklenmelidir. Uyuşturucu kullanımının önce beyinde bitirilmesi gerekiyor.”
CANKURTARAN'DAN BÜTÜN PARTİLERE MÜCADELE ÇAĞRISI
Cankurtaran son olarak bir çağrıda bulunarak, “Evlatlarımız zehirleniyor. Daha fazla ana baba ağlamamalı. Daha fazla evladımız zehirlenmemeli. Gelin bütün partiler bu zehir ile mücadele edelim. Bu bir milli meseledir” diyerek sözlerini tamamladı.