Van'da gözaltına alınan polislerin avukatından flaş açıklama

Van'da gözaltına alınan polislerin avukatından flaş açıklama
Van’da 14 Ocak 2014 günü İŞİD-El Kaide terör örgütlerine yönelik Van merkezli operasyon yapan polislerden 19’una algı operasyonu yapıldı.
Gözaltına alınan polislerin avukatlarından Mehmet Reşat Bozkurt bir basın açıklaması yayınlayarak algı operasyonu hakkında bilgi verdi.

Bozkurt, yaptığı açıklamada "Müvekkillerim, İŞID-El Kaide terör örgütüne karşı 14 ocak 2014 tarihinde başarılı bir operasyona imza atmışlardı. El Kaide-İŞİD’in Kobani ve Kuzey Irak sorumlularını yakalamışlar ve cezaevine göndermişlerdi.Belli ki bu operasyon İŞİD’i militan ve mühimmat olarak besleyen grupları oldukça rahatsız etmiştir. O dönem bu operasyonu yapan tüm polislerin görev yerleri değiştirildi. Bununla da yetinilmedi yapılan operasyon ile ilgili idari soruşturma açıldı ve dosya didik didik edilmesine rağmen hiçbir hukuksuzluk bulunamadı." diyerek gözaltına alınan polislerin İŞİD'in Kobani sorumlusunu yakalayan ekip olduğunu vurguladı.

Bozkurt, polislerin gözaltı gerekçelerinin ise 'Uyuşturucu kaçakçısını niye dinlediniz' gibi tutarsız bir gerekçeye dayandığını da belirtti.

Mehmet Reşat Bozkurt'un Basın açıklamasının tam metni

Basın Açıklaması

Kıymetli basın mensuplarımız

Diğer birçok ilde yapıldığı gibi maalesef bu günde algı operasyonlarının bir yenisi de Van’da yapıldı. Diğer illerde olduğu gibi daha gözaltılar başlar başlamaz malum havuz medyasında çıkan haberler, yapılan bu operasyonun hukuki bir gerçekliği ortaya çıkarmaktan çok, algıdan ibaret olduğunu gözler önüne serdi.

Hemen her ortamda beraati zimmet asıldır yani insanların suçları sabit oluncaya kadar masumdur denilmektedir. Ama bu ilkenin sadece iktidar seçkinleri için geçerli olduğunu, işin içinde gariban Anadolu insanı olunca bu evrensel hukuki ilkenin işletilmediğini görüyoruz.

Yani hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukunun işletildiğine şahit oluyoruz. Yapılan bu algı operasyonun başlamasından itibaren hukukun bu genel ilkesi bir kez daha ayaklar altına alındı ve müvekkillerimiz hakkında hükmü, havuz medyası çoktan verdi.

Saygıdeğer basın mensupları

Müvekkillerim görev yaptıkları 2010-2014 yılları arasında yapmış oldukları başarılı çalışmalarla Türkiye Tarihinde rekor sayılan miktarlarda uyuşturucu yakalamışlardır.

Bugün Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde her gün bir gencimizin uyuşturucu komasına girdiği haberleri gündemi meşgul etmektedir.

Gelin görün ki Ortadoğuyu kan gölüne çeviren IŞİD terör örgütüne yönelik operasyondan sonra dağıtılan ve her biri sürgüne gönderilen müvekkillerimizin uyuşturucu kaçakçılarını takip ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınmaları vicdanları bir kez daha yaralamıştır.

Uyuşturucu kaçakçılığı yapan kamu görevlilerinin dinlenmesiyle ilgili açılan idari soruşturma kapsamında müvekkillerimle Ankara’ya bu gün içişleri bakanlığı yapan Sebahattin Öztürk’ün başkanlık yaptığı yüksek disiplin kuruluna gittim.

Burada müvekkillerimin yaptığı çalışmalar bizzat bakan tarafından hukuka uygunluğu açısından tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir operasyon olarak nitelendirilmiş ve birçoğuna ceza verilmemiştir. Buna rağmen bu gün adli makamlar siyasi bir ısrarın güdümüne girerek gözaltı kararı vermiştir.

Müvekkillerim, İŞID-El Kaide terör örgütüne karşı 14 ocak 2014 tarihinde başarılı bir operasyona imza atmışlardı. El Kaide-İŞİD’in Kobani ve Kuzey Irak sorumlularını yakalamışlar ve cezaevine göndermişlerdi. Belli ki bu operasyon İŞİD’i militan ve mühimmat olarak besleyen grupları oldukça rahatsız etmiştir.

O dönem bu operasyonu yapan tüm polislerin görev yerleri değiştirildi. Bununla da yetinilmedi yapılan operasyon ile ilgili idari soruşturma açıldı ve dosya didik didik edilmesine rağmen hiçbir hukuksuzluk bulunamadı.

Şimdi o dönem İŞİD-El Kaide operasyonunu yapan müvekkillerimiz “Uyuşturucu kaçakçılığı yapan kişileri neden dinlediniz?” gibi komik gerekçelerle göz altına alınmışlardır. Kaderin bir cilvesidir ki müvekkillerimiz polis disiplin kurulunda kaçakçıları neden dinlediniz diye sorguya çekilirken aynı günlerde Van’dan 220 kg. uyuşturucuyu İstanbul’a götüren bir polis Nevşehir ilinde yakalanmıştı. Bu gün kuryelik yapan polisler değil, uyuşturucu ve İŞİD terör örgütüyle mücadele eden polisler gözaltına alınıyor.

Kıymetli basın mensupları

Şuanda gözaltına alınan müvekkillerimiz, hırsızlık, ahlaksızlık, IŞID ve El Kaide gibi birçok suçla ve suç örgütüyle canı pahasına mücadele etmiş bu vatanın kahraman evlatlarıdır. Van gibi bir yerde suçla ve suç örgütleriyle mücadele eden polislere yönelik operasyonun yapılmasını oldukça manidar buluyoruz. Uyuşturucu çetelerine göz açtırmayan ve özellikle IŞID / El Kaide terör örgütüne ağır darbeler vuran çok kıymetli emniyet mensuplarının kurban seçilmesini çok manidar görüyoruz. Bugün burada haksızlığa maruz bırakılan bu şerefli Vatan Evlatlarının; kanunla, nizamla yaptıkları işlemlerin sanki kanunsuzmuş gibi gösterilerek gözaltına alınmasını oldukça kaygı verici olarak değerlendiriyoruz.

Bu operasyon, bulunduğu siyasi açmazdan, ekonomik kriz söylentisinden, yurt dışındaki gelişmelerden bunalan ve ayyuka çıkan suçları örtme çabası içerisinde olanların, gündem değiştirmek için yaptıkları “cambaza bak!” taktiğinden başka bir şey değildir.

Cumhuriyet Savcısına “müvekkillerimiz ifade vermeye hazırdır çağırmanız durumunda ifadelerini verecektir” beyanı ile müvekkillerimizin adres ve telefonlarını vermemize rağmen bu insanlara bugün burada bir kaçak gibi gözaltı kararı verilmesini yüce milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Maalesef dosya savcısı kendisine verilen talimatlardan dolayı olsa gerek hukuk dışı bir algı operasyonu yapmayı tercih etmiştir.

Buradan tüm kamuoyuna duyuruyoruz ki müvekkillerimiz günlerdir bu operasyonu bilmelerine rağmen ne kaçma ne de başka bir yönteme başvurma ihtiyacı hissetmiştir. Alınları ak ve başları dik olarak hesap vermeye gelmişlerdir. Çünkü kendilerinin verilemeyecek hiçbir hesapları yoktur. Yaptıklarının hesabını veremeyecekler düşünsün.

Buradan bir kez de bu hukuksuzluklara alet olanlara sesleniyoruz. Elbet bu hukuksuzlukların hesabı er ya da geç bir gün mutlaka ama mutlaka sorulacaktır. Sakın ama sakın “Gerekirse yasa yapar, yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız” zihniyetine güvenmeyin. Çünkü sonuna kadar bu hukuksuzluğun, bu işlenen suçların takipçisi olacağız ve peşinizi bırakmayacağız!

Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin kurumları hırsızlık ve yolsuzluğu örtmek amacıyla hak ve adaletten nasibini almamış dar bir oligarşik yapı tarafından intikam aleti olarak kullanılmak istenmektedir. Halkımız ve Hukuk buna asla müsaade etmeyecektir.

Duyarlı kamuoyuna ve basın mensuplarına ve vicdanlı hukukçularına saygıyla duyurulur.

Avukat / Mehmet Reşat Bozkurt
25 Nisan 2015 19:06
DİĞER HABERLER