15 Temmuz sonrası yaşanan insanlık dışı muamelelerin ve hak mahrumiyetlerinin sembolü haline gelen Doç. Dr. Ahmet Turan Özcerit'in vefatından sonra ailesinin yaşadığı, toplum olarak paramparça olduğumuzu gösteriyor. Komşusunun taziye için gelenlerin çokluğundan rahatsız olarak ya da başka bir sebeple polise ihbarda bulunmasıyla taziye evine polis geldi
Doç. Dr. Ahmet Turan Özcerit Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde görev yaparken şikayet üzerine gözaltına alınmış ve 21 gün psikolojik işkence gördükten son tutuklanmıştı.
14 ay tutuklu kaldığı Bandırma Cezaevinde ciddi rahatsızlıklar geçirmesine rağmen hastaneye götürülmemiş ve yakalandığı kalın bağırsak kanseri ilerlemişti. Hastaneye götürüldüğünde ise kanserin 4. evresine geldiği anlaşılmıştı.
Uzun uğraşlar sonucu tahliye edilen Özcerit, tedavisine geç başlanması ve hapishane şartları sebebiyle vücut direncinin düşmesi, sonrasında hastalığa bağlı komplikasyonların çoğalmasıyla 12 Şubat'ta vefat etti.
Yakınlarının verdiği bilgiye göre Ahmet Turan Özcerit Sakarya'da sevilen ve saygı duyulan bir akademisyen olması sebebiyle ailesi Sakarya'ya döndüğünde taziye için çok sayıda insanın gelip gittiği eve bazı komşuları başsağlığına bile gelmekten çekinmişlerdi.
20 Şubat akşamı ise toplumsal yapıyı göstermesi açısından ibretlik bir olay yaşandı. Akşam 22.30 sıralarında Özcerit ailesinin taziye evine polis memurları geldi. Geliş sebebi sorulan polisler, "Ahmet Turan Özcerit'i arıyoruz, bize göre firari görünüyor" cevabını verdi. Yaşadıkları acının üzerine bu soru ile muhatap olan aile ise "Ahmet Bey vefat etti'' diyerek ölüm belgesini gösterdi. Polislerin geliş sebebini merak eden aileye ise "Ahmet Bey hakkında ihbar var. 'Evinde çok kalabalık var ve insanlar orada toplanıyorlar' diye yakınlardaki bir komşunuzdan ihbar geldi. Savcı da gidin bakın deyince geldik'' cevabı verildi.
Polisler ölüm belgesini alarak Kur'an-ı Kerim okunan evden ayrıldı.
samanyoluhaber.com