Vural: Türkiye'de fiili darbe yapılmıştır, Bakanlar Kurulu kalmamıştır

Vural: Türkiye'de fiili darbe yapılmıştır, Bakanlar Kurulu kalmamıştır
ANKARA (CİHAN)- TBMM Genel Kurulu'nda dün gece AKP'nin çoğunluk oylarıyla kabul edilen ve Cumhurbaşkanına istihbarat toplama ile örtülü ödenek kullanma yetkisi getiren yasaya muhalefetten tepki yükseldi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yasanın Türkiye'de fiili olarak bir darbe yapıldığını ortaya koyduğunu söyledi. Vural, "Saray darbesidir. Saray içi kabine, milletin egemenliğini kullanacak noktaya gelmiştir. Fiili olarak darbe, milleti temsil edenler tarafından örtülü ödenekte meşrulaştırılmaya çalışılmıştır." diye ekledi. Vural, Anayasada ve yasalarda yazılı olmayan bir görev örtülü ödenek yoluyla Cumhurbaşkanına verildiğine dikkat çekerek "Türkiye'de artık bakan diye kimse kalmamıştır, Başbakan diye Bakanlar Kurulu diye kimse kalmamıştır. Yani örtülü ödenekle ne yapacak? Mahdumlara refikalara yeni at çiftlikleri mi kuracak acaba?" ifadelerini kullandı.

MHP grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Genel Kurul'da yasalaşan İç Güvenlik Yasası'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vural, "Sonuçta 132 maddelik yasadan 68 ile 130 arasındakini yani 62 maddeyi hükümet geri çekti. Hem de kim çekti? Tarafsız bakan çekti. Şuna bakar mısın, tarafsız bakan. Ve bu tarafsız bakan hiçbir gruba haber vermeksizin muhalefete bu iradeyi kullandı. E ne beklersiniz? Anayasa'yı ayaklar altına alıyorum tanımıyorum diyen bakanın müsteşarından ancak böyle bir olur." dedi.

'MİLLETE HİZMET EDEN MADDELER ÇIKMIŞ, EZİYET EDEN MADDELER GEÇMİŞTİR'

Sözlerini "Bu bakanın bulunduğu içişleri bakanlığında seçimlerin güvenliği tehlikededir." diye devam eden Vural, AKP'nin çoğunluk iradesinin, tercihini milletten yana değil bürokratik oligarşiden despot yönetim anlayışından darbeci anlayıştan yana koyduğunu vurguladı. Vural, "Millete eziyet eden maddeleri Meclis'ten geçirenler, millete hizmet edecek maddeleri ise tasarıdan çıkarmışlardır. İşte AKP'nin yaptığı tercih bu. Durmak yok, eziyete devam." ifadelerini kullandı.

'BİZİ HDP İLE AYNI EKSENDE GÖSTERENLER ŞİMDİ UTANMAYACAKLAR MI?'

Bu yasa ile ilgili önemli bir hukuk mücadelesi verdiklerini belirten MHP milletvekili, "Utanmadan bizi HDP ekseninde göstermek isteyen kumpasçıların kumpasını başına geçirdik. Dolmabahçe'de iç güvenlik yasasını nasıl görüştüklerini iç güvenlik yasasındaki tavrın nasıl bir taktik amaçlı olduğunu ortaya koyduk. Utanması gereken kimdir? Utanması gereken Molotof koalisyonu diyen başbakandır. Utanması gereken muhalefetin bu mücadelesini Bonzai ile maddeyi engellemek için yaptığını söyleyen hapı yutmuş bir başbakandır." vurgusunda bulundu.

Vural, "Saray, parlamentoya talimat verdi. Ne dedi? Bu yasanın eksiği var fazlası yok dedi. Bu yasa kanun teklifleri ve muhalefet şerhleri ile raporla bu kadar. Netice itibari ile plan ve bütçe komisyonunu kabul ettiği birden 132. maddeye olan da bu kadar." şeklinde konuştu.

'FAZLA MADDELERİ SARAYDA NEREYE KOYARSIN BİLMİYORUM'

Ardından elindeki belgelerden yasaları gösteren ve çıkmayan yasları koparan Vural, "Şimdi bu yasanın fazlası yok eksiği var diyen başbakan, cumhurbaşkanı, sarayda oturan zat. Bak. Aynen sana bu yasadaki şu fazlalıkları sana iade ediyorum. Al. Parlamento senin yüzüne çarptı. Fazlası yok eksiği var dediğin yasadan 62 maddeyi sana iadeli taahhütlü gönderdi. Bu sana bir tokat gibi çarpsın. Senin talimatlarınla çalıştırdığın parlamentoda talimat verdiğin parmaklar 132 madde olarak geçireceğini söylediğin bu kanunun 69 maddesini geçirebildi. Bu fazlalığı sarayda nereye koyarsın bilmiyorum. Ama parlamento, millet, senin yüzüne şöyle bir iki tokat attı. Senin dediğin olmaz, bu milletin, parlamentonun dediği olur. Sonuçta fazlalıkları sana iade etti. Ama çoğunluk iradesi zulüm maddelerini geçirmeyi tercih etti." değerlendirmesinde bulundu.

'İNTERNET YASASI 'KAPAT ULAN KAPAT'TIR'

Ardından çıkarılan yeni İnternet yasasına değinen Vural, "Anayasa Mahkemesi İnternet düzenlemesini iptal etti. Dolandılar arkadan aynı maddeyi getirdiler. Yandaş candaş medyayı kontrol ediyorum. Diğerini havuç sopayla kontrol ediyorum. TRT zaten benim borazanım. Parayı babasının cebinden veriyor sanki onun düdüğünü çalışıyor. Sosyal medya İnternet, hiii…Burada özgürlük var kısıtlamam lazım kontrol etmem lazım. Efkan Ala 17-25 Aralık'ta dememiş miydi, 'kes İnternet'i kanun sonra gelir kardeşim' demişti. Bugün geldiğimiz nokta da bu. Yasanın gerçekten anlamı, hani Gaziantep'te bir polis amiri vardı ya polisi tutup ensesinden 'sık ulan sık' diyordu ya, işte bu sık ulan sık. İnternet'i olan, Twitter'ı sosyal medyası olana da 'kes ulan kes'. Toplumsal muhalefetin kendisini dile getirecek toplantılarla ilgili 'otur ulan otur, sus ulan sus.' Yasa budur arkadaşlar özeti. Bunun terörle mücadele ile bir alakası yok. Amaç korkutup sindirerek toplumsal muhalefetin alternatif bulmasını engellemektir." dedi.

DÜPEDÜZ PARALEL DEVLET, İLLEGAL YAPILANMADIR

Ardından Cumhurbaşkanına istihbarat toplama yetkisi ve örtülü ödenek tanıyan yasaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Oktay Vural, "Bir değişiklik, bu değişiklikle birlikte gerçekten Sabahattin Öztürk imzasıyla Cumhurbaşkanına örtülü ödenek tahsisi. Hem de ne için? Gerekçede yazıyor. Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri. Hatırlarsanız bundan önce Sarayda dinleme izleme ekibi var mı diye sormuştum. Var. Özel bir dinleme bir örgütü kurdu. Kayıt dışı finansmanla bunları kendi menfaati için devletin imkan ve gücünü kullanıyor. Getirilen örtülü ödenekte genel siyasetten sorumlu olan bakanlar kurulunun, milli istihbarat faaliyetlerinden sorumlu olan başbakanlığın, milli güvenlikten sorumlu olan başbakanlığın yerine cumhurbaşkanının örtülü ödenek vasıtasıyla deruhte edeceği istihbarat ve savunma hizmetleri ve milli güvenlik hizmetleri için kaynak tahsis edildi. Bu düpedüz paralel devlet yapılanmasıdır, illegal örgütlenmedir." dedi.

TÜRKİYE'DE BAKAN BAŞBAKAN BAKANLAR KURULU DİYE KİMSE KALMAMIŞTIR

"Sonuçta kapalı istihbarattan ve kapalı savunmadan kim sorumlu?" diye soran Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanlığında kurduğu güvenlik işleri daire başkanlığı. Şu anda AKP milletvekillerinin, AKP'ye oy veren insanlarımızın verdiği irade ile burada oylarını kullananlar cumhurbaşkanlığındaki Güvenlik İşleri Daire Başkanlığının istihbarat yapmasını, kapalı savunma hizmetleri yapmasını ve bunu da finanse etmesini kabul etti. Bu önergeyi vermekle hükümet bizatihi kendisinin yok olduğunu ifade etti. 'Ben yokum' dedi. Ahmet Davutoğlu'nun haberi var mı yok mu bilmiyorum. Ama kanunlarla başbakanlığa verdiğimiz Anayasa ile Başbakanlığa verdiğimiz görevleri cumhurbaşkanlığı örtülü ödenek yoluyla yerine getirecek. Ne yapacak? İstihbarat ekibi kuracak. Kapalı savunma nedir? Örtülü operasyonlardır. Çünkü bir ödenek sarf ediyorsanız bu ödeneği harcayacağınız görevler de açıkçası 5018 sayılı 24. maddede yazılı. Örtülü ödenek kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri devletin milli güvenliği için kullanılır vesaire. Ve bu yönüyle bakıldığında tek adamcı bir anlayışa milletin egemenliği bir kişiye verilmiştir. Anayasada ve yasalarda yazılı olmayan bir görev örtülü ödenek yoluyla Cumhurbaşkanına verilmiştir. Türkiye'de artık bakan diye kimse kalmamıştır, Başbakan diye Bakanlar Kurulu diye kimse kalmamıştır. Yarın kamu yatırımlarının cumhurbaşkanının onayından geçeceğine dair bir kanun geçirdikleri zaman üç dönemi dolan Binali Yıldırım yine havuz oluşturacak, belki de açıkçası parklarla bahçelerde enişte ortaklığı ile ilgili girişimler yapacak."

'SARAY İÇİ KABİNE MİLLETİN EGEMENLİĞİNİ KULLANACAK HALE GELMİŞTİR'

Bu geçen maddenin "Türkiye'de fiili olarak bir darbe yapıldığını ortaya koyduğunu" sözlerine ekleyen Vural, "Saray darbesidir. Saray içi kabine, milletin egemenliğini kullanacak noktaya gelmiştir. Fiili olarak darbe, milleti temsil edenler tarafından örtülü ödenekte meşrulaştırılmaya çalışılmıştır." dedi.

'PARSEL PARSEL EYLEDİNİZ YETMEDİ Mİ?'

Ödeneğin yüzde 97 oranında artırıldığını hatırlatana Vural "Yetmedi yahu? Parsel parsel eylediniz yetmedi mi? Yetmedi. Yetmiyorsa dedim ki 'bırakın örtülüyü örtüsüz ödeneği artıralım. Niye örtülü istiyorsun sen? Cumhurbaşkanı ve ailesinin. Maalie. Cumhurbaşkanına anayasada verilen görevler içerisinde istihbarat savunma milli güvenlikle ilgili hiçbir görevi yoktur. Cumhurbaşkanının icraî bir görevi yoktur. Anayasamıza göre milli güvenlikten dolayı Bakanlar Kurulu TBMM'ye karşı sorumludur. Genel siyasetten de başbakan ve bakanlar kurulu sorumludur. Ama maalesef bugün Türkiye'de hukuk devleti yok, anayasa yok. Parlamentoda buna oy verenler şu anda sarayın AKP milletvekilliği aday listesini hazırladığını biliyor ve orada yer almak için yapıyor." diye kaydetti.

'MİLLETİN ÖDEDİĞİ VERGİ ÖRTÜLÜ OPERASYONLARDA KULLANILACAK'

Cumhurbaşkanı ile başbakanın cumartesi Kısıklı'da bir araya geldiklerini hatırlatana Vural, "Ey Davutoğlu müjdeler olsun..! Cumhurbaşkanı sana 41 milletvekili vermiş kontenjan. Ankara İstanbul İzmir Adana Konya. Buralardaki 41 milletvekili sana ne için vermiş biliyor musun? 41 kere maşallah demek için vermiş. Diğerlerini kendisi belirleyecek. Milletin değil sarayın vekili olanlar Anayasa dışında saraya örtülü ödenek yoluyla bu garip guraba insanların asgari ücretli insanların verdiği vergilerle örtülü operasyonların istihbaratın önü açılacak." şeklinde belirtti.

'5 KATRİLYON SARAYA YETMEDİ, AT ÇİFTLİKLERİ Mİ KURACAK?'

Vural, "5 katrilyon saraya yetmedi, 100'de yüz artan ödenek yetmedi hazineyi teslim ediyorlar. Utanç verici bir tablodur. Bu tablo ile Cumhurbaşkanı bizatihi başbakanın yürütmesi gereken görevleri bütçesi olmamasına rağmen örtülü ödenek yoluyla yerine getirmesi mümkün hale getirilmiştir. Tablo budur. 201,5 milyondan 397 milyon TL'ye çıkarıldı yetmedi. Bugün Cumaydı. milletvekillerine seslendim, birer maaşlarını cumhurbaşkanına verin. Masraflar fazla. Verelim dedim ya verelim. Ama milletin vergisine hukukuna el uzatma. Başbakan sorumludur Parlamentoya. Parlamento millete sorumludur. Dedik ama ama orada kalkan parmakların ne vicdan ne hukuku var. Orada bulunan hükümetin hükmü de yok cismi de yok. Olsa da ne yazar zaten. Yani örtülü ödenekle ne yapacak? Mahdumlara refikalara yeni at çiftlikleri mi kuracak acaba? Öyle projeler var. Ve denetlenmeyen bir bütçe bir imkan, maliye bakanlığının yedek ödeneği dolayısıyla verebildiğin kadar ver. Kimi besleyeceksin, seçim kampanyası mı yapacaksın? Yani bence bu örtülü ödenekten değil, doğrudan doğruya hesap açsınlar oraya verelim ya. Vergilerimizi oraya verelim, hesaba verelim. O dağıtsın." diye kaydetti.

ERDOĞAN'IN ROL MODELİ ESED VE SADDAM

Vural son olarak şu ifadeleri kullandı: "Bu yönüyle parlamentonun bekleme odasına alındığını, milletin hukukuna riayet etmesi gereken parlamentonun milletin hukukunu ayaklar altına alan bir önergeyi kanunlaştırmak yoluyla parlamentoyu bekleme odasına, kendi iradeleri diyor. Bu bir saray darbesi, bu torba yasa saraya istihbarat toplama ve kapalı savunma demek suretiyle örtülü operasyonlar yaptırarak Baasçı bir yapının önü açılmıştır. Erdoğan'ın rol modeli kardeşi Esed ve Saddam. Bu yönüyle bakıldığında Hakan Fidan'ın neden MİT'e geri dönmesini istediği gayet açık ve net. Paralel bir istihbarat örgütü, paralel bir örgütlenme. Bu örgütlenmenin yöneticisi konumunda olanın görevi sürdürmesi isteniyor. Evet, demokrasiyi raydan çıkartıyorlar, özgürlükleri raydan çıkartıyorlar. Hepimiz makul şüpheliyiz istedikleri gibi. Hepimizin malına el koyabilirler, istedikleri gibi."
CİHAN
27 Mart 2015 15:38
DİĞER HABERLER