Sözcü'nün haberine göre ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun girişimiyle gerçekleşen, Türkiye’nin dahil edilmediği toplantıda, Mısır, Ürdün, Fransa, Suudi Arabistan, Almanya ve İngiltere’nin temsilcileri yer aldı. Böylesine kritik bir toplantıya, Washington’da olmasına rağmen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dahil olmaması ise, “ABD ve ortakları, Türkiye’nin Suriye’nin kuzey doğusundaki PYD-YPG kontrolüne karşı askeri operasyonunu engellemeye çalışıyor” yorumlarına neden oldu.

ABD askerlerinin, Suriye’nin kuzeydoğusundan çekilmesinin ardından, buradan Türkiye’ye yönelik tehdit gelmemesi için bir “tampon bölge” oluşturulması konusu Ankara ile Washington arasında uzun süredir müzakere ediliyor. Ancak her iki taraf da “Tampon bölge” konusunu farklı yorumluyor; Türkiye’nin tampon bölge konusundaki tavrını bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamış, bu bölgenin kontrolünde Türk askerinin de yer alması gerektiğini, aksi bir oluşumun kabul edilemez olduğunu söylemişti.

Oysa Washington’dan gelen mesajlar, ABD yönetiminin kafasındaki tampon bölgenin, Türkiye ile Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD’nin “müttefik” ilan ettiği PKK terör örgütünün uzantısı PYD-YPG’nin çatışmasını engellemek amacını taşıdığını gösteriyor. Nitekim bizzat ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford’un üzerinde çalıştığı planda, tampon bölgede Türk askeri değil, IŞİD karşıtı koalisyonda yer alan ülkelerin askerlerinin yer almasının öngörüldüğü Amerikan basınındaki haberlere sızmıştı.

Washington’da geniş katılımlı IŞİD’le mücadele toplantısının ardından Dışişleri Bakanı Pompeo’nun küçük katılımlı ikinci bir toplantı yapıp, Mısır, Fransa, Almanya, Ürdün, Suudi Arabistan ve İngiltere bakanları ile görüşmesinin ardında da bu sorunun yattığı kulislere sızdı. Nitekim “koalisyon içinde koalisyon” gibi hareket eden bu 7 ülkenin, toplantı sonrasında yayınladıkları ortak bildiride de “Suriye için siyasi çözümden başka seçenek yok” ifadesi kullanmalarının, Türkiye’nin olası operasyonuna karşı bir tavır olduğu yorumları yapıldı.