Avrupa Orman Yangını Bilgi Sisteminden alınan verilere göre, 9 Ağustos'a kadarki süreçte Türkiye'de orman yangınları nedeniyle yok alan bölge son 13 yılın yıllık ortalamasını şimdiden geride bıraktı. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke iklim krizinin yıkıcı etkisiyle karşı karşıya.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), insan kaynaklı iklim değişikliğine ilişkin son değerlendirmesini bu hafta yayınlandı. Rapora göre; gezegenin önümüzdeki yirmi yıl içinde 1,5 derecelik ısınma eşiğini geçeceği belirtilirken bu durumun daha fazla sıcak hava dalgası, kuraklık ve diğer sorunlara yol açacağı konusuna dikkat çekildi.
Bu yıl Türkiye ve Yunanistan orman yangınlarından özellikle sert şekilde etkilendi. Yunanistan’ın Girit’ten sonra en büyük ikinci adası olan Evia Adası’nda yaşanan yangını, Yunan başbakanı “benzeri görülmemiş boyutlarda doğal bir felaket” olarak niteledi.
Yunanistan, birçok ülkeden itfaiye ve uçakların yardımıyla alevlerle mücadele ederken, Türkiye’nin 28 Temmuz’dan bu yana ülkeyi kasıp kavuran yangınları kontrol altına alma çabalarına hafta sonu yağan yağışlar da yardımcı oldu. Yetkililerin açıklamalarına göre, itfaiyecilerin 13 gün boyunca alevlerle mücadele etmesinin ardından pazartesi günü 270 orman yangınından 268’i kontrol altına alındı.
On yıllardır yaşanan en kötü sıcak hava dalgası, Türkiye’de sadece altı gün içinde düzinelerce kasaba ve şehirde 130’dan fazla yangınının çıkmasına neden oldu. Sadece Muğla’da 10.000’den fazla kişi tahliye edildi.
Yangınlarla beraber iklim krizinin etkileri daha çok gündeme gelmeye başlasa da yangınlardan önce de Türkiye, iklim krizinin sonuçlarıyla başa çıkmak için mücadele ediyordu. Mayıs ayında Van’da bir göl kurudu, geçtiğimiz haftalarda ve bu hafta farklı bölgelerde sel felaketleri yaşandı ve yüzlerce flamingo ölü bulundu.
REKOR SICAKLIKLARIN SORUMLUSUEuronews’in haberine göre; araştırmacılar, yüksek basınç alanı olan “ısı kubbesi”ni rekor sıcaklıkların sorumlusu olarak görülüyor. Akdeniz gibi ılıman bölgelerde nispeten yaygın olan ısı kubbeleri, normalde oluşmadıkları bölgelerde daha yoğun ve düzenli hale gelirler. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nden (NOAA) bilim insanlarına göre ana tetikleyici, geçen kış okyanus sıcaklıklarında güçlü bir değişikliğin yaşanması.
Sığ sulara sahip olmak ve yarı kapalı olmak, Akdeniz’in dünya okyanuslarından daha hızlı ısındığı anlamına geliyor. Küresel olarak 0,2 derecelik bir artışa kıyasla, on yılda 0,4 santigrat dereceye kadar arttı.
ATMOSFER ÜZERİNDE SARSICI ETKİLERİ VAR
Avrupa Birliği’nin Dünya Gözlem Programı Copernicus’tan yapılan son açıklamaya göre, Türkiye’deki orman yangınlarının yoğunluğu yeni rekorlara ulaştı ve büyük düzeyde hava kirliliğine neden oldu.
Doğu Akdeniz bölgesindeki orman yangını faaliyetlerini gözlemleyen Copernicus’a göre, Akdeniz bölgesi bir orman yangını sıcak noktasına dönüştü. Türkiye ve güney İtalya’daki veriler, orman yangınlarının emisyonlarının ve yoğunluğunun hızla arttığını gösteriyor. Fas, Arnavutluk, Yunanistan, Kuzey Makedonya ve Lübnan gibi komşu ülkeler de Temmuz ayının sonundan beri bu durumdan etkileniyor.
Copernicus Atmosfer İzleme Hizmetinde Orman Yangını Uzmanı Mark Parrington konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor: “Türkiye’de ve Akdeniz bölgesindeki yangınların yoğunluğunu ve atmosfer üzerindeki etkilerini yakından izliyoruz. Bu yüksek yoğunluklu yangınları yakından izlemek özellikle önemli, çünkü yaydıkları duman yerel olarak ve rüzgar yönünde hava kalitesi üzerinde etkilere sahip olabilir. Verilerimiz, yangınların yoğunluğu, duman emisyonlarının etkileri ve hava kalitesi üzerindeki etkileri gibi daha geniş ölçekli etkiler hakkında neredeyse gerçek zamanlı bilgiler sağlıyor.”
AKDENİZ VE ÇEVRESİ YÜKSEK TEHLİKEDE
Bilim insanları, orman yangınlarının atmosfere büyük miktarda duman kirliliği yaydığını bildiriyor. Araştırmacılar özellikle Türkiye’nin büyük bölümünde ve Akdeniz çevresinde yangın tehlikesinin yüksek olmaya devam ettiğini belirtirken bu durumun, yılın bu zamanları için olağandışı olmadığına da dikkat çekiyorlar.
2020’de Avrupa, uydu kayıtlarının başladığı 1983’ten bu yana en büyük güneşlenme saatlerini aldı. Bu da iklim değişikliğinin kıta üzerindeki en büyük etkilerinden biri. Bu yılın Temmuz ayında, tarihi sağanak Batı Avrupa’da sellere neden olarak yaklaşık 200 kişinin ölümüne neden olurken çok sayıda ev ve iş yerine de zarar verdi.
Bilim insanları uzun zamandır daha kuru, daha sıcak bir dünyada aşırı hava koşullarının daha yaygın olacağı ve büyük hasarlara yol açacağı konusunda uyarılarda bulunuyorlardı. Gelişmekte olan ülkeler ve küçük ada ülkeleri, iklim değişikliğiyle bağlantılı aşırı hava olaylarının etkisinden en çok etkilenenler olurken, son yıllarda gelişmiş ülkeler de sürekli olarak bu etkilerle karşı karşıya geliyorlar.