Yu’cibü’z Zürrâ

  • Abdullah Aymaz
  • Abdullah Aymaz
    24 Tem 2023 10:09

    Kur’an-ı Hakîm, “Onların İncil’deki meseli şöyledir: Öyle bir ekin ki, filizini  çıkarmış, sonra da onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış de artık gövdesi  üzerinde  doğrulmuş: öyle ki ekenlerin / ekincilerine hoşuna gider, kâfirleri de öfkelendirir.” (Fetih  Suresi, 48/29) buyuruyor. 

    Âyetlerin kelimelerinden çıkan işaretler:

    1-Zer’in ahrace şat’ahû: 1937
    2-Li yağîz: 1950
    3-Ke zer’in ahrace şat’ahû: 1957
    4-Li yağîza bihim: 1997
    5-En azferaküm aleyhim  (48/24):  2026


    İbretlik bir temsil: Bakıyoruz iki grup insanlardan bir grubu çukur kazmakta, öbür grup da hemen çukuru doldurup kapatmakta… Sonra öğreniyoruz ki, aslında başka bir grup daha varmış. Bunlar birinci grup çukur açınca oraya fidan dikiyorlarmış. Öbürleri de toprakla fidanın etrafını dolduruyorlarmış. Ama fidan dikenler engellenince, boşu boşuna çukurlar kapatılıyormuş…


    Meşhur Şarlo’nun makine medeniyetini kritik eden bir filmi vardır. Modern otomatik bir makine yapılmıştır. Bu makinenin bir kolu omlet yapmakta ikinci kolu omleti fabrika işçisinin ağzına sunmakta üçüncü kolu ise ağzını silmektedir. İkinci kol ârızalanıp iş yapmaz hale gelince üçüncü kol durmadan ağız silmeye devam etmektedir.


    Şimdi bir ülkede gençlik yetiştiren ve ülkeyi geleceğe hazırlayan bir Hizmet vardır. Gençleri eğitim, köke ve öze bağlı mâneviyatla beslemektedir. Ama birileri fidan gibi gençleri yetiştirmekten engelleyince bu sefer boşuna gayretler, aç-muhtaç fakat ağzı silinen fersizler ile ülkeyi doldurmaktadır. Fakat kıyamete ayarlı bu Hizmet’in adanmış ruhlu mensupları meseleyi bütün cihana yayıldıkları için faaliyetleri de dünyaya yayılmıştır. Yetiştirilen nesiller de kuvvetlenip gövdeleri üzerinde yükselmişlerdir. Kışa, kara buza, fırtına ve borana dayanıklı, hem de ayakları üzerinde Allah’ın izniyle diklenmeden dik duran bu yiğitler, muhabbet fedaileri ve sulh-u umûmî temsilcileri olarak dünyanın takdirini kazandılar…

    Fetih Suresi'nin ilhamı ile: 

    Ey Habib-i Edibi Muhammed’ine
    Âşikar bir fetih
    Ve zafer ihsan eden 
    Hem onun üzerine 
    Tamam eyleyip nimetini
    Şanlı ve şerefli
    Bir nusret veren
    Ey göklerin ve yerin 
    Orduları Kendisi’nin olan
    Ey din ve hikmet Sahibi
    Ey âyette  “Allah müminlerden
    Hudeybiye’de, o ağaç altında
    Bîat ettikleri zaman
    Râzı oldu” diye serfiraz kılan, 
    Ve ey “Onların kalplerindeki 
    İhlası bildiği için de
    Üzerlerine sekine 
    Huzur ve güven indiren
    Hem onları hemen yakında
    Gerçekleşecek bir zaferle
    Mükafatlandırmakla müjdeleyen
    Ey şanlı Resulü’nü
    Bütün dinler üzerine
    Galip kılmak için
    Hidayet ve hak din ile 
    Göndermiş bulunan
    Ey buna Şâhid olarak da Yeten…”
    Ey Sonsuz Nur olan Son Nebisini 
    Hem bütün insanlara 
    Hem de bütün âlemlere 
    Rahmet olarak gönderen
    Önce bir parmağının işaretiyle 
    Ay’ı ikiye böldürüp 
    Büyük mucize ile 
    Kâffeten dünya insanlığına gösteren 
    Bundan sonra da 
    Bir Şehsuvar olarak göklere
    Ve gökler ötesine 
    Bir yolculukla
    Miraç mucizesine
    Mazhar eyleyen
    Böylece Rahmeten lil-Âlemin
    Mühürü ile mühürleyen
    Ey yerlerin ve göklerin
    Erhamerrâhîmi…
    Yürüt bizleri
    İzinde o şanlı yüce Nebî’nin
    Yaptır bize temsilini
    Yer yüzünde 
    Hem de en güzel şekilde 
    Kıyamete ayarladığın
    Bu güzel Hizmeti
    Hablullahi’l—Metin…
    Bir direniş ve güçle 
    Duyur bütün gönüllere 
    Âmîn…

    24 Tem 2023 10:09