Herkes köpeğin saldırısından kaçtıktan sonra, bir köşeye sıkışan kedinin, kendini nasıl savunduğunu bilir. Tabiri caizse, kedi "Allah yarattı" demeden, pençelerini olanca gücüyle köpeği hassas noktası olan burnuna doğru sallar. Normal şartlarda köpekten korkan bir kedi, köşeye sıkıştığında adeta canavarlaşır. Hatta daha da ötesi: Kediyi eğlenerek kovalayan kocaman bir köpek, kedinin can yakan tırmıkları karşısında, kuyruğunu arkasına kıstırarak arazi olur. Aslına bakılırsa insanlar da böyledir. Ciddi kavgalarda köşeye sıkışanlar da benzerini yapar: "Ben uçurumdan düşerim ama seni de arkamdan sürüklerim" psikolojidir bu... Dişe diş, göze göz Ankara'nın, Suriye'deki Beşar Esad rejiminin gitmesini istediği ortaya çıktığında... Bu işin kolay olamayacağını, çünkü Esad'ın elindeki kozları Türkiye'ye karşı kullanacağını söylemiştik. Bu kozların en önemlisi hiç kuşkusuz PKK kartı... Baba Esad, Abdullah Öcalan'ı Şam'da konuk ediyordu. Bugün ise PKK içinde çok sayıda Suriyeli militan ve yöneticiler var... Yani Suriye yönetimi ile PKK arasında sağlam ilişkiler bulunuyor. Oğul Esad günü geldiğine bunu elbet kullanacaktı. Ve yorumlara bakılırsa kullanıyor da: Gaziantep saldırısını (reddetseler de) büyük olasılıkla PKK'lılar yaptı. Ancak bu durum, eylemin arkasında başka güçlerin olmadığını göstermez. Hatta alınan istihbarat tam da bu yönde... Türkiye, Esad rejiminin son bulması için sadece diplomatik kanalları kullanmıyor. Muhaliflere somut destek de veriyor. Esad'ı devirmeye çalışan muhaliflere yardım eden CIA ajanlarının, Türkiye'den geçtikleri defalarca haber oldu. Muhaliflerin Türkiye'deki havuz sefaları bile gazetelerde fotoğraflarıyla birlikte yayınlandı. Bizim yöneticiler nasıl PKK'lılara "terörist, hain, katil" diyorsa... Esad yönetimi de muhalifler için benzeri sıfatları kullanıyor. Esad köşeye sıkıştı... Elindeki tüm imkanları kullanarak direniyor. "Madem beni devirmek istiyorsunuz, ben de sizin canınızı fena halde yakmadan bu koltuğu bırakmamam" diyor. ABD seçimleri çok önemli Genel değerlendirme, Başkan Obama'nın, Kasım 2012 başındaki seçimlere kadar Suriye'de büyük bir hamle yapmayacağı yönünde... Ama eğer Obama seçimlerden zaferle çıkar da, dört yıl daha başkanlık yapacağı tescillenirse... İşte o zaman Suriye'ye yüklenecek ve Esad'ı gönderecektir. Tabii ABD ile Rusya'nın nasıl bir anlaşmaya vardıklarını da tam olarak bilmiyoruz. Ortadoğu uzmanı İngiliz gazeteci Robert Fisk bir keresinde, Esad'ın iki yıl sonra gitmesi yönünde bir uzlaşma olduğunu yazmıştı. Velhasıl, bu şartlar altında Beşar Esad'ın iktidarı, en fazla iki yıl içinde son bulacak... Ancak Esad son güne kadar direnecektir. Aklımızdan çıkarmayalım: PKK, Esad gidene kadar, hem onun adına, hem de kendi adına saldıracak. Önümüzdeki dönemde yeni Foçalara, yeni Anteplere, yeni canlı bombalara, yeni baskınlara hazırlıklı olalım. Unutmayalım ki kanıksadığımız cinsten bir PKK saldırı furyası ile karşı karşıya değiliz: Bu filmin adı "Esad'ın intikamı". Ortadoğu cehenneminde büyük oynamaya çalışmanın bedelini ödüyoruz.