Türkiye - Birleşik Arap Emirlikleri arasında aynı altınların gidip geldiği tuhaf ticaret: İkinci Zarrab vakası mı? 2013 yılında 302 tonla rekor kıran altın ithalatı 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk skandalının patlak vermesinin ardından kesintiye uğramıştı
Zülfikar Doğan, Al Monitor'de yayınlanan yazısında Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri ile olan altın ticaretindeki tuhaflıklara dikkate çekti.
BAE-Türkiye altın ticaretinde dikkat çeken tuhaflıklar başlıklı yazının ilgili kısmı şöyle; Bankalardaki döviz hesaplarında azalma olmadığı gibi Merkez Bankası’nın döviz rezervleri de hızla eriyor. Geçen yıl ağustos ayında 122 milyar dolara kadar yükselen resmi döviz rezervleri, nisan ayı sonunda 20 milyar dolar azalarak 102,7 milyar dolara indi.
Döviz rezervlerindeki bu hızlı gerilemeye karşın, son dönemde altın ticaretinde bir hızlanmanın gündeme gelmesi ve özellikle BAE ile olan altın ticareti dikkat çekiyor.
Dünya Altın Konseyi’nin (World Gold Council) 2 Mayıs’ta açıkladığı son verilere göre Türkiye’nin resmi altın rezervleri 427,8 tona yükselmiş durumda. Bu miktar, 2016 sonundaki 377,1 tonluk rezerve göre 50 ton artış anlamına geliyor. Türkiye bu artışla dünya altın rezervi sıralamasında iki basamak yukarı çıkarak 15’incilikten 13’üncülüğe yükseldi.
Altın ihracat ve ithalatındaki artış ve hareketlilik İran ile petrol karşılığı altın ticaretinin uygulandığı dönemi hatırlatıyor. 15 milyar dolarlık altın ithalatı ile rekor kırılan 2013 yılının ilk üç aylık döneminde 2,8 milyar dolarlık altın ithalatı yapılmıştı. Şimdi de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2017 yılı ocak-mart dönemi verileri, 2013 yılına yaklaşıldığını, üç ayda 2,7 milyar dolarlık altın ithalatı yapıldığını gösteriyor. Bu ithalatın yaklaşık yarısına yakın kısmı, 1,4 milyar dolarla BAE’den yapılmış. Aynı dönemde BAE’ye yapılan altın ihracatı ise 1,7 milyar dolar.
Altın Madencileri Derneği’nin verilerine göre 2013 yılında Türkiye’nin altın ithalatı 302 tonla rekor kırdı. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk skandalının patlak vermesi, İran ile altın karşılığı petrol ticaretinde önemli rol oynayan Rıza Sarraf ve bazı bakanların da karıştığı iddia edilen usulsüzlükler sonrasında ise altın ticaretinin yavaşladığı görülüyor. Bu yolsuzluk iddialarının ardından İran ile uygulanan modelin duraksama sürecine girmesiyle altın ithalatı 2014’te 131 tona, 2015’te de 49 tona gerilerken, 2016’da 106 tona yükselmiş durumda. Şimdi BAE ile altın ticaretindeki ilginç süreç sonrasında altın ithalatının bu yıl sonunda 2013 yılı düzeyine ulaşması söz konusu olabilecek.
Türkiye, ocak ayında 531, şubatta 619, martta ise 740 milyar dolarlık altın ihraç etmiş. Bu tutarların ocakta 400, şubatta 581, martta 678 milyon dolarlık bölümü, BAE’ye yapılan altın ihracatı. Buna karşılık BAE’den şubatta 507, martta 692 milyon dolarlık altın ithal edilmiş. Yani neredeyse aynı altınlar Türkiye ile BAE arasında gidip gelmiş. Türkiye, BAE’ye ihraç ettiğine yakın altını yine BAE’den ithal etmiş.
Türkiye ile İran arasında ABD ambargosunu delmek için devreye sokulan petrol karşılığı altın ticareti sistemi, ağırlıkla Dubai ve BAE üzerinden üzerinden yürütülüyordu.
TÜİK’in son açıkladığı mart 2017 dış ticaret istatistiklerine göre BAE, ihracatta Almanya’dan sonra ikinci sıraya yükselmiş görünüyor. Ancak, aynı altının iki ülke arasında gidip geldiği izlenimini yaratan bu ticaretten kimin kazançlı çıktığı, böyle bir ticaretin örneğinin var olup olmadığı izaha muhtaç.
Bu ilginç altın ticaretinin ardından “Türkiye-BAE arasında yeni bir Rıza Sarraf vakası ya da 17-25 Aralık 2013’tekine benzer bir yolsuzluk ve rüşvet skandalı patlak verir mi?” sorusunun yanıtı merak ediliyor.