Alman basını, Türkiye’de OHAL’in kaldırıldığını ancak sert bir güvenlik yasasının kapıda olduğunu yazdı. Susanne Güsten imzasıyla çıkan analiz haberde, Türkiye’nin normale dönmeyeceğine dikkat çekildi. Analiz haberde “ Türkiye’de OHAL kaldırıldı.
Stuttgarter Nachrichter'deki haberde, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir güvenlik yasası hazırlıyor. Bu yasa, Avrupa ve Ankara arsında can sıkıcı yeni bir tehdit olarak duruyor” ifadeleri kullanıldı.
İki yıl aradan sonra OHAL’in kaldırıldığı belirtilen analiz yazısı, şöyle devam ediyor: “ Erdoğan, OHAL’i kaldırdı. Ancak ülke normale dönmeyecek. Erdoğan, darbe girişiminde bulunmakla sorumlu tutuğu ‘Gülen Hareketi’ni belini kırdığını açıkladı.
Ancak buna rağmen Erdoğan, darbe zemininin henüz sona ermediğine işaret ediyor ve Türkiye’ye karşı olası saldırıların olabileceğini iddia ediyor. Bu yüzden Erdoğan hükumeti, güvenlik makamlarını ve ilgili birimleri olağanüstü yetkiler ile donatacak bir yasa paketi hazırlıyor.
Tabii ki bu, Avrupa ile ilişkilerde yeni bir çatlak yaratacak gibi duruyor. Erdoğan darbe girişiminin ikinci yıl dönümünde yüz binlerce kişiye hitap etti. Ancak darbe girişiminin arkasında duran güçlerle ilgili sır perdesi tam olarak aralanmış değil.
Erdoğan’ın partisi (AKP) ortağı Gülen Hareketi, on yıllar boyunca devletin bütün kademelerine kadar sızdı. Darbe girişimi yapmakla suçlanan Gülen ve AKP arasında yaşanan kapışmada karşılıklı suçlamalar geldi. Amerika’da yaşayan Gülen, darbenin devletin yaptığı bir tiyatro olduğunu ve bu vesileyle muhalefeti ve hükumeti eleştirenleri ezmek istedi.”
Analiz haberde, Türkiye’de OHAL ile birlikte hukuk devleti ilkelerinin ve yasal hakların devre dışı bırakıldığına dikkat çekildi. Bu süre içinde farklı kademelerde çalışan 150 kişinin ihraç edildiği hatırlatıldı. Avrupa Birliği kaynaklarına dayanarak 150 bin kişinin de tutuklandığına ve onlarca medya kuruluşunun kapatıldığına işaret edildi.
Gazete, OHAL ve KHK’ların ekonomiye etkisini değerlendirdi.
Bu süre içinde yapılan haciz işlemlerinin yatırımcılar üzerindeki etkisini ve ülke ekonomisini geleceğine vurgu yaptı: “Gülen Hareketi’ne ait ve maliyeti on milyarı aşan bir çok kurum ve özel mülke haciz geldi. Bu süre içinde yatırımcılar gelişmeleri endişeyle izledi ve soluk alamadı. Yatırımcılar, hukuksal güvenceyi ve planlamayı özledi.
İş çevresindeki bu endişe, Erdoğan’ın OHAL’i kaldırma kararında etkili oldu. Erdoğan, Türkiye’nin ekonomi dünyasında yeniden aktif olmak istiyor. Ancak diğer taraftan Türk lirasının dolar karşında değer kaybetmesi ve enflasyonu yükselmesi, Ankara’nın batılı ticaret kurumları ve yatırımcılar karşısında eli giderek zayıflamasına neden oluyor.
Erdoğan damadı ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak, önümüzdeki günlerde Londra’daki yatırımcılarla bir araya bir araya gelmesi bekleniyor. Albayrak’ın toplantıda, OHAL’in kaldırılması ve sonrasında yasallaşması öngörülen güvenlik yasası konusunda bir dizi yorumlarda bulunması bekleniyor.
Ancak bir çok medya kuruluşunun dile getirdiği bir endişe henüz giderilmiş değil. Gazeteler, Erdoğan’ın KHK’lar ile ülkeyi yönetebileceğine işaret ediyor.
Gazete, mecliste çoğunluğu oluşturan AKP ve MHP’nin yeni güvenlik yasasını hayata geçireceğine belirtti. Ve yeni yasayla ilgili şu yorumda bulundu:
“Güvenlik yasasıyla birlikte emniyet makamları bir çok özel yetkiye sahip olacak. Yine yasa, gözaltı süreleri ve polis sorgulamasının beş günden fazla bir zamanı öngörüyor. Yani OHAL, bu yasal ile arka kapıdan devreye sokulmuş olacak.
Bir bakıma güvenlik yasasındaki sertlik, Fransa bir süre devam eden OHAL uygulaması sonrasında yürürlüğe konulan güvenlik yasası modeline yaslanıyor. Buna rağmen ‘terör yasası’, Türkiye ve Avrupa ilişkilerini gereceğe benziyor. Brüksel, vize serbestisi konusunda Ankara’nın önüne, terörle mücadele yasasında yeni düzenlemelere gitmesini ve demokrasi konusunda atacağı adımları koşul olarak sunuyor.”