YÖK Başkanı Saraç, Yükseköğretim Kalite Kurulu ilk toplantısında konuştu

YÖK Başkanı Yekta Saraç, Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği kapsamında oluşturulan Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun ilk toplantısında konuştu.
Yeni kurulun, yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının artırılması odaklı yatay ve sayısal büyümeden, nitelik ve kalite bakımından büyümeye geçişte önemli bir katkı sağlayacağından söz eden Saraç, "Bu Kalite Kurulu'nun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sistemimizde yapısal bir değişimi de başlatacağını söyleyebiliriz." dedi.

Yeni YÖK olarak kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesinin öncelikli gündemleri olduğunu söyleyen Yekta Saraç, "Bu kapsamda da yakın zamanda akademi camiasının, hatta bütün kamuoyunun da takip ettiği birçok düzenleme, katılımcı bir yöntemle gerçekleştirilmiştir. Ancak bu düzenlemeler Yükseköğretim Kurulu'nun asli görevi olan girdi süreçlerimizdeki kalitenin arttırılması odaklı idi. Şimdi ise bu yönetmelik ile çıktı kontrolü, Yükseköğretim Kurulu ile ilişkili fakat karar alma süreçlerinde bağımsız ve şeffaf bir yapıda olacak Kalite Kurulu tarafından gerçekleştirilecektir." açıklamasını yaptı.

"TEKÂMÜLDE DEVAMLILIK ESASLI BİR KALİTE GÜVENCESİ SİSTEMİNİN OLUŞMASI HEDEFLENMEKTEDİR"

Yekta Saraç, yönetmelik kapsamında ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulduğuna işaret ederek, şunları aktardı:
"Kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu merkezli bir dış değerlendirme sistemi gerçekleştirilecektir. Kurumsal dış değerlendirme ilgili her yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim, araştırma ve idari süreçlerini kapsayacak ve her 5 yılda bir zorunlu olarak gerçekleştirilecektir. Bu kurumsal dış değerlendirme kurumların misyon farklılıklarını dikkate alan bir özdeğerlendirme sistematiği esasına dayanacak, bu da kurumlarımıza daha fazla özerklik ve kendi hedeflerine odaklanmasına imkan sağlayacaktır. Program akreditasyonu ise ilgili programa ait yeterlilikler esaslı ve uluslararası kalite güvencesi normlarının da referans alarak düzenleneceği ilke ve esaslar dahilinde Kurulumuzca tescil yetkisi verilen ajanslar tarafından gerçekleştirilecektir. Program akreditasyonu zorunlu olmayıp, kurumların kendi istek ve talepleri esaslı olacaktır. YÖK ise bu süreci teşvik etmeye yönelik olarak akredite olan programları tercih kılavuzunda belirtecektir. Bu şekilde kurumsal düzeyde ve program özelinde tekâmülde devamlılık esaslı bir kalite güvencesi sisteminin oluşması hedeflenmektedir."

YASAL ZORUNLULUK GEREĞİ YÖK'TEN BAĞIMSIZ DEĞİL FAKAT…

Saraç, Kalite Kurulu'nun, yasal zorunluluk gereği YÖK'ten bağımsız değil fakat ilişkili bir yapıda olduğunu ancak Kurul'un oluşumu ve üye yapısı, karar alma süreçlerinde bağımsız olmasına özen gösterildiğini ve en önemlisi tespit ve önerilerini Yükseköğretim Kuruluna sunarken eş zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşma yöntemiyle olabildiğince bağımsız bir yapıda çalışması öngörüldüğünü belirtti.

Saraç devamında, "Yeni YÖK olarak, bu bağlamda olması gereken ve gönlümüzden geçen aldığımız kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği Yükseköğretim Kurulundan tamamen bağımsız bir Kalite Güvencesi Sisteminin oluşturulmasıdır. Ancak mevcut şartlar dahilinde yapılması gerekenlerin bir takım engelleri bahane ederek ertelenmemesi gerektiğini, her hal ve şartta yapılabilecek iyileştirme imkanının bulunduğunu düşünüyoruz. Yönetmelik zemininde başlatılan bu girişimin tedricilik kavramı çerçevesinde kanuni düzenlemeye evrilmesinin yükseköğretimimizin yararına olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz. Bilindiği üzere Kalite Kurulunun idari ve mali özerkliğe sahip olmasını sağlamak amacı ile yasal bir düzenleme teklifi hazırlayarak ilgili makama sunduk. Sn. Cumhurbaşkanımız ve Sn. Başbakanımızın da konuya verdikleri önem sonucunda teklifimiz 64. Hükümet Programının öncelikli kısmında yer almıştır." ifadelerini kullandı.

"Bu Kalite Kurulunun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sistemimizde yapısal bir değişimi de başlatacağını söyleyebiliriz. " diyen YÖK Başkanı Saraç, bu süreçte konuya katkı sağlayan bütün kurum, kuruluş ve akademi camiasına ve konuyu kamuoyuna mal eden basın mensuplarına teşekkür etti.

İLK TOPLANTIDA İKİ ANA GÜNDEM

64.Hükümet Programında da yer alan Yükseköğretim Kalite Kurulu ilk toplantısında iki ana gündem maddesini; Kalite Kurulu Başkanı ve Başkan yardımcısının seçilmesi ile kurulun çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi oluşturdu.

21 ÜYEDEN OLUŞUYOR

Seçim ile göreve gelen Yükseköğretim Kalite Kurulu'ndaki üyelerin kurum ve kuruluşlara göre üyelerin dağılımı ise şöyle;

"Yükseköğretim Kurulu tarafından 5, Üniversitelerarası Kurul tarafından 4, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından (TOBB) seçilen 1 üye, 1 öğrenci temsilcisi olmak üzere toplam 21 (yirmi bir) üye."

Yükseköğretim Kalite Kurulu üyelerinden öğrenci konseyi temsilcisinin görev süresi 1 yıl diğer üyelerin süresi ise 4 yıl olarak belirlendi.
Üyeler iki dönemden fazla üyelik yapamayacak. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı ve Yardımcısı, Kurul'da sürekli görev yapacak ve bu göreve seçilmelerinden itibaren kurumlarından izinli sayılacaklar. Kalite Kurulu üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanacak ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar alınacak.

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU'NUN GÖREVLERİ

"Yükseköğretimde kalite güvencesi ve akreditasyon ulusal politika ve stratejisini tanımlamak -ve Yükseköğretim Kurulu'nun uygun görüşünü alarak karar vermek.
Yükseköğretim kurumlarında iç kalite güvence sistemlerinin kurulmasını desteklemek ve bu konuda yükseköğretim kurumlarına rehberlik etmek,
Kalite kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için eğitim, toplantı, çalıştay ve benzeri faaliyetlerde bulunmak.
Ulusal ve uluslararası düzeyde yükseköğretim kalite güvence sistemleri ile ilgili çalışmaları izlemek, ulusal ve uluslararası düzeyde ortak çalışmalar gerçekleştirmek.
Dış değerlendirmede ve akreditasyonda uygulanacak ilkeleri, kalite göstergelerini ve kuralları belirleyerek Yükseköğretim Kurulu'nun uygun görüşünü alarak karar vermek.
Dış kalite değerlendirmeleri ve akreditasyonda uygulanacak prosedürlerle ilgili yükseköğretim kurumlarını bilgilendirmek ve yayınlar yapmak,
Yükseköğretim kurumlarının hazırlamış oldukları öz değerlendirme ve dış değerlendirilme süreci sonrası, dış değerlendirme raporlarını değerlendirerek kalite iyileştirmelerine yönelik tavsiyeleri içerecek şekilde nihai raporu düzenleyip Yükseköğretim Kurulu'na sunmak.
En çok beş yılda bir yapılması gereken dış değerlendirmeyi süresi geçmesine rağmen yaptırmayan yükseköğretim kurumları hakkında, masrafları ilgili yükseköğretim kurumundan tahsil edilmek üzere dış değerlendirme yaptırılmasını Yükseköğretim Kurul'undan talep etmek.
Yükseköğretim kurumlarına yönelik olarak yıl boyunca gerçekleştirilen dış kalite değerlendirmeleri, karşılaşılan problemler ve kalite iyileştirmesi süreci ile ilgili önerileri her yılın sonunda Yükseköğretim Kurulu'na sunmak.
Dış kalite değerlendirmesi ve akreditasyon alanlarında faaliyet göstermek amacıyla, belirlenmiş ilke ve kurallar çerçevesinde tescil almak üzere müracaat eden özel hukuk tüzel kişilerinin tescil müracaatlarını değerlendirmek, uygun bulunanlara tescil yetkisi vermek, bu kuruluşların faaliyetlerini izlemek ve gerekli gördüğünde bilgi almak, gerektiğinde uyarmak veya tescillerinin iptal etmek.
Yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda uluslararası kuruluşlar nezdinde Yükseköğretim Kurulu'nu temsil etmek.
Yükseköğretim Kurulu tarafından 2547 sayılı Kanunun amaç ve kapsamında verilen diğer görevleri yerine getirmek."

CİHAN
23 Aralık 2015 15:57
DİĞER HABERLER