GYV, BM Viyana Merkezi'nde yolsuzluğun sosyal adalete etkilerini masaya yatırdı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Merkezi'nde "Fırsat Eşitliği Perspektifinden Yolsuzlukla Mücadele" paneli düzenledi.
BM Uyuşturucu Denetimi ve Suç Önleme Ofisi'nin '24. Suç Önleme ve Ceza Adaleti Komisyonu' kapsamında gerçekleştirilen programa yüze yakın diplomat ve akademisyen katıldı.
Viyana merkezli Friede Diyalog Enstitüsü’nün (FRIEDE - Institut für Dialog) işbirliği ile gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını GYV Başkan Yardımcısı Hüseyin Hurmalı yaptı. Oturum başkanlığını GYV Birleşmiş Milletler Viyana Temsilcisi Yasemin Aydın’ın yaptığı toplantıya Ljubljana Üniversitesi'nden Siyaset Bilimci Ahmet Erdi Öztürk ve hukukçu-siyaset bilimci Prof. Dr. İştar Gözaydın konuşmacı olarak katıldı.
Açılış konuşmasında Hurmalı 'dünya siyasetinin en önemli sorunlarından birisi sosyal adalettir. Sosyal adaletin en önemli düşmanlarından olan yolsuzluğun sosyal adaletle ilişkisini Birleşmiş Milletler çatısı altında masaya yatırmak oldukça anlamlı' dedi.
"Türkiye'de siyasi yolsuzlukların gelişimi" başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. İştar Gözaydın, 17-25 Aralık soruşturmaları sonrasında Türkiye'nin gündemine oturan yolsuzluk dosyalarına ilişkin "17 Aralık'ta Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresinde gerçekleşen bir yolsuzluk skandalı ile sarsıldı. Soruşturmaya ilişkin konuşma tapeleri sosyal medyada dolaştıkça yolsuzluğun bu yeni tipinin kurumsallaşmış ve sistematik olduğu ortaya çıktı." tespitinde bulundu.
Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi olan Gözaydın "Özellikle yolsuzluk soruşturmaları sonrasında iktidarın yargı mekanizmasını ne şekilde kendi lehine araçsallaştırdığına şahit olduk. Bu tür uygulamalar ancak ileri otoriter rejimlerde görülebilir" şeklinde konuştu. Yolsuzluğun neoliberal uygulamalarına değinen Prof. Dr. İştar Gözaydın "Neoliberal yolsuzluk, neoliberalizmin devletin dağıtım kapasitesini sermaye lehinde tersine çevirmeyi amaçlayan bir sınıf projesi olarak uygulandığında ortaya çıktı." dedi.
Gözaydın, Türkiye'de yükselen otoriterleşmeye dikkat çekerek ''Bizdensin ya da bize karşısın' siyasi anlayışı ya da Türkiye'deki toplumsal sorunların iktidar taraftarlarını muhalefete karşı mobilize etmek için kullanılması, otoriterleşme iddialarını desteklemektedir.'' ifadelerini kullandı.
Konuşmasında 'sosyal adalet' ve 'yolsuzluk' kavramlarının anlamlarına ve tarihsel gelişmelerine değinen Ahmet Erdi Öztürk, sosyal barışın ancak sosyal adaletin sağlanması durumunda sağlanabileceğini söyledi. 'Yolsuzluk, sosyal adaletsizliğin ve eşitsizliğin en önemli nedenlerinden birisidir' ifadelerini kullanan Öztürk, demokrasisi problemli ülkelerde siyasilerin kişisel menfaatleri için çeşitli yollara başvurarak daha fütursuzca yolsuzluk yaptıklarını belirtti.
Siyasi aktörlerin yolsuzlukları meşrulaştırırken kullandıkları gerekçeleri de sıralayan Öztürk “ben kaynaklarımı halkım için kullanıyorum” argümanını kullanan siyasiler ile yolsuzluk arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Birleşmiş Milletler'in Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nde (ECOSOC) genel danışmanlık statüsüne sahip olan Türkiyeli ilk ve tek kuruluş olma özelliğini koruyor.