Türkiye'den yurt dışındaki 28 bin 88 hesaba, döviz cinsinden 2,5 milyar lira gönderen 417 kişi gözaltı kararı alındı. 40 farklı ilde yapılan operasyon, yurt dışına para çıkarmak konusunda kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
Bununla birlikte Türk bankalarının rekor karlar açıklamalarına rağmen Fitch, 20 bankanın notunu olumsuz yönde değiştirdi. Ekonomi ve tasarruf yönetiminde Mckinsey tartışması da devam ediyor.
Türkiye'den yurt dışına para göndermek artık sorun mu? Dolar kuru yerini buldu mu yoksa yine yükselmesi an meselesi mi? McKinsey Türkiye'ye neden geliyor? Ekonomideki son gelişmeleri Dr. Atilla Yeşilada Euronews Türkçe servisinden Sertaç Aktan için değerlendirdi.
-Adli nedenlerle dahi olsa bir anda detayları kamuoyu ile yeterince paylaşılmayan büyük bir operasyonda 417 kişinin yurt dışına para göndermekten ötürü gözaltına alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sıradan vatandaş için bir endişe yaratır mı?
-Evet, bunun adli bir vaka olduğu anlaşılıyor yoksa şu anda Türkiye kanunlarına göre isteyen yurt dışındaki hesaplara para gönderebilir. Bizim sermaye hesaplarımız açık.
Bunun istisnaları kanun dışı elde edilmiş kazançlar ve vergiden kaçırmak için çıkarılan paralardır. Türkiye'den para çıkışını caydırmaya yöneliktir diyemeyiz. Bazı terör bağlantıları ile ilgili bir sorun olduğu belirtiliyor dolayısıyla bu işin biraz İran boyutu var anladığım kadarıyla.
-Zamanlaması manidar' demek yanlış olur diyorsunuz yani?
-Sıradan vatandaşa mani olmaya çalışsalardı başka şeyler yaparlardı. Duyduğumuz hadiseler var, yok değil. İspat edebileceğim bir şey değil elbette ama yurt dışına yüklü miktarda EFT yapan kişilere MASAK gelip soruyormuş 'Siz niye yolluyorsunuz bu kadar parayı?' diye ama bir ceza uygulanıyor mu bilmiyorum.
Kısaca böyle bir güzellikle ve yumuşak yollarla caydırma yöntemi var. Ancak şu ana kadar da kimsenin para göndermek isteyip de gönderemediğini duymadık. Ayrıca paranın büyük kısmı zaten kaçtı kardeşim. Bundan sonra böyle bir para kaçışı beklememek lazım.
Sabah gazetesinin iddiasına göre zaten para kaçışı da bu şekilde yapılmıyor. Kaçıracak olan kişi yurt dışında bir varlık satın alıyor. Satanla anlaşıp ederinin iki katını ödüyor. Daha sonra satan kişi paranın yarısını onun yurt dışındaki hesabına yatırıyor. Yani benim param buradaki şahsi hesabımdan İsviçre'deki Amerika'daki bir hesaba gitmiyor.
Öyle kaçacak para kalmadı Türkiye'de. 15 Temmuz ve Haziran seçimlerinde kaçtı kaçacak olan. Zenginler çıkaracaklarını çıkarmışlardır."
-Bankalar 3. çeyrekte ciddi karlar açıkladılar. Temmuz'da 4.5 milyar TL'nin ardından Ağustos'ta 4.5 milyar TL rekor kâr ilanı geldi. Sermaye yeterlilik oranı % 17.3'e yükselirken takipteki kredi oranı % 2.86'ya gerilediği duyuruldu. Ama Fitch not kırıyor. Neden?
-Not kırılması normal hatta daha da fazla düşecek o notlar çünkü BBDK ve Türk bankaları çok büyük bir hata yapıyor. Türkiye'de batık veya takipteki kredi oranının yüzde 3 olmadığını sağır sultan bile biliyor. Makro ihtiyati tedbirler gevşetilerek aslında ölmüş krediler yaşıyormuş gibi gösteriliyor. Bütün dünyada herkesin Türkiye'deki gerçek batık kredilerin oranı konusunda şüphesi var.
Banka stres testlerinde de ortaya inandırıcı rakamlar koymadıkları için bu gidiş devam edecek. Herkesin bildiği bir gerçek daha var: Kredi faizleri 40-45'e dayandığı zaman kimse o kredileri geri ödeyemez. Dolayısıyla ben bankaların ya da BDDK'nın yerinde olsam bir an önce çıkıp gerçek batık ve takipteki kredi oranlarını açıklar ve üzerimdeki bu şaibeyi kaldırırım.
Muhtemelen takiptekiler yüzde 8 ama sen bunu söylemediğin zaman Moody's raporunda yüzde 15'e varmış olablir."
Aslında bankalar kar etmiyorlar
Şimdi bankaların karına baktığınızda kar büyük gibi geliyor ama geçen seneye göre rakam yüzde 14 artmış. Enflasyon ise ağustos sonunda yüzde 18 yani aslında bu bankalar kar etmiyorlar. Reel olarak zarardalar.
Bu Fitch ve Moody's gibi kuruluşların siyasiliğini artık tartışmamamız gerekiyor böyle siyasi bir gündemleri yok. Geri kalanı tartışabiliriz. Yüzlerce ülkeyi değerlendiriyorlar ve bazen ABD'nin bile notunda indirime gidiyorlar. Bu malesef bizim McKinsey tartışması gibi herşeyde bir siyasi boyut görme huyumuz gerçekleri bulandırıyor ve görmermizi engelliyor."
-McKinsey konusunda insanların kafası karışmış görünüyor. Bahsettiğiniz gerçekçi rakamları ortaya koymak gibi bir görevi ve yetkisi olacak mı sizce?
-McKinsey rapor verecekse de Sayın Berat Albayrak'a verecek. Burada çok ciddi bir yanlış anlama var. McKinsey bütçe denetlemeyecek.
Bu konuda yazanlar McKinsey'nin niçin işe alındığını anlamamışlar. Sayıştay gibi bir görevi olmayacak elbette. Dünyada hiçbir kurum McKinsey'nin yazdığı rapora bakıp Türkiye'ye para vermez.
Olan şu; yeni bir ofis yeni bir müsteşarlık kuruluyor ve McKinsey de bunun kurulmasında destek verecek. Bundan ibaret. Türkiye'de bunu yapabilecek kurum yok muydu? O tartışılabilir. Yok kozmik odamız yok başka şeyler bunlar gereksiz şeyler. Bu daha ziyade bir gündem şaşırtma."
Yüzde yüz IMF'ye gidilecek
-Gündem şaşırtma derken neyi kast ediyorsunuz? McKinsey için IMF'den önceki son durak deniyor katılıyor musunuz?
-Ben IMF'ye gidileceğini biliyorum zaten ondan yüzde yüz eminim çünkü bu hükümetin özel sektörü gittikçe ağırlaşan borç batağında kurtaracak bir sermayesi yok. Parası da kalmayacak yakında.
Ben genel olarak batılı bir kurumdan destek almayı olumlu görüyorum ama aslında bu gündem şaşırtmacadır. Bakın Uğur Gürses yazdı, üç tane kamu bankasına 11 milyar TL sermaye kondu. Kim koydu bilinmiyor. Böyle bir rezalet olmaz. Bu bankalar bana ait yani vergi veren vatandaşa. Birisi bana ait bankaya sermaye koyuyor ve bunu gizliyor. Kim koydu belli değil! İngiliz ajanları mı koydu? Varlık fonu mu koydu? TCMB mi koydu? İşsizlik fonu mu koydu? Halka açıklanmayınca tevatür akıp gidiyor.
İşte bu McKinsey konusu asıl meseleyi gizledi yani. Kim ne amaçla koydu bu sermayeyi bilmiiyoruz. Demek ki bu bankaların bir sermaye açığı vardı. Nerelerde batırıldı o sermaye bir açıklansın bakalım. Asıl bu hikayenin üstüne gitmek lazım.
Brunson bırakılmazsa Dolar 7'ye gider
-Dolar 6'da yerini buldu diyenler de var volatilite aynen devam ediyor diyende. Kurda öngörünüz nedir?
-Herşey 12 Ekim'de rahip Brunson celsesine bağlı. Şu anda tüm alımlar serbest bırakılacağı beklentisi üzerine kurgulanmış durumda. Eğer o gün de serbest bırakılıp ülkesine gitmesine izin verilmezse dolar/TL 7'ye gider.
Sadece kur değil borsada, tahvillerde ve pek çok yerde gördüğümüz durum Rahip Brunson ile ilgili. Sayın Başkanın (Erdoğan) bu konuda esneklik göstereceğine dair hiçbir işaret görmüyorum ve okumuyorum. O yüzden herkes dikkatli olsun."
Son açıklamalar ABD ile yeniden stratejik ortak olmak istenildiği şeklinde geldi, ALmanya ziyareti oldu bunlar sonuca ilişkin işaretler vermez mi?
Bize kalsa biz tabi ABD ile de Almanya ile de Avrupa ile de işbirliği yapmak istiyoruz ancak bizden istenenler çok açık. Siyasi tutukluları serbest bırakın, cadı avına son verin, demokratik reformlar yapın..vs. Bunları yapamayacağımıza göre söylenenler havada kalıyor.
ABD ile stratejik ortaklık için gerekenler belli: Rahibi serbest bırak ve İran'a uygulanacak ambargolara tam katılım göster. Bunları taahhüt etmezsen ortaklık mortaklık yok. Arkadaşlık da yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Sayın Başkan istediğini söyleyebilir ama yerine gerekliliklerini yerine getirmedikten sonra yatırımcılar çok ağır ceza keserler.
EURONEWS