Zaman 'dershaneler kapatılmamalı' diyenleri bakın nasıl haklı çıkardı...

Dershanelerin kapatıldığı dönemde AKP propagandası, 'artık paranız cebinizde kalacak' şeklindeydi. Ancak zaman, o dönem yapılan eleştirilerin hepsinin haklı olduğunu gösterdi. Ailelerin bir sınav dönemi için harcadığı para eskiye göre birkaç katına çıktı.

Ortaokul ve liselerde ders kitapları MEB tarafından veriliyor. Ancak lise ve üniversite sınavlarını kazanabilmek için öğrenciler takviye kitaplar almak zorunda. Özel ders, kurs, soru kitapları derken ailelerin cebinden bir sınav döneminde en az 15 bin TL çıkıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullara ders kitaplarını ücretsiz gönderiyor ve öğretmenlerin yardımcı ders kitaplarından yararlanması yasak. Ancak liselere ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin okullarda gördükleri ders içerikleri ile sınavda karşılaştıkları sorular çok farklı nitelikte. Bu nedenle sınavda başarılı olmak için ya özel ders alıyor ve kurslara gitmek zorunda kalıyorlar ya da her ders için yardımcı ve soru kitapları almaları gerekiyor.

Milliyet gazetesinden Mine Özdemir Güneli’nin haberine göre, kursların ücretleri il ve ilçelere göre değişmekle birlikte iyi bir kurs merkezinin yıllık ücreti 20 bin TL'yi aşıyor. Ancak aileler çocuklarını ortalama 10 bin TL'lik kurslara gönderiyorlar. Alınan özel ders, konu anlatımlı soru kitapları derken bir sınav döneminde velilerin cebinden en az 15 bin TL çıkıyor.

‘Ders ve soru uyumsuz’

Liselere Geçiş Sınavı (LGS) 7 Haziran 2020 tarihinde yapılacak. Sınava yönelik sayısal ve sözel olmak üzere örnek sorular, MEB'in internet sitesinde yer alıyor. Soruları inceleyen eğitimciler, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da soruların okullarda verilen eğitimle örtüşmediğini, farklı soru tipleriyle karşılaşan öğrencilerin başarılı olmak için kurslara gitmesinin ve okuldaki derslerinin yanı sıra yardımcı ve soru kitaplarından yararlanmasının zorunlu olduğunu söylüyor.

Haberde görüşlerine yer verilen bir özel öğretim kurumunun yöneticisi, “8. sınıfların girdiği sınav, Milli Eğitim'in ders kitaplarıyla örtüşmüyor. Bu durumdan doğan bir sorun var. Sınavın güzel olması önemli değil. Bir şeyi ölçmek için yaptığınız eğitim ile sınavın örtüşmesi lazım. İkisi eşleşmediği için ortaya çıkan açığı hem özel okullar hem de kurslar sınava yönelik yayınlar çıkararak kapatmak istiyor. İhtiyaç buradan doğuyor.

Diyelim ki bir ilçede öğretmenim, Milli Eğitim'in kitabını yüzde 100 öğrettim, öğrenci de yüzde 100 öğrendi. Sınavda 20 matematik sorusundan en kötü ihtimalle 18 yapmalı. Ama öğrenci yapamıyor, en fazla 8 soru çözebiliyor. Çünkü öğrenciler sınavda farklı soru modelleriyle karşılaşıyorlar. İki model birbiriyle eşleşmediği için tencerenin kapağı uymuyor. O kapağa uygun tencere arıyor insanlar” değerlendirmesinde bulundu.

Öğrencilerin bu kitapları almadan sınavı kazanamayacağını belirten yönetici, “MEB yeni nesil soru diyerek her ay örnek sorular yayınlıyor. Ama ders kitabı öyle mi, değil. O nedenle bu ihtiyacın çıkması doğal. 33 yıldır bu işin içindeyim. Yıllardır bütün yayınları inceleyen, kitap yazan bir insanım. Son iki yıldır sorular, farklı formatta soruluyor. Konu müfredatın içinde evet, o konuyu farklı bir soru biçimiyle sorarsanız, o soru biçimine alışmak için dışarıdan yayın almak, kitap almak zorunda kalınıyor.
Öğrenciler piyasadaki bütün kitaplardaki soruları çözmek istiyorlar. Bu da müthiş bir kargaşayı ve disiplinsizliği ortaya çıkarıyor. Öğrenciye soru soramayacak herkes kitap yazıyor. Öğrenci neye çalıştığını da bilmiyor. Kasabada okuyan bir çocuk bile bu kitapları almak zorunda kalıyor.

Kitaplara ayrılan bütçe öğrenciden öğrenciye değişiyor. 30 TL, 50 TL'lik kitaplar var. Bir çocuk sadece bir kitap değil en az 5 tane kitap bitiriyor. Öğrenci bu kitapları almadan sınavı kazanamaz. Sınavda hiç görmediği soru tarzlarıyla karşılaştığı için öğrenci sınavı kaybeder. Bir soru bile önemli. Çünkü bir, iki hata yapan yüzde 10'luk dilime giremiyor” dedi.

'Dershaneleri kapatıp, aileleri maddi külfetten kurtaracaklardı, beteri oldu'

Veliler ise, çocuklarının sınava hazırlık süreciyle ilgili şu yorumları yapıyor:

*2020 LGS için yayınlanan örnek matematik sorularına baktım. Çocukların okulda gördükleri eğitimle bu tarz soruları çözmeleri imkânsız.

*Tam teşekküllü bir sınav sektörü var. Özel ders veren öğretmenler, konu anlatımlı soru kitaplarını basanlar, kurslar hepsi para kazanmanın peşinde. Öğrencileri pek düşünen yok.

*LGS'ye girecek iki oğlum için de içim açıyor. Öyle bir sistemin içine girdiler ki altında kalacaklar diye çok korkuyorum. En güzel yaşlarında dersten derse koşturuyoruz. Kazanan özel ders hocaları, yayınevleri, dershaneler, sınav kulüpleri.
Bu yıl şöyle bir sıkıntı var; fazladan 600 bin öğrenci sınava girecek ve okulların kontenjanı hala aynı. Ne olacak bu çocukların durumu?

*Oğlum 2020'de LGS'ye girecek ve dershaneye gidiyor. Dershane matematik hocasından gelen yorum "Bazen öyle sorular görüyorum ki ben bile çözerken zorlanıyorum" Başka sözüm yok.

*Dershaneleri kapatıp, aileleri büyük bir maddi külfetten kurtaracaklardı, daha beteri oldu. Eskiden 3-5 bin TL olan dershaneler, özel kurs, özel ders adıyla 8-10 bin TL'ye çıktı.

*Bir kitapçı "Kredi kartınızı bana bırakın. LGS sonunda veririm" dedi.

‘20 bin TL'yi aşıyor’

Merkezi sınavlara hazırlık için ders veren kurs merkezlerinin ücretleri ve verdiği hizmetler, ilçelere göre değişiyor. Örneğin İstanbul'da kursların en çok bulunduğu ilçelerden Beşiktaş, Kadıköy, Şişli'de kurs ücretleri yüksek. Ayrıca düzenlenen deneme sınavı sayısı, ders saati, etütler, kitap setleri gibi olanaklara göre kurs ücretleri farklılık gösteriyor. Ücretler, ortalama 3.000 TL'den başlıyor 20.000 TL'yi aşıyor. Sınıf mevcudu azaldıkça bu ücretler daha da yükseliyor. 3-5 kişilik VIP sınıflarda ders veren kurslarda ücretler 30 bin TL'ye ulaşıyor.

01 Kasım 2019 12:17
DİĞER HABERLER