Özgür medyayı susturmaya yönelik girişimlere dün gece yarısı bir yenisi daha eklendi. G20 zirvesi dolayısıyla dünyanın gözü Türkiye'ye çevrilmişken, polisler, ülkenin en çok satan gazetesi Zaman'ın önüne TOMA ve helikopterle geldi.
Baskına gerekçe olarak, Bugün gazetesine hukuksuz bir şekilde atanan kayyumların işine son verdiği gazetecilerin çıkardığı Özgür Bugün gazetesi gösterildi. Mağdur gazetecilerin zor şartlarda yayımladığı gazetenin peşine düşen polis, Özgür Bugün'ün basılmasını bahane etti. Zaman'ın avukatı Ali Odabaşı, yeni bir algı operasyonuyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Gazete çalışanları ve okuyucuları ise olayın duyulması üzerine Zaman binası önüne gelerek destek verdi.
Kurum avukatlarının, yaşanan büyük hukuksuzluğa karşı yaptığı açıklama şu şekilde:
"Bütün dünyanın gözü G20 zirvesi nedeniyle Türkiye üzerinde iken, medyaya yapılan hukuksuz baskınlara yeni bir utanç halkası eklenmiştir. Kayyum tarafından yönetilen bir gazetenin avukatları, 'marka hakkının ihlal edildiği' iddiasıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmuştur, akabinde 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde karar çıkartılmıştır. Bu başvuruda Feza Gazetecilik A.Ş'nin matbaasında bulunan adet ve edevatın müsaderesi talep edilmiştir.
Mahkeme, bu müsadere talebinin Anayasa'nın 30. maddesinin hükmüne açıkça aykırı olduğunu ve Feza Gazetecilik A.Ş yasal bir kuruluş olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Mahkemece verilen karar "Feza Gazetecilik A.Ş tesislerinde Özgür Bugün gazetesi basılıyorsa, 3 nüsha alınmasından" ibarettir. Ancak aynı savcılığa basın kanunu gereği her gün basılan bütün gazetelerin 3 örneği düzenli olarak teslim edilmektedir.
Hal böyle olmasına rağmen olay, TOMA ve helikopter eşliğinde onlarca polis tarafından özgür medyaya hukuksuz bir baskına dönüştürülmüştür. Polis, matbaadan üç gazete nüshası alıp gitmesi gerekirken; kayyumun avukatları ve bilinmeyen telefonlardan verilen talimatlarla, hiçbir mahkeme kararı olmadan Aksiyon Dergisi, Today's Zaman ve Zaman gazeteleri binalarına girerek özel eşyalara kadar her yerde arama yapmışlardır.
Bu şekilde son dönemde medyaya uygulanan hukuksuz baskınların maalesef bir yenisi daha yaşanmıştır. Böylece özgür medyaya polis baskınları teamül haline gelmiştir. Şirketimize yapılan hukuksuzluklardan yasal yollarla hesap sorulması için türlü müracaatı yapacağız.
Özgür medyayı sindirip susturma ve yok etmeye dönük, anayasayı hiçe sayan hukuksuzlukları şiddetle lanetliyoruz. Ülkemizin her şeye rağmen demokrasiden geri dönmeyeceğine inanıyoruz." CİHAN