Diğer yandan Amerikan federal cezaevlerinin ‘Special Housing Unit’ (SHU) olarak adlandırılan özel hücrelerinde can güvenlikleri risk altında olan tutuklu ve mahkumlar kalıyor.

Sarraf’ın avukatı Benjamin Brafman, davanın hakimi Richard Berman’a yazdığı dilekçede, müvekkilinin hiçbir gerekçe açıklanmadan, bulunduğu cezaevinde 21 gün süreyle özel bir hücreye yerleştirildiğini, daha sonra da yine hiç bir açıklama yapılmadan, New York Brooklyn’deki Metropolitan Detention Center’a (MDC) götürüldüğünü bildirdi.

Amerika’nın Sesi sitesine göre, Brafman, kendi mahkemelerinin yoğunluğu ve Sarraf’a son altı haftadır davayla ilgili belgelerin ulaştırılmadığı gerekçesiyle 30 Ekim’de başlayacak olan duruşmanın aslının ertelenmesini istedi. Sarraf davasında tutuklu olarak yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla da, Brafman’ın erteleme talebinin aksine, duruşmanın zamanında yapılmasını istedi. Hakim Berman, Sarraf’ın avukatı Brafman’dan gelen erteleme talebini reddedip, jüri üyelerinin de katılacağı davanın aslının görüleceği duruşmaların daha önce belirlenen tarih olan 30 Ekim’de yapılmasına hükmetti.

Amerikan federal cezaevlerinin ‘Special Housing Unit’ (SHU) olarak adlandırılan özel hücrelerinde can güvenlikleri risk altında olan tutuklu ve mahkumlar kalıyor.

SHU hücrelerinde kalanlar diğer mahkumlardan tecrit edilerek daha yoğun bir güvenlik ve gözetime tabi tutuluyor. Tecrit hücresindeki tutuklu ve mahkumlar 24 saat gözetleniyor diğer mahkumlarla teması tamamen engelleniyor. Can güvenliği riski, çeşitli özel durumlar, şiddetli psikolojik travmalar dışında ağır disiplin cezası alan tutuklu ve mahkumlar tecrit hücrelerine yerleştirilebiliyor.