17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının yürütüldüğü büronun başsavcı vekili olan ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından açığa alınan Zekeriya Öz’ün annesi Kamile Öz T24’e konuştu.
Kamile Öz, “Alınan karara üzülmüyorum. Üzülecek bir şey yok. Benim oğlum ziyan olmaz” diyen Kamile Öz, “Ben yine de Allah'tan korktuğum için bu vicdansızlara hakkımı hepsine helal ediyorum” dedi.
Kamile Öz şunları söyledi: “Ben 10 yaşına kadar Bulgaristan’da kaldım. Daha sonra Bulgarlar bizim her şeyimizi aldı. Üzerimizdeki yorganımızdan koyunlarımıza kadar. Buraya vatanımız dedik, geldik. Allah rızkı verir. Burada da verdi. Her karışını vatanımız bildik. Ben oğluma üzülmüyorum. Çünkü inanıyorum ki benim olum ziyan olmayacak. Bugün oğlumla ilgili birçok konu ortaya atıyorlar. Ben çocukluğumdan beri siyaseti takip ederim. Şu an 74 yaşındayım. Günlük gazeteleri mutlaka okurum. Kitap da çok okurum. Yazılanları çizilenleri hepsini okuyorum. Polislere yapılanlara çok üzülüyorum. Bu memlekete, millete hizmet ederken bunlar iyiydi, kahramandı ne oldu şimdi? Haksızlıklar sonsuza kadar sürmez. Ben polislerin ailelerine, annelerine üzülüyorum. Komşumun canı yansa benim de canım yanar. Biz böyle gördük. Memleketin geldiği duruma üzülüyorum."
'BİR ANNE OLARAK YAŞANILANLAR BENİ ÜZÜYOR'
"Ergenekon’u soruştururken de biz bu iktidarın mağdur olduğunu düşündük. Allah’tan korkuyorlar, vicdanları insanları var zannettik. Yaşananlara, yaptıkları zulümlere bakınca vicdanlarının olmadığını, insanlıktan nasiplenemediklerini de gördük. Bunlar hiç kitap okumuyorlar bence. Bunlar ilme, kitaba değil, nasıl soyacağız ona kafa yormuşlar. Her şeye rağmen yaşananlara, uğradığımız haksızlıklara rağmen Allah’a şükür ediyorum. Benim oğlum hırsızlık mı, uğursuzluk mu yapmış? Elbette bir anne olarak bunlar ona yaşatılanlar beni üzüyor. Onların linç kampanyalarından beri hastanelerden çıkmadım. Ölümlerden döndüğüm oldu üzüntüden. 7 çocuğumu da tertemiz yetiştirdim. Ben 6 kızım var o benim tek oğlum. Bunları ne o ne de aile olarak biz hak etmedik. Hepimiz onun yanındayız."
'İNSANLIK YOK, VİCDANSIZLIK VAR'
“Herkesin götürdüğü on metre kefen. İnsanlık, mutluluk, karakter, haysiyet satın alınamaz. Biz mutluyuz. Mutluluk da satın alınamaz. İnsana insanca davranma erdemdir. Hele adalet, adaletli olmak herkesin harcı değildir. İnsanlık yok. Vicdansızlık var. Bunun kimseye faydası yok. Biz ne kavga falan bilmeyiz. Size bir şey anlatmak istiyorum. Oğlum Bigadiç’te savcılık yapıyordu. Ben de onu ziyarete gittim. Ben gittiğimde orada çalışan kızlar pide yiyordu. Pide bitince odadaki A4 kağıdına ellerini sildiler. Oğlum birden bağırdı, 'O devletin malı, gidin marketten kağıt alın, yerine koyun' dedi.
Kızlar gitti, marketten kağıt alıp yerine koydular. İçim rahatlamıştı. Oğlum beni hiç yanıltmadı. Kimsenin bir şeyine tenezzül etmedik, etmeyiz. İstedikleri lekeyi atmaya çalışsınlar bizi tanıyanlar, onu tanıyanlar her şeyi biliyor. Gittiğimde de bana o iddiaları sormuyorlar dahi. Napalım? Memleketimiz inşallah düzelir. Ben o cezaevine koydukları polislerin aileleri için her gün dua ediyorum. Açığa almışlar oğlumu üzülecek bir şey yok. Ziyan olmayacak benim oğlum biliyorum. Ben yine de Allah'tan korktuğum için bu vicdansızlara hakkımı hepsine helal ediyorum.”